hesabın var mı? giriş yap

  • at üstündeki heykellerde, eğer atın iki ön ayağı yere değmiyorsa, o kişi yaşamını savaşta kaybetmiş demektir.

    atın tek ayağı yere değmiyorsa, atın üstündeki kişi, savaşta bir yara almış demektir.

    eğer, atın dört ayağı da yere basıyorsa, kişi, yaşamını doğal olarak yitirmiş demektir.

    edit: bu kurala avrupa vb. yerlerdeki heykeller dahil. maalesef ülkemizdeki heykeltraşlarımız buna pek dikkat etmiyor.

  • 9 altın kuralı olan spor dalı.

    1- daima gözünüz rakipte ve topta olsun
    eğer gözünüz daima topta olmazsa her zaman acemi bir oyuncu gibi oynarsınız. rakibiniz topa vururken ve özellikle eğer rakibiniz arkanızdaysa, o, topa vuruncaya kadar hareketlerinden ve kol açış şeklinden yapacağı vuruşu anlamaya çalışınız. yoksa topu gördüğünüz anda harekete geçmek için çok geç kalmış olursunuz.

    2- daima "t" noktasına hakim olun
    vuruşunuzu daima kortun köşe noktalarına hedef almalısınız ki, rakibinizi "t" noktasından uzaklaştırın ve o, vuruşunu yapmak üzere köşelere gittiğinde, siz bir dahaki vuruş için "t" noktasına hakim olarak bekleyişe geçin.

    3- rakibinizi köşelere sürün
    rakibinizi vuruşlarla köşelere sürebildiğiniz takdirde, siz daima "t" noktasını alırsınız. böylece rallilerde siz hep hücumda, rakibiniz hep savunmada kalır. arka köşelere ulaşan uzun vuruşlar, ya ön duvarın ortasına çok sert vurularak elde edilir ya da ön duvarın yüksek noktasına yumuşak "lob" vuruşlarla sağlanır.

    4- servislerinizi çeşitlendirin
    en yararlı servis stili, rakibinizin omuz hizasında, yan duvarı yalayan yarım "lob" vuruşlardır. squash’ta sert servis, iyi rakipler karşısında hiç bir işe yaramaz. en iyi servis yukarıda tarif edilendir. ancak, zaman zaman servis şeklinizi değiştirip kortun ortasına düşen servisler kullanırsanız, rakibi şaşırtarak avantaj sağlayabilirsiniz.

    5- servisi, paralel ve ön alt köşeye inecek şekilde karşılayın
    normalde rakibiniz servis attıktan sonra kolayca "t" noktasına hakim olacaktır. squash’ta servis atmanın tek avantajı "t" noktasına hakim olmaktır. ancak siz servisi karşılarken topu paralel ve yan duvara çok yakın olarak ön alt veya arka dip köşeye indirebilirseniz, rakibinizi "t" noktasından sürüp bu avantajını kaybettirebilirsiniz.

    6- çapraz vuruşlar geniş açılı olmalıdır
    rakibinizin "t" noktasında olduğunu ve sizin onun arkasından çapraz vuruş yaptığınızı farz edelim (ki bu squash’ta en çok kullanılan vuruştur). bu çapraz vuruşu tam doğru açıyla arka köşeye ulaşacak şekilde yapamazsanız. ya rakibin "t" noktasında vole ile topu almasına imkan verirsiniz ya da topunuz ön duvardan sonra, arka köşeye gitmek yerine, yan duvardan bant alarak kortun ortasında kalırsa, "t"deki rakibinizin kolayca topu öldürmesine fırsat verirsiniz. arka köşeyi bulacak doğru açılı vuruşları yapabilmek için, ön duvarda hedef aldığınız bant noktasını çok dikkatli seçmelisiniz.

    7- oyununuzu daima çeşitlendirin
    devamlı aynı tarz oynayarak rakibinizin tarzınızı ezberlemesine fırsat vermeyiniz. bu şekilde rakibe erken hareket etme fırsatı verirsiniz. zaman zaman sert, zaman zaman lob veya kesik vuruşlarla rakibi şaşırtın. böylece oyunun insiyatifi daima sizde olur.

