235 entry daha
  • (bkz: 29 ocak 2017 kıbrısın resmen yunanistana verilmesi)

    daha önce gerçekleşmemişti. akp ve liberallerin desteğiyle "ikiyüzlü avrupa"nın şımarttığı kktc türkleri gerçekleştirecekler!

    olayın kronolojik boyutu için link1

    ilber ortaylı'nın yazısı için (bkz: kıbrıs'tan vazgeçmek olmaz)

    aşağıda medyada yer alan açıklayıcı yazıları ağırlıklı olarak soner yalçın üzerinden okuyacaksınız. maalesef en düzgün komplo teorileri kendisinden gelmektedir. maalesef basında kıbrıs ile ilgili düzgün bir stratejik yazı okuyamamaktayız. dış basın çevirileri de hak getire.

    ab; ikiyüzlülük yaparak annan planına" evet" diyen kıbrıs türklerini cezalandırdı. fakat kıbrıs türk tarafını bunu masada koz olarak kullanmıyor. "hayır" diyen rumları ise ab üyesi yaparak garantörlüğü altına aldı.

    ingiltere; sorunu bugüne getiren devlet. kıta sahanlığı üzerinden kıbrıs petrolünden faydalanmak, 2 adet askeri üs (ki aşağıda bir yazıda geçen koca kulak olarak nitelendirilen trodos tepesine sahip) ile akdenizde hegemonyasını devam ettirebilme yönünden önemli saydığı kıbrıs'ı bırakmak istemiyor.

    kıbrıslı rumlar; ada üzerindeki egemenliklerin kabul edilmesini, --(vakti zamanında makarios reddetse de zorunlu olarak imzaladığı anlaşma ile) ingiliz üslerinin varlığını kabul ederek-- türk askerinin tamamen adadan çekilmesini, türk karasularının tamamen kendisine açılmasını, akdenizin ortasında stratejik konumunu güçlendirmek, kıbrıs petrolünün sahibi olmak istiyor. 1960 anayasasının ve anlaşmaların tamamen terkedilmesi -ki bu onların politikalarını kabul etmektir- sonucu diledikleri gibi at koşturmaları adına ab üzerinden birleşmek gayesindeler.

    yunanistan; sadece rumların dileklerinin kabulünü istemekte.

    kıbrıslı türkler; vaziyetlerini korumak, ab haklarından faydalanmak dolayısıyla türkiye hamisinden kurtulmak, ekonomik ve siyasi bağımsızlık. bu sebeple kıbrıs petrolünde hak istemekte dahi pasifler. abd talebi, ab ve liberallerin etkisiyle uluslararası anlaşmalarda pasiflik/itiraz etmeme, bağlantısızlık...

    türkiye; dibinde kendisini rahatsız edecek silahlara sahip olacak bir parazit istemiyor. kıbrıslı türk halkının varlığını korunmasını talep ediyor. garantörlük hakkının dolayısıyla 1960 anlaşmasının devamını istiyor.

    kıbrıslı türkler, ab'nin kazığını çabuk unuturken maalesef stratejik kararlar veremeyen türk hükümetinin elini zayıflatan işlemler yapmaktan da geri kalmıyor. yine ab yanlısı liberallerin kktc'yi zora sokacak çıkış yolunu izliyorlar. üstelik bunu "ortak yol" adı altında rum yanlısı politikaları kabul ederek gerçekleştiriyorlar. özellikle barış harekatı sonrası oluşan mal varlığı ve tazminatlar bunların en önemlileri olup devamı da gelecektir. (bu konuda kurulan komisyonlar sayesinde bir nebze sorun bertaraf edilmiş durumda)

    kıbrıs petrolünde ise kıbrıslı türkler hatta türkiye'nin pasif davranması rumların ekmeğine yağ sürmektedir.

    özellikle ab yanlısı liberallemizin kışkırtıcılığı ve kamuoyuna yanlış bilgiler vererek rum haklılığını övmeleri maaselef türk tarafının elini zayıflatmaktadır. rum tarafının isteklerini kabulünün hem barış harekatını hem türkiye'yi hem de şu ana kadar hayatını kaybeden kıbrıslı türklerin varlığını hiçe saymak olacaktır.

    yazı 1:
    "ingiltere, ıı. dünya savaşı'ndan zayıf çıktı; ve bağımsızlık hareketleriyle başı dertteydi. bunlardan biri de kıbrıs'tı. kıbrıs, ortadoğu petrol kaynaklarının ve petrol taşımacılığının kavşağındaydı.

