hesabın var mı? giriş yap

  • site:edu [konu] exam yazıp adres çubuğunda ya da google da aratırsanız, çalıştığınız, hazırlandığınız sınavın konusu ile ilgili ne gibi sorular sorulmuş görebilirsiniz.

    örneğin, site:edu trigonometry exam yazıp google'layalım. şimdi tek yapmamız gereken görsellerde çıkan sayısız yazılı sınavda seçtiğimiz konuyla ilgili ne gibi sorular sorulmuş incelemek.

  • eskiden narkoz yoktu da cerrahi müdahaleler nasıl yapılıyordu, millet acıdan bayılsın diye mi bekleniyordu derken osmanlı'da bunun için adamotunun kullanıldığını okumak.

    “luffahın (adamotu) dış etini koparıp özünü, dövüp tatlı badem yağıyla ovasın. bir gün bir gece dura. her kime cerrahi müdahale etmek istersen bu devadan aç iken bir dirhem veresin. biraz vakitten sonra göresin ki hasta yatmıştır, kendini bilmez. ondan sonra ne türlü tedavi edersen edesin. bu devadan büyük adama bir dirhem, küçüklere miktarınca veresin. ben ömrüm boyunca başka murkıdd (anestetik) kullanmadım.”

  • eksisözlüğe bir daha gelinse alınacak nickler listeme tepeden girişi yapan erdir. muhtemelen uzun dönem.

  • aşağıdaki bölümü okurken tüylerim diken diken oldu.

    "türklerle anlaşma yapacağız. 100 yıl boyunca petrollerini, doğalgazlarını ve toryumlarını çıkaramayacaklar. taa ki 2023'e kadar. bu maddeyi gizli tutacağız. kendileri de bilmeyecekler. zengin oldukları halde fakir yaşayacaklar. bunu anlamasınlar diye de ülkelerini işgal eder gibi yapıp döneceğiz.

    god save the queen."

  • bulunduğum ilçede branşımda tek doktorum, bu ilçede isteyerek çalışmıyorum, devlet hizmeti yükümlülüğü altında çalışıyorum, bitsin diye gün sayıyorum.

    sabah hastaneye geldim, covid servisinde 20 hastaya vizit attım, branşımın covid ile ilgisi olmamasına rağmen. daha sonra polikliniğime indim 70 civarı hasta baktım, tekrar vizit yaptım. akşam nöbetçiyim, eve gidemedim, 6-7 hasta servise yatırdım, gece 2-3 saat belki uyudum, sabah tekrar vizit yaptım, polikliniğe indim, randevulu hastalarıma ve branşta tek doktor olduğum için tüm acil olabilecek hastalara baktım. hastanede yaklaşık 33. saatim, yorgunluktan bitmişim, kapının önüne canı iki yıl sonra o gün gözlük değiştirmek isteyen bir “insan” geliyor. randevusuz hasta sınırını doldurduğumu, randevu alması gerektiğini anlatmaya çalışıyorum. rica ediyorum olmuyor, başka gün gel diyorum, yine ısrar ediyor. o arada randevulu hastam içeri giriyor, randevusuz gözlük yazdırmak isteyen kişiden dışarı çıkmasını istiyorum, artık bende rica etmeyi bırakıyorum. işte tam burda bizim vergimizle maaş alıyorsunuz, allah belanızı versin, ne vicdansız adamsın hakaretleri başlıyor. benim hala hastanedeki 33. saatim. tek bir hastaya gözlük yazmadım diye başka bir hastamın önünde hakaret işitiyorum. bunu ayda bir kere değil günde 5 kere - 10 kere yaşıyorum. 36 saat nöbet bitiyor, acilden yine aranıyorum. modern kölelik.

    bir arkadaş çok güzel yazmış, hayır kurumu olmamız bekleniyor. 100 kişi görsek 101.ye de evet diyeceğiz. yoksa aldığımız parayı haketmiyor oluyoruz, vicdansız oluyoruz. hakaret işitiyoruz. 5 dakika boş oturduğumuz görülse dibimize biri bana da bak diye geliyor. önceki 33 saatten habersiz.

    parayı pulu geçiniz. bu ülkede bu iş yapılmaz.

  • "yarınlarımızı bilimin ışığıyla aydınlatacak olan kıymetli evlatlarım,

    sizleri ankara'mıza üniversite okumaya davet etmiştik. bu esnada barınma sıkıntısı çeken evlatlarımız için geçici konaklama imkanı sağlamaya başladık.

    şu ana kadar binin üzerinde başvuru geldi, gelmeye de devam ediyor.