    8- gereksiz hatalar yapmayın
    özellikle rakibiniz servis atarken, riskli vuruşlar yaparak puan vermeyin. gösterişli vuruş ve hareketleri sadece açık farkla önde olduğunuz anlarda deneyin. alt çizgiye yakın oynamak gereksiz yere tenekeye vurma riskini getirir. bundan özellikle kaçının. kritik anlarda maceraya girmeyin.

    9- rakibinizi koşturun
    rakibinizi hareket ettirin ve yorun.

    bu da benden
    ona küçük süprizler yapın.

  • evdeki bütün bölümlerin elektrik düğmeleri içerdeyken, sadece tuvalet ve banyonun düğmelerinin dışarda olduğunu farketmek. piçin biri gelsin de kapatıp şaka yapsın diye galiba. harbi neden ki?

  • çok zordur, hele gözleri henüz açılmamışsa...

    - kesinlikle ilk başta interneti tarayıp süt anne bulmaya çalışın. çevrenizdeki veteriner kliniklerine bakın. süt anne bulamazsanız ne kadar uğraşırsanız uğraşın, hayatta kalması zordur.
    - evde kedi varsa(özellikle aşısızsa) temas etmelerine engel olun. gözü açılmamış yavru, bazı caniler tarafından annesinden ayrılıp çöpe atılmış olabileceği gibi ölümcül hastalıklara sahip olduğu için annesi tarafından terk edilmiş de olabilir.
    - kesinlikle inek sütü vermeyin. klinikte ya da pet shopta satılan kitty milk'lerden almaya çalışın. inek sütünü yavru kediler sindiremez. kitty milk alacak paranız yoksa inek sütünü dörde bir oranında sulandırıp biberonla verin. besleme işini birkaç saatte bir yapın.
    - kitty milk'i ya da diğer sıvıları asla iğnesi çıkarılmış şırıngayla vermeyin. şırınga, bebeğin hava yutmasına ve ölümüne sebep olabilir. biberonla vermek en doğrusudur.
    - biberonu patileriyle süt daha çok gelsin diye ittirip durabilir. biberonu annesinin memesi sandığını unutmayın.
    - yavrunuzu koyduğunuz kutuya, pet şişe ya da sıcak su torbasına sıcak su doldurup koyun. ısı kaynağınıza muhakkak çorap-tişört gibi kumaş bir şey giydirin. ilk birkaç hafta yavrunun vücut sıcaklığı dış ortam sıcaklığına eşittir. çok narindir, çok savunmasızdır.
    - bu arada süt anne aramaya devam edin.
    - birkaç saatte bir ılık suyla ıslatılmış pamukla yavrunuzun poposunu ve pipisini/vajinasını uyarın. aksi takdirde yavrunuz tuvaletini yapamayıp ölecektir. anneler, yavrularını yalayarak işetir.
    - hafif nemli bir bezle tüylerini okşayın. bu, annesi tarafından yalandığını düşündürtecektir. gaz çıkarması için de tuvaletini yapması için de eşsiz bir egzersizdir.
    - yavrunun kutusuna saat koyun. tiktakları annesinin kalp atışı sanacaktır.
    -gözleri çapaktan kapanırsa çayla silip gözlerini açın. eczande 2 tl'ye satılan gentagut isimli damlayı gözlerine günde 3-4 kere damlatın.
    - ilk birkaç haftayı atlatabilirseniz yaşama ihtimali artacaktır.
    - imkanınız varsa bir veteriner hekime gösterin yavruyu.

    geçmiş olsun.

    not: gözleri iltihap kaparsa çayla ıslatılmış pamukla çapakları temizleyip gözlerine 2-3 gün boyunca günde birkaç kere gentagut ya da tobrased damlatın. 3 tl'ye tüm eczanelerde bulabilirsiniz.

  • "alfonso cuaron'un gravity filmiyle bana meydan okumasını kabul ediyorum. ben de bu filmle darren aronofsky,david fincher ve streven spielberg'e meydan okuyorum. dök suyu dök. abouuuuuuww" -chris nolan

  • merkeze gelir gelmez kaldığımız otelin hemen dibinde karşılaştığımız manzara ile tebessüm ettirmiştir.
    link

  • beline ıslak odunla vurmak istediğim insandır. ulan ben cam kenarı yok diye bir sonraki sefere bilet alan adamım, herif gelmiş laapss diye cam kenarına oturmuş.
    "şşştt dayı kalk ordan cam kenarı benim lan" diyesim geliyor. ama
    "amca senin koltuk yan taraf orası benim" diyebiliyorum.
    he bi de homurdanan var yer değiştirirken. onlar ayrı bir durum zaten aç bak lan biletini koridor yazıyor, ikinci sınıf yolcusun sen, biz camdan neler görüyoruz sen koridora bakıyorsun, eziksin ezik o koridor tarafındaki koltukta ölüp gideceksin.