    ingiltere, petrolünün üçte ikisini buradan sağlıyordu. adayı tamamen terk etmek istemiyordu. 1) askeri üslerini korumak;
    2) ada üzerindeki siyasi, iktisadi hegemonyayı sürdürmek;
    3) kıbrıs yönetiminin merkezini yine londra yapma peşindeydiler.

    fakat… buna karşı çıkan kıbrıslılar vardı…
    kıbrıs'ta da güçlü bir sol/komünist hareket vardı. ingiliz sömürgeciliğine karşı mücadele veriyorlardı. örneğin; 1931'deki ayaklanmayı ingilizler güçlükle bastırmıştı. kıbrıs'ın en büyük partisi “çalışan halkın yenileşme partisi” (akel) idi. ingiltere, partiyi komünistlerin kurduğunu biliyordu ama savaş yıllarında ortak düşmanları vardı: naziler! savaş sonrası ittifak dağıldı. yunanlı komünistler (elas) ve kıbrıslı komünistler (akel), ingilizleri adada istemedi. ingilizler bu siyasal gücü bölmek istiyordu. öncelikle rumları; komünist ve milliyetçi olarak bölecekti. ardından rumlar ile türkleri birbirine düşman edecekti."
    link2

    yazı 2:
    "yunanistan iç savaşı bitirip, istikrarlı siyasal düzene kavuşunca, ingiltere’den kıbrıs’ı kendilerine devretmesini istedi. aksi takdirde meseleyi bm’ye götürecekti.

    yaptı da; kendi kaderini tayin hakkı talebiyle sorunu 1953’te bm’ye taşıdı. mesele artık uluslararası boyut kazandı.

    kıbrıs çözümü ingiltere’nin inisiyatifinden çıkıyordu. ingiltere öncelikle sömürgecilik suçlamalarını zayıflatmak ve sorunu başka bir yöne çekmek için türkiye’ye ihtiyaç duydu. ilk hedef “türkiye’yi kendi pasifliğinden uyandırmaktı.”

    türkiye’nin gündemine kıbrıs meselesinin birden bire girmesinin bu “uyandırma servisiyle” ilgisi var mıydı?

    sonuçta: türkiye, yunanistan ve kıbrıs’ta çıkan olaylar ingilizlerin işine yaradı. “ben olmazsam bu iki ülke birbirini boğazlar ve komünistler iki ülkeyi de, kıbrıs’ı da ele geçirir” korkusunu yaydı.

    en geçerli yol, adada statükonun devam etmesiydi!

    ingilizlerin bu kurnaz ve kanlı politikaları sonucu, yunanistan bm’deki en güçlü destekçisi abd’yi bile kaybetti.

    23 eylül 1955’de abd, kıbrıs sorununu bm genel kurulu’na getirilmesine karşı çıktı. bu arada yeni kurulan israil de kendisine sadece 70 mil uzaklıktaki kıbrıs’taki statükonun korunmasından yana çıktı.

    tüm bu süreç sonunda ne oldu biliyor musunuz: sömürgeci ingiltere masaya her iki tarafı barıştırmak isteyen bir hakem rolüyle oturuverdi!"
    link3

    yazı 3:
    kıbrıs'ta iki tane ingiliz üssü bulunuyor. dikelya ve ağrotur (akrotiri). ingiliz üsleri 1960 kıbrıs cumhuriyeti anayasası'na ve anlaşmalarına göre tam bir “bağımsız devlet” statüsünde. orta doğu ülkelerine yapılan her hava saldırısında bu üsler hem amerikalılar hem de ingilizler tarafından kullanılmakta. ingiliz üslerinin kıta sahanlığı, doğu akdeniz'de hidrokarbon yatakları bulununca varlığı ortaya çıktı. üste 3 bin kişinin çalıştığı tahmin ediliyor."
    link5

    yazı 4:
    "nsa (abd ulusal güvenlik ajansı) ve ingiliz iz düşümü kurum olan gchq (government communications headquarters). iki kurumun idari merkezleri ise iki farklı üs'te buunuyor. ingiltere'deki menwith hill'de dinleme merkezi britanya ile abd'nin müşterek dinleme ve istihbarat merkezi olarak kabul ediliyor. ve ikinci üs ise yine ingiliz kraliyet ordusuna ait ve kıbrıs'ın (güney) en yüksek tepesi olan trodos tepesi'nde bulunuyor. bu üsler oldukça kalabalık, çok büyük adeta devasa antenler ile dolu iletişim algılaması yapabilen algılayıcılar ve deşifre edici cihazlar ile donatılmış yarısından fazlası ise toprak altında olan birimler."
    link4
hesabın var mı? giriş yap