hesabın var mı? giriş yap

  • bugün sabah, bir haberde şöyle bir beyanata denk geldim, içinde pkk geçen.

    leyla zana, şemdin sakık vesaire, seçimler hakkında, haklarında açılan mahkemeler hakkında konuşuyorlar ve birisi şey diyor:

    "pkk'nın askeri kısmında yer alıp insan öldürmemiş, sadece yönetim kadrolarında bulunmuş insanlar nasıl olur da düşünce suçlusu ilan edilebilir, nasıl olur da çeşitli haklardan men edilir? onlar silahlı çatışmaya katılmış kişiler değiller ki".

    kahvaltı masasındaydım, kardeşime baktım, kardeşim bana baktı, bir çuval bok gibi kaldık. yanlış duymuşuzdur, bu kadar küstah, bu kadar şerefsiz, bu kadar düşman, bu kadar yırtıcı olunmaz diye düşünüp kral tv açtık, serdem coşkun nissan pikabın direksiyonunda, tem'de şarkı söylüyordu.

    (baktılar ki silahla bitiremeyecekler hepimizi, kanser edip öldürme yolunu da kullanmaya karar verdiler)

  • hah tam oldu simdi.
    turk solcusuysan dogana yakisani yapip uc gun sonra bolunecen aga. yarin obur gun o sozcu redhack-ml'yi kurar sonra o'da fikirsel ya da ideolojik ayriliklar nedeniyle dev-red, redhkl olarak ikiye ayrilir. tam olur devrim sureci.

  • bugün destek noktasında büzülme olursa foldları open, checkleri close, bobları wait yapmasını beklediğim borsa. ayrıca hisse senetlerindeki yapay çoğalmadan ortaya çıkan sonuçlardan sonra yapılacak olan satış bizi orta düzeyde fall yapmaya yöneltebilir, o konuya çok dikkat etmek lazım.

    nasıl olsa kimse bir bok anlamıyor.

  • 3 yıl önce akit gazetesinin yaptığı haber. evet bugünlerde chp'lileri fetöcü ilan eden akit. önergeyi öyle bir dille haber yapmış ki, başlığı okumayan birisi chp'yi vatan haini ilan eder. hatta bu 'hainliği' belgelemişler. akp önergeyi gündeme bile almamış ve akit geleneğini bozmayıp bunu öve öve bitirememiş.

    haber içeriğinde ahmet necdet sezer'in de adı geçiyor. ahmet necdet sezer'in en büyük başarısı başlığında cirit atan aktroller girip okusunlar haberi. ahmet necdet sezer'in en büyük başarısı sizin devleti cemaate teslim etmenizi önlemekti. elinden geleni yaptı ama sonunda cumhurbaşkanlığı el değiştirdiğinde 2010 referandumuna da evet diyerek bu kazanımları öldürdünüz.

    şimdi kandırıldık deyip, yıllarca fetöyle mücadele etmiş insanları işinden edip içeri atıyorsunuz ama geçmişiniz ortada, arşiv unutmaz.

    edit: akit haberi kaldırırsa; https://web.archive.org/…rin-onergesi-7805-amp.html

  • zehirlerin bilinen öldürücü özelliğinin aksine bazı hastalıkları tedavi etmede de kullanılması.

    toksikolog takacs, zehir toksinlerinin bir dakikadan daha kısa sürede can alan moleküller olduğunu söylüyor. 2015 yılında oxford üniversitesi tropikal hastalıkları uzmanı david warrell, yılan ısırıklarının yılda 200.000 ölüme yol açtığını tahmin ettiğini söylemiş.

    yeni bir panzehirin geliştirilmesi devam eden bir uğraş,yine de araştırmacılar zehrin içinde bulunan toksinlerin aynı zamanda diğer tıbbi durumlarda yardımı olabileceğini keşfetmiş ve bir çok zehir temelli ilaçlar zaten kullanımda.
    işte zehri insanlara faydalı olarak kullanılabilen 3 türden kısaca bahsedeceğim

    yılanlar: zehirler arasında çok çeşitlilik olduğundan,potansiyel tıbbi uygulamalar yılandan yılana değişebiliyormuş. koroner(kalp ile alakalı) sağlık durumları,yılanlardan alınan toksinleri kapsayan çözümlerin, mevcut olarak kullanıldığı alanmış. takacs; yılan zehirlerinin,yüksek kan basıncı,kalp rahatsızlığı ve kalp krizinde kullanılan ilaçlarda kullanıldığını söylüyor.