  • çılgıncasına yapılaşan, dağı taşı tipsiz çirkin evlerle dolan belde.
    fakat susuz belde.
    su yok datça’da.
    yok abi su.
    yeraltısuları var, onlar da kuruyor.
    yol kenarında, bayırda çayırdaki çeşmeler birer birer kuruyor.
    buna rağmen evlerin otellerin bahçelerinde havuzlar dolup taşıyor, bahçelere yerleştirilmiş sulama sistemleri tüm gün fırıl fırıl çalışıyor, sular yollara taşıyor. evin sahibini uyardığında “faturasını ben ödüyorum sanane” diyor.
    3-5 seneye datça çöle dönecek, içecek su kalmayacak,kimse farkında değil.

    hadi, doğal yaşamı, ağaçları, estetiği falan geçtik, unuttuk, vazgeçtik bunlardan. ama su olmadan nasıl yaşanacak? şu an datça’da son 1-2 senede yapılmış evlerin tamamı dolsa, mevcut yeraltı suları birkaç senede tükenir. her sene daha da kuraklaşıyor, daha az yağmur alıyor. bu kadar insan, bu kadar ev susuz ne yapacak, çok merak ediyorum.

    2017 de 1 ay kadar süren bir susuzluk yaşadık, mahvolduk. denizden bidonlarla su taşıdık tuvalete dökmek için. ve geçen 3 senede binlerce yeni ev yapıldı. ve bu evler 1+1 400.000 liraya satılıyor, bahçeli falan da değil. 2.000 liradan aşağı kiralık ev bulmak zor.

    bu işin bir ilmi yok mu?
    buranın su kaynağı bu kadardır, bu kadar eve yeter, bu yüzden böyle böyle tedbirler alınmalıdır..
    tabii burası türkiye, bugünü kurtaralım, yarına allah kerim.

    belediye de bütün yıl datça’ya gelin diye deli gibi reklam yapıyor. tamam turizm geliri önemli datça için. ama su yok abi, çok yakında susuz kalacak datça.
    kaçak yapılar, site inşaatları türkiye’nin en önemli tarihi kazı bölgelerinden biri olan knidos’un dibine kadar girmiş, denize sıfır (gerçekten sıfır, adam kapıdan çıkıp denize giriyor, bağlarözü isimli, knidos’a 3-4 km mesafede bir kıyı) evler yapılmış, hepsi dimdik ayakta duruyor, hızla çoğalıyor, belediyenin umrunda değil. belediye sağda solda prefabrikleri, derme çatma barakaları yıkıp fotoğraflarını facebook’tan paylaşıyor.

    huzur adası falan değil; biraz etrafında olup bitenlere duyarlı insanlar için huzursuzluğun, yokoluşun, çirkinleşmenin, yıkımın, çölleşmenin adresi datça.

    edit: ekşişeyler’e düştükten sonra çok sayıda mesaj geldi, hepsini cevaplayacak vaktim yok, özür dilerim. herkese teşekkürler.
    datça belediyesi de “kısmen doğru” demiş, yanlış olan ne varsa memnuniyetle düzeltirim.

  • kontak kapatmasının benim için anlam ifade etmeyeceği olaydır. çünkü zaten bulamıyorum yani olmayan birşeyin hayatından çıkması bana bir kayıp yaratmaz.

  • evet bu iş eğitim işidir. ama eğitimde ceza da bir metottur. bu işin bir cezası olmalı. başkalarını aptal yerine koyanlara karşı bir yaptırım olmadığı sürece bu magandalar yaptıkları bu davranışı kendilerine hak görmeye devam edecekler

  • senin cocugunun sictigi koltuga hostes oturmak zorunda mi veya yolcular o kokuyu cekmek zorunda mi ? isin icine cocuk veya kadin girince butun kurallar esnetilsin isteyen insanlari egitebilsek keske. bi de hakli goruyorlar kendileri sonuna kadar.