    şefkat evlerimize, kiraladığımız yurt ve otele öğrencilerimizi yerleştirmeye başladık.

    sizler hür fikirlerinizle geleceği inşa ederken daima yanınızda olacağım."

    kaynak: https://twitter.com/…s06/status/1440382387427241986

    popülist söylem yok, şu an büyük bir problem var. "yapacağız", "başlayacağız" bile demiyor. direkt "yaptık", "başladık" diyor. oy toplamak için boşa sıkmıyor, yaptığını da yaptıktan sonra açıklıyor.

    problem çıkartmak yerine çözen siyasetçileri ve yöneticileri özlemişiz.

  • çıkıp açıkça:

    - "nitelikli adamları üç kuruşa köle yapma imkanını günden güne kaybediyoruz, acilen kafalarına pranga geçirilmeli"

    demek yerine,

    - "ama veygilerimij kayboluyo..."

    diyerek, utanılası arzularına kılıf geçiren oda beyanı.

  • oğlum size ne lan millet içiyorsa. ne bağnaz kafalılarsınız. ramazan ayında tövbe edip geri kalan 11 ayda yemediğiniz bok kalmıyor, allahı mı kandırıyorsunuz. isteyen içsin, isteyen orucunu tutsun. dinin sizin korumanıza ihtiyacı yok, bi sıyrılın şu kafadan artık.

  • bu ülkede 6 yıldan fazladır yaşayan birisi olarak hakkında birkaç kelam etmeyi kendime hak biliyorum: -

    1. öncelikle, katar'da monarşi var. bir kral var, kralın ailesi merkez aile (al thani ailesi), etrafında 10 taneye yakın güçlü aile (al fardan, mannai gibi) onların da etrafında daha güçsüz aileler var. yani modern ifadeyle aslında bir kabile devleti başlarında da bir lider var. devletin lideri thani ailesinden ama kritik noktalarda bu güçlü ailelerden insanlar var, bir denge politikası gibi. zaten katarlı nüfusu 300.000 civarı total popülasyon olan 3.000.000'un % 10'u sadece. sherlock was here eheh. bu bilgiyi aklınızda bulundurun, güncel fifa olaylarını bu bağlamda aşağıda anlatacağım.

    2. katar 100 yıl önceye kadar incicilik yapan küçük bir kabile idi. zaten gittiğinizde bu iklimde kim yaşar ne eder dersiniz. bir nehir bile yok. toprakta pek birşey yetişmez. bu nedenle her şeyde bir inciye atıf vardır. pearlingilizce inci veya luluarapça inci referansını her yerde görürsünüz. 100 yıl kadar önce doğal gazın bulunmasıyla tarihi değişir. petrolün doğalgazın olduğu yerlerden eksik olmayan ingiliz krallığı da katar tarihine böylece girer. bp,shell ülkeye çöker. gaz sayesinde ülkenin kaderi değişir. bağımsız devlettir ama ingiliz etkisini her yerde görürsünüz. ingilizler önce standard satmışlar, sonra standardları uygulayacak mühendisleri satmışlar sonra o standardlara uygun iş yapacak şirketleri getirmişler, yetmemiş uyuşmazlık çıkarsa diye avukatları getirmişler. ülke bağımsız ama ingilizler sağıyor. neyse, esas hızlı şehirleşmeleri son 20 yılda gerçekleşir ama. bu nedenle dubainin biraz gerisindedirler çünkü dubai o gelişmesine çok daha hızlı başlamıştır. bir de dubai birleşik arap emirliklerindeki bir emirlik olması hasebiyle popülasyon olarak da güçlüdür. katar'a da zamanında emirlik olması yönünde telkinde bulunulmuş ama katar ben bağımsız devlet olacağım demiştir.

    3. katar'ın diğer bir atılımı da dünya kupasını almasıyla olmuştur. o büyük kuleler, ciddi şehirleşme, havalimanları, otobanlar, stadlar, metrolar vs dünya kupasının kazanılması ile aşırı hızlanmıştır. yanlış olmasın 200-300 milyar dolar para harcadılar bu yolda. katar zengin midir zengindir. ama 300.000 kişilik nüfus için ufacık bir ülke için zengindir. yani öyle güçlü bir devlet diyemeyiz, popülasyon yok bir kere. ama o kadar ufak alanı bu kadar şeyle donatmak çok kolay. zaten o kadar doğal gazdan çıkan para 300.000 kişiye bölüşünce halk da zengin olabiliyor. mesela ummanda da petrol var. ama halkı bu kadar zengin değil neden çünkü popülasyon çok daha fazla. parayı bölünce o zenginlik çıkmıyor. bir ummanlıyı taksi şoförü olarak görebilirsiniz ama bir katarlıyı normal iş hayatında görmeniz bile zordur.

