hesabın var mı? giriş yap

  • rahat, hazrol. uygun adımları anlatıyorum:

    1) www.türkiye.gov.tr adresine girilir, "vatan borcumu ödemek istiyorum" seçeneği olmadığından "bedelli askerlik başvurusu" yazan yere tıklanır.

    2)sistem tarafından oluşturulan form indirilerek iki kopya çıktısı alınır. (burada isterseniz indirmeden çıktı alın, neticede askerde mantık yok. ayrıca iki kopya kritik. bu formu borcunuzu ödediğiniz vatanın iq ortalamasına sahip askerlik şubesi çalışanına ısrarla veriniz, almak istemese de veriniz, sonra arayıp "biz onu da alacakmışız =(((" diyorlar.)

    3) aldığınız formla banka şubesine gidilir vatan borcu peşin olarak ödenir. (peşin dediysem, aynı bankada hesabınız varsa para orada dursun kendileri işlem ücreti almadan hesaptan düşüyorlar.)

    4) her yerde üç diyor ama vatan borcunu ödediğinize dair "dört" adet dekont alınır, banka memuru muhtemelen verir, vermese de ısrarla isteyiniz.

    5)aldığınız dört dekont, internetten aldığınız iki kopya başvuru formu çıktısı, ve nüfus cüzdanı ile birlikte askerlik şubesine gidilir.

    6)tebrikler takriben yarım saat içerisinde "vatan borcu" ile ilişiğiniz olmadığına dair belgeye ulaştınız.

    eyyorlamam bu kadar.

  • 15. yüzyılda yaşamış osmanlı islam alimi. ali kuşçu'nun öğrencisi, ibn-i kemal'in hocasıydı.
    sahn-ı seman medreselerindeki eğitimi eleştirmiş, molla hamîdeddîn ve molla muhyiddin gibi ilmiye üyelerini hicvetmiştir. ağır tahrik içeren eleştirileri sonrasında ulemadan kalabalık bir grup bizzat ıı. bayezid'e şikayet ederek molla lutfî'nin bir sapkın olduğunu ve halkı da sapkınlığa teşvik ettiğini bildirmişlerdir. sultan bayezid tahkik ve teftişi konusunda emir verince zamanın şeyhülislamı efdalzâde molla hamîdeddîn önderliğinde divan-ı hümâyun'da hatipzâde, molla izârî, molla arap ve molla ahaveyn gibi yüksek ulemadan oluşan bir mahkeme kuruldu. iki yüz kadar şahit de bulundu. özellikle namaz için "kuru kıyam ve inhinadır, andan fâyide yoktur" dediği iddiası tartışmalara yol açtı. hakkındaki iddiaların, onun eleştirel kişiliğinden gücenen taife tarafından üretilmiş olduğu bugün düşünülmektedir. efdalzâde ve molla ahaveyn gibi alimler karşı çıktıysa da, çoğunluğun baskıları sonucu ikna oldular ve idam kararı verildi. ıı. bayezid ise, ulemanın kararına uymak zorunda hissederek istemeden de olsa idamı onaylamıştır. 2 şubat 1494 (pazar) günü at meydanı'nda kılıçla boynu vurularak idam edilmiştir.

  • kktc parlamentosunda açıklanacak erdoğan müjdesidir.

    olası tahminler:

    1. kktc yakınlarında doğalgaz bulundu.
    2. azerbaycan kktc'yi resmi olarak tanıyacak.

    bonus: ercan havalimanının adı ersin havalimanı olarak değiştirilecek.

    lingo

    gene mi saray amk.

    kandırdın bizi erdoğan, başlık açmaya bile değmezmiş vereceğin müjdeyi öpüyüm. her gece rüyanda saray mı görüyosun kardeşim nasıl bir çocukluk yaşadın sen.

  • tam anlamıyla bir rezalettir.

    balıkesir-istanbul 2,5 saat
    balıkesir-izmir 1,5 saat
    balıkesir-ankara 5 saat

    ülkenin en büyük üç şehrine şahsi araçla gidiş süreleri. ilk iki sıradakiler otoban, sonuncusu da karayolunu kullanmak vasıtasıyla gidiş süreleridir.

    vaktiyle balıkesir'deki eski havaalanından ankara'ya haftada 2 ya da 3 kez uçuş düzenlenmişti. ne gidiş ne de dönüş uçağı dolmuyordu, yani beyhude masraftı.

    ardından yeni havaalanı yapıldı ve tamamen atıl vaziyette duruyor.

    bir defa her şehre havaalanı yapılması şart değil. dhmi'nin sitesinde istatistiki bilgiler mevcut. insanın içi acıyor. havaalanı adı altında bu kadar çok yatırım yapılacağına, finansal kaynaklarımızı çok daha verimli kullanılabiliriz.

  • hani bunlar doğayı çok sever, nevroz ile baharın gelişini, çiçeklerin açışını kutlarlardı!? gerçek kürt halkının derhâl bu hâinlerden sıyrılması gerekir, sıyrılmak için çaba sarfetmesi gerekir; ekranlarda boy göstermesi, yürüyüş yapmaları, miting düzenlemeleri gerekir. aksi takdirde, etrafımda kürtçe konuşulduğunda, konuşulan bu dilin bana hatırlattıkları ve hissettirdikleri iyi şeyler değil maalesef. ülkesini seven kürt kardeşlerimi çok seviyorum, biz birlikte güzeliz. ancak artık ciddi bir tepki vermeleri gerekir.

  • yukarıda ki girdiye ithafen, 3 şehir yıkıldı denmiş önce resmi rakamları verelim.

    bolu 270 vefat
    bursa 268 vefat
    eskişehir 86 vefat
    istanbul 981 vefat
    yalova 2504 vefat
    kocaeli 9477 vefat
    sakarya 3891 vefat
    zonguldak 3 vefat

    8 ilde vefat, daha fazla ilde yıkım olmuştur.

    133 bin 683 bina çökmüş , şu anki depremin en az 10 katı fazla bina eder bu. tamam o dönemde mükemmel değildik imkanlar kısıtlıydı ama öyle 3 ilde oldu az bina yıkıldı falan diye işkembe-i kübradan sallamayalım. ayrıca bunlar resmi rakamlar, gerçekte ise ölü sayısının toplamda 40.000 kişiden fazla olduğu tahmin edilmektedir.

    1999 yılında internet diye bir şey akıllı telefon diye bir şey yoktu. halkın yarısında cep telefonu bile yoktu. kısıtlı imkanlarla tamamen hazırlıksız yakalanılmış bir deprem bir tüpraş yangını olduğu göz önüne de alınmalıdır.

    burada ecevit savunmuyorum ki bir çok eksiklik ve aksaklıklar yaşandı. ben sadece durum tespiti yapıp dönem şartlarına bakarak değerlendirilmelidir diyorum.

  • ne yani kudüs mü düşseydi?

    ezanlar mı sussaydı?

    bayrak mı inseydi?

    eski iç işleri bakanımızın meşhur sözünü millete armağan ediyorum.