aynı isimde "prens" başlığı da var
837 entry daha
  • köle yanlarından çekilirken voyvodaya macesteleri diyip hafif eğilmesi sonra sangu diyip eliyle hadi ordan çekmesi ahhaha. çok güldüm buna.
  • en akıllı karakterin "köle" olduğu dizi.
  • son zamanlarda türkiye'de yapılmış en iyi iş. bunu izleyenle olur... daha önce de the office için aynı şeyleri söylemiştim.
  • isterim ki bu dizi ekibi çalışmaktan evlerine gidemesin. sürekli yeni bölüm çeksinler.
  • yazar'ından yöneteni'ne, oynayan'ından yapımcısına hepsini tebrik ettiğim “benim için” efsane dizidir.
    ilk sezonunda hiç reklamsız kemik seyircisini oluşturmuştur. 2. sezonu da aynı şekilde devam ediyor. bu sezonda oyuncuları çeşitlendirerek sosyal dokundurmalarla ilerlemektedir.
    devam etmesini istediğim ve desteklediğim dizidir.
  • hepsiburada premium sayesinde blutv veriyor. izlediğim tek dizi.

    tüm karakterler çok çok iyi.

    vahşi kelebek ise efsane.

    ınstagram'da kısa videolardan çıktığı büyüdüğü iki sezon dizi haline geldiğini görmek çok güzel.

    ikinci sezon bütçesi bayağı bir yükselmiş.

    var bunlar sonrası çok iyi geldi.

    elçi sangu youtube kanalı da evrim ağacı sayesinde tanıdım. ismet ve çok komik.
  • bu ne lan diye başlayıp uzun zamandır kurgusu ve oyunculuklarıyla beni etkileyen nadir yapımlardan biri olduğunu farkettiğim harika çalışma..
  • komik ve gayet harika bir komedi dizisi.

    ikinci sezon daha iyi ve birazda paraya kiymislar.

    ben en cok kole ile prensese hastayim.sahneleri gayet komik.
  • yau bu jenerik müziği(ki pek şıngır mıngır, kaçırmadan dinlenesi)nin ikinci sezondaki hali hiç hoş değil, geri alın onu...

    (bu ikinci sezonun dördüncü bölümünde vandayk olup masanın üstüne çıkıp uzun uzun anlattığı sahnede altıma işetti gülmekten götü kırık pirens. allah seni bildiği gibi yapsın iyi mi? yok böyle bişi ay, ben böyle gülmedim hiçbi insanoğlu yazısına çizisnie oyununa...)

    --- spoiler ---

    şimdi... bana romadaki o oyunculuk okulunda neler öğrettiklerini canlı göreceksin. tadını çıkar...

    kortados, tüm denizcilerin korkulu rüyası... kortadostaki o geceyi unutmam mümkün değil dostlarım.

    tarihin tozlu sayfalarındaki bu hikayeyi asla sizlerle paylaşmak istemiyordum ama madem kral olaf böyle istedi...

    istediği gibi olacak.

    gece...

    simsiyah sularda ilerleyen bir gemi. sessiz... sakin...

    bense gemimin dubaştasına çıkmıştım. ve ne hissettim biliyor musunuz? ayaz... ayak bileklerimizden yukarı doğru dolanan zehirli bir yılan gibi vücudumu sarıyordu. peki kalbim... kalbim de şüphenin sarmaşıklarıyla sarılmış durumdaydı...

    hainler gece uyumaz... bunu en iyi biz biliriz. işte tam o anda gökyüzüne baktım. üzerime üşüşen akbabaları artık görebiliyordum. sonra göklerden bana bir işaret vermesi için bir mesaj bekledim. ve.. birdenbire yağmur yüzümü dövmeye başladı... bir... iki... üç... dört... beş.... sekiz... dokuz... on milyon... sonra.. sağanak...

    ve bir anda... bir anda bir ses.... bir top sesi... yetim bir çocuğun çığlığı gibi geceyi yırtan bir top sesi... pusuuu....

    hemen... hemen geminin göt kısmına doğru gittim. üç tane gemi... bana doğru aynen bu şekilde geliyorlardı dostlarım. hemen iskele yaptım... huoppp... oradan sancak... direk... dümen, yelken... top, tüfek, yarak, kürek, ne varsa bağırdım. (ne desem bilemiyorum sözlük, herif taramalı tüfek gibi, çeneyi açtı mı romadaki oyunculuk okulu, yaratıcı drama kursları hass...)

    hemen tekrar geminin dubeştesine (ikidir farklı diyor ama küpeşte değil miydi o)doğru gittim ve şöyle bir baktım. gemilerden bir tanesi namluyu bana doğrultmuş bi top ateşlemek üzere. nereye kaçabilirim ha, nereye? tayfalarımın hepsi bana bakıyor. kaptan vandayk, bizi kurtar der gibi bakıyorlar... içlerinden bi tanesine acayip kılım onun belasını sikicem ama konu bu değil. hemen arkaya doğru koştum. tekrar geminin göt kısmına doğru geldim ve şöyle bi durdum. yapmam gereken tek bir şey vardı. eğer dümene uzanabilseydim dümeni. çevirebilecektim ve herkesi kurtarabilecektim. yapamadım. çünkü dümen çok uzaktaydı. bir şansım daha vardı, yelkeni gördüm. hemen yapmam gerekeni yaptım... koştum ve... hoppaaa...

    -gülmekten işemeler-

    ay... bi de mobilyada (ikeayı anmasak olmaz isveç denince, di mi) iyi olacaksınız be... aman neyse canım oldu işte bişey...

    --- spoiler ---

    devamında

    --- spoiler ---

    -ben çıkıyorum
    /nereye, prenses kararını açıklayacak daha
    -ne prensesi be, avize kopardım ben gece gece, götüm ikiye ayrıldı benim... kız beni mi seçecek?

    --- spoiler ---

    az biraz sonra

    --- spoiler ---

    -neyse ne ben gidiyorum... hayır ya...
    &sizsiniz kaptan vandayk...
    -hangi kaptan fandayk, ben kaptan fandayk mı? ayyyy... inanılmaz mutlu oldum şimdi bak... yerlere falan bakıyor... demek ki benim... aramızda bi çekim oldu. çok mutluyum şu anda ay... ıııı.... öncelikle götüm kırık... gördünüz mü bilmiyorum, bir talihsizlik yaşadım... ama içim kıpır kıpır... o kadar mutluyum ki şu an çok sevindim. herkes işi gücü bıraksın vlada baksın. bak boş boş böyle salak salak bakıyor sağa sola. ay çok sevindim. çok teşekkür ediyorum...
    &yarın sabah sizinle özel olarak görüşmek isterim
    -tabii tabii

    -şşş nooldu, bununla ikiye kaldığıma göre... yaza düğün diyorum ben...

    --- spoiler ---
  • “canımsın svenson” ile yeni bir dövme yaptırılacak söze imza atmıştır.

    (bkz: dovme yaptirilasi sozler)
180 entry daha
hesabın var mı? giriş yap