    4. demografi ve şehirleşmeyi açacak olursak, ülkenin temel şehri doha başkenttir. nüfusun çoğu buradadır. diğer ufak şehirler hep endüstri içindir, endüstrisi de malum doğal gaz temelli. o stadyumların çoğu bu doha'ya bağlı. bir stadyumdan diğerine arabayla 1 saatte ulaşırsınız en fazla. istisna al khor'daki al-bayt stadyumudur. nüfusun %10'u katarlı demiştik. gerisi expattir. expatlerin yaklaşık sanırım % 70'i erkek, 3. dünya ülkelerinden gelen, işçi sınıfıdır. şartları baya kötü şekilde çalışırlar. diğer kesim de işte hizmet sektörü, bankası, inşaatı, perakendesi vs müdüründen çaycısına kadar çeşitli maaş skalalarında beyaz yaka mavi yaka işçiler. ben de bu gruptayım işte, şükür halimize.

    5. katarlılar doğunca beleş arsa, faizsiz kredi, bedava eğitim sağlık gibi haklar kazanırlar. dışarıdan katarlı olmak imkansızdır. evlenseniz de böyledir, ülkede gayrimenkul alsanız da böyledir. katarlılar genelde katarlılarla evlenirler. bu nedenle maalesef aslında akraba evliliği yaparlar bu da doğum sağlığını etkiler.

    6. katarlılar genel olarak birleşik arap emirliklerine göre (dubai, abu dhabi) gibi daha içine kapanıktır. daha muhafazakardır. o nedenle ülkede sınırlamalar oralara göre çok daha fazladır. 1. maddeye şimdi bakın. ne demiştik: aileler. işte aslında çoğu yasama bu ailelerin meclislerinde bir kaç güçlü kişinin iki dudağının arasından çıkar. iktidar kral veya emir onların istemediği şeyleri çok yürürlüğe koymaz. dünya kupasındaki alkol kısıtlaması bunun bir örneği. yeni yeni gözlemlediğim şeyler oluyor. mesela twitterda saygın birisi bir şeyden şikayet ediyor mesela aşısızlar avmlere girebilsin gibi. bir iki gün sonra bir yasa çıkıyor o şikayet ettiği şeyle ilgili. böyle bir ülke.

    7. ülkedeki bu muhafazakarlık sizin karşınıza pek çok yerde çıkar. saçma yerlerde saçma kurallarla karşılaşırsınız. mesela çok turistik bazı yerlerde kamera ile fotoğraf çekmek yasak, ama telefonla serbest, neden? çünkü bir kaç kişi öyle istiyor, kuralı öyle koymuşlar.

    8. ülkede bir yandan özgürlük de vardır. yani aslında katar suudi arabistan ile birleşik arap emirlikleri arasında bir yerde. ne çok serbest ne çok kısıtlı. kadınlar sosyal hayatta, araba falan sürer, çalışır, mini etek, bikini falan giyebilir. ama alkol sınırlı yerlerde alınabilir veya toplum içinde cinsel yakınlaşmalar çok tehlikelidir. öyle namaz kılma zorunluluğu falan yoktur. cuma vakitlerinde ticaret 2 saatliğine durmak zorundadır ama. işin açığı bir türk öyle hayatı çok değişmeden katar'da yaşayabilir. bir avrupalı da biraz fedakarlık yaparak.

    özel sorusu olan bana yazabilir, ama genel olarak bu özet okuyanlara bir çerçeve verecektir diye düşünüyorum.

    debe editi: arkadaslar guzel yorumlar icin cok tesekkurler. epeyce soru ve fikir varmis. herkese donuyorum ama islerim yogun, mesaj kutusu doldu. yavas yavas donuyorum.

  • bu teklif karşısında vereceğimiz ilk cevabın “kaç para vereceksiniz?” olacağına yemin edebilirim ama ispatlayamam.

  • kendine müslüman diyen biri anlatsın bakalım bir kadını böyle soyup tekbir getirerek teşhir etmeyi. muhtemelen bu kadın asker değildi. evinden aldıkları bir sivildir.
    "ama israil de çocukları bombalayıp öldürüyor" demekle açıklanamaz
    onursuzluğun dibi bu.

    ekleme: bu nasıl bir vahşettir video

    ekleme 2: dövmesinden tespit edildi.

    müzik festivaline katılmak için gelen alman uyruklu bir kadın olduğu belirtiliyor.

    kaynak