    komodo ejderleri: zehri kurbanın kanına karışıyor ve pıhtılaşmayı engelliyormuş bu yüzden kurban saldırıdan sonra kan kaybetmeye devam ediyormuş. bu ölümcül olmakla birlikte bu zehrin antikoagülan özelliği, potansiyel tıbbi kullanımını mümkün kılıyormuş.

    ayrıca bu toksinler; inmeler,kalp krizleri ve pulmonel embolizm(ani akciğer arteri blokajı) rahatsızlıklarını tedavi etmede kullanılabiliyormuş.

    akrep: bu arkadaş da kanseri yenmede önemli bir rol oynayabiliyormuş. deathstalker olanın güçlü zehri, kanseri teşhis etmek ve tümörü tedavi etmek için geliştirilen klorotoksin adında bir toksin içeriyormuş.

    kaynak: alfie shaw kaynak

    not: arkadaşlar siteden okuduğum bilgileri çevirerek size daha kısa bir şekilde sunmaya çalıştım. bu arada kaynak olarak kullandığım metinde geçen son hayvanı buraya eklemedim dilerseniz kaynaktan kendiniz okuyabilirsiniz.bazı hayvanların zehirlerinin etkilerini anlatan cümleleri çevirmedim daha çok zehirlerinin nasıl tedavi yöntemi olarak kullanıldığına odaklandım. iyi okumalar.

  • benim en korktuğum durumlardan biridir. gençler tarım ve hayvancılıkla uğraşmıyor artık. evlendikleri gibi aileyi de alıp istanbul izmir gibi büyükşehirlerin kenar mahallelerine taşınıp burda yaşamını sürdürüyor. bu işi yapan yaşlı kesim ölünce ne olacak. tarım nasıl sürdürülecek. hayvancılık biterse ne olacak. ülkeyi ayakta tutan başlıca ekonomik unsurlar bunlar. devletin bu olaya acilen bi el atması lazım.

    edit: imla

  • tarihi fırsat dediği de halkın kümes gibi evlerde yaşayıp, çok düşük ücretlerde çalışıp, leş gibi bir hayat yaşaması. adamlar ciddi ciddi bunun hayalini kuruyorlar.
    zaten avrupa’nın çin’i olmaz olsa olsa çin’in çin’i olursun. diğer orta afrika ülkeleri gibi çin’in köle ülkesi olursun, çinili koloni kaptanlarının kırbaçları altında tarlada ve madenlerde çalışırsın.

  • bunu defalarca soylemesinin arkasindaki temel sebep asinin bedava olmasindan rahatsiz olusu.

    o kadar rahatsiz ki bari bir sekilde kendi kitlemi kandirayim, prim toplayayim diyor.

    dusunsenize halkin yararina bir sey yapiyorlar (bizim vergimizle alsalar dahil) ama herhalde iktidarlari boyunca ilk defa halktan bunun icin ek para alamiyorlar, araci yok, yandas zengin eden garanti rakamlar yok, 5 li insaat cetesi yok.

    cildirmis olmali, muhtemelen 19 senelik iktidarinda en cok rahatsizlik duydugu konularin basinda gelir bu.

  • bu aralar dünya kupası heyecanını yaşarken, özellikle arjantin-meksika maçında; ''turnuvada o kadar güney amerika ülkesi var ve hepsinin kadrosunda siyahi oyuncu varken neden arjantin'de yok?'' sorusuyla baş başa kaldım. tarihi bilgim çok iyi değildir ama bu konuyu bir araştırmak istedim ve çıkan sonuçlar şaşırtıcı ve gerçekten yıkıcıydı.

