hesabın var mı? giriş yap

  • zihnimizde canlandırdığımız canlı ve cansız nesnelere, soyut ve somut kavramlara bakış ve yaklaşımımızdır. yaşadığımız, okuduğumuz, gördüğümüz ve eğitildiğimiz ortak kaynaklar doğrultusunda birçok konuda ortak bakış açıları ediniriz yani istemeden ortak metaforlarla bakarız dünyaya. aşk güzeldir, ölüm kötüdür, yalnızlık çekilmez gibi metaforla besleniriz. metaforu tehlikeli ve farklı yapan şeyler bireysel farklılıklarımız dolayısıyla bu metaforları algılama ve tanımlamadaki küçük detaylardır. güncel bir konudan basit bir örnek vereyim; ülke ve uluslar arası ilişkileri insan metaforuyla açıklayayım.

    her ülkeyi bir insan gibi düşünerek ele alalım. bu insanın organları, sistemleri, varlığını devam ettirmesi için gereken besin maddeleri, zevkleri, diğer insanlardan farklılıkları, takıntıları, düşünce yapısı, atıkları gibi olguları ele alalım. en temel yapı taşı hücredir o halde ülkelerin de en temel yapı taşı insandır. aynı tip hücrelerin oluşturduğu dokulara organ diyecek olursak ülke için organlar üretim, tüketim, sanayi, adalet, sağlık, eğitim gibi yapılardır, aynı işi yapan aynı amaca hizmet eden insanlardan oluşan bu gruplar birer organdır. birileri işini düzgün yapmazsa diğer sistemler de etkilenir, dişimiz ağrıdığında bütün dikkatimizin oraya verilmesi gibi ülkelerde de sistemlerin birinde sorun varsa odak orasıdır. vücudumuzdaki kötü huylu hücreler vardır bunların çoğalmasını engellemek ve yoketmek için antikor ve yararlı salgılar ülkelerdeki güvenlik güçleri gibidir. eğer tedavi gerekirse dışardan aldığımız ilaçları imf den aldığımız borç ve kredi gibi düşünebiliriz, yan etkilerine girmeyelim bu ilaçların! demek istediğim ülkedeki her sistemi benzetebileceğimiz bir insan yapısı mevcuttur. uluslararası ilişkiler de günlük yaşamdaki insan ilişkileri ile eşlenebilir. birileri daha sağlıklı ve güçlü, daha yakışıklı ve güçlü, daha sanatçı ve sevimli, zeki ve üretken gibi sınıflandırılabiliyorsa ülkeler de aynı şekilde dünya üzerinde etkileşimdedir. başkasına muhtaç olan insanlar gibi ülkeler, üreten ve sömüren insanlar gibi uluslar görmek ve örneklemek çok hızlı yapılabilir. metafor olarak kullandığımız insanı da başka bir metaforla tanımlayabiliriz.

    her düşüncemizde metaforlarımız vardır paradigmalarımızın ötesinde. farkına varacağımız şey aslında metaforlarla örülü bir yaşamımız olduğudur.

  • ulan yapmayayım şöyle diyorum, kendimi tutmak istiyorum, olmuyor.

    o suriyelileri getiren malum kişiye yalakalık yapmak için berkin elvan'ın annesini yuhalayanların şehrinde çıkan olaylardır.

  • ikinci el urunlere oldum olasi uzak dururum. bir arkadas ilani gormus ve bana gonderdi. piyasinin yari fiyatinda. satici ile yorumlar uzerinden filan iletisime gectim, sifir ayarinda filan dedi ki fotograflarda da oyle gozukuyordu. neyse aldik urunu. urun 2 gundur kargo subesinde bekledi. subeye telefonla ulasmak zaten mumkun degil. gittim subeye dedim benim kargo var ama dagitima çıkartmadınız filan. kargonuz burda, aktarmada zarar görmüş biz o yuzden teslim etmedik. dedim neden haber vermediniz, iste yogunduk filan. kargon kutusu komple parcalanmis, tekrar toparlayip bantlamislar. urun de agir, 100kg kadar. urun de kullanilamaz hale gelmis. bu arada ben dolap uygulamasini hic kullanmamistim. bildirimlere de izin vermemistim. bildirim gelmis, otomatik onay olacak diye ki sistem onaylamis. saticiya para gitmis. ben urunu teslim almadim. musteri hizmetleri telefonu yok. mesaj atin diyor. mesaj atiyorum hemen cevap vermiyorlar. neyse ertesi gun oldu, dolap diyor ki urunu al. ya nasil alim ortada urun kalmamis. biz bu sekilde iade yapamıyoruz. urunu teslim alin ondan sonra iade sureci baslatalim. diyorum ki sizin kafaniz mu guzel kutu bile parcalanmis, parcalari mi teslim alim? bizim isleyisimiz bu sekilde. baska turlu yardımcı olamayiz dediler. saticiyi aradim anlattim durumu, dedi ben parami aldim ne yaparsan yap sen. parani kargodan al dedi. ikinci el urune kargo sirketi para oder mi hic. baktim olmuyor, bankadan direk harcama itirazinda bulundum. teslim almadigim urunun parasini firma geri iade etmedi diye. 10 gun sonra banka parayi iade etti. simdi dolap ariyor, urun nerde? dedim ben almadim. satici da almamis diyor. valla artik o sizin sorununuz. ben urunu kargodan teslim almadan ne diye saticiya parayi aktariyorsunuz. sonuc olarak guvenli bir sistem degil. kredi kartinin harcama itirazi olmasaydi bana girecekti. bu arada isbankasi kartini kullanmistim, iscep ten harcama itirazi yaptim. harcama itirazi yaparken belge ekleme yeri de var, dolap siparisinin ekran goruntusu ile kargo takip sayfasinin ekran goruntusunu ekleyip gonderdim

  • diş macunu, diş ipi, güneş kremi gibi keyfi olarak değil, sağlık için mecburen kullanılan ürünlere bile zam yapılmış çüş artık o çaldığınız paraları yeme fırsatı bulamadan geberir gidersiniz inşallah.

    keyfi olarak kullanılanlara da böyle bir zam yapmaya hakkı yok ya o da ayrı konu.