    şimdi bu afro-arjantinliler 18.yy'a kadar nüfusun neredeyse %50'sini oluşturuyor. 1778'de nüfusa oranı %37 iken, 1850'lerde bu oran %15'e kadar düşüyor. günümüzde ise bu oran %5 civarında ve bu oran tüm güney amerika ülkeleri arasındaki en düşük oran ve sporda, siyasette ya da medyatik olan herhangi bir branşta siyahi arjantinli görmek neredeyse imkansız. yani bu oran var ama ülkede hayalet gibi bir şeyler.

    olaylar aynen şöyle gelişmiş;

    1587'de afrika'dan ilk köleler brezilya'dan buenos aires'e gelir. 1580'den 1640'a kadar buenos aires'in ana ticari faaliyeti köle ticaretiydi. buenos'a gelen tüm ithalatın değerinin yüzde 70'inden fazlası köleleştirilmiş afrikalılardı. köleler, angola'dan ve afrika'daki diğer batı eyaletlerinden portekiz köle ticareti yoluyla öncelikle brezilya'dan gelir. yani 1700'lerin sonunda ülkenin iç kesimlerindeki nüfusun yaklaşık yüzde 50'si siyahtı ve buenos aires nüfusunun yüzde 30 ila 40'ı siyah veya melezdi.

    peki nereye gittiler? sorusuna gelelim...

    arjantin, 1810 ile 1816 yılları arasında ispanya'dan bağımsızlık için savaşırken afro-arjantinli kölelerin, birleşik eyaletler meclisi kararıyla ithalatı resmen yasaklanır. yani cepheye adam lazımdır. hatta, international business times'ta haziran 2013'te yayınlanan "karanlık: arjantin, afrikalıları tarihinden ve vicdanından nasıl ayırdı" başlıklı bir makalesinde palash ghosh, ülkede yaklaşık 1853'e kadar kölelerin olduğunu yazar.

    "bir dizi latin amerika ülkesi ırksal beyazlatma politikaları izlese de arjantin bu alandaki başarısı ile öne çıkıyor." işte bu durum siyah nüfusun ön saflara yerleştirildikten sonra ağır kayıplar verdiği, ülkenin savaştığı 19. yüzyıl savaşlarına bağlanır. cepheye gitmeyenler ise kaderlerine terk edilerek kolera ve sarı humma gibi salgın hastalıkların siyah insanlar üzerindeki yıkıcı ve orantısız etkilerine ve ayrıca ülke dışına diğer güney amerika bölgelerine göçe zorlanırlar. hatta, eski arjantin devlet başkanı carlos menem bir açıklamasında: ''arjantin'de siyahlar yoktur, bu brezilya'nın sorunudur'' demiştir.

    1895'lere gelindiğinde arjantin'de o kadar az siyah kaldığı bildirildi ki, dönemin hükümeti afrika kökenli insanları ulusal nüfus sayımına kaydetme zahmetine bile girmez. bunun yerine, arjantin'in nüfusunu, özellikle italya ve ispanya'dan gelen avrupa göçü yoluyla beyazlatmak odak noktası haline gelir.

    sonuç olarak arjantin'de daha fazla avrupalı göçmenle daha beyaz bir ülke hayalleri kurulur ve gerçekleştirilir. siyah nüfus beyaz göçleriyle zamanla melezleştirilir. tabii bunların hepsi avrupa kültürü ile büyük bir gurur duyan arjantin'in kurduğu planın kusursuz işleyip nihayete ermesi ile sonuçlanmıştır.

    daha geniş okuma için yararlanılan kaynaklar;

    kaynak1
    kaynak2
    kaynak3

  • önce anayasayı ihlal ederek seçimi erteletmek istedi. baktı ki çok fazla tepki çekti, anayasa kutsal kitap mı dedi. o da tepki görünce değiştiremeyeceğini kabullenmiş, şimdi de iç savaşla tehdit ediyor. ama sonuç yine aynı olacak, hiçbir şey yapamaz :)

  • " halk olarak filistin'in yanında olduk "

    olmamışsın. bak burada entry giriyorsun. o halk dediğin hangi halk bilmiyorum ama, boş boş gevezelik yapacağına al halkını, gidin filistin'i savunun.