everything is broken

• bob dylan'ın, oh mercy'sinden bir parça:
  
  broken lines, broken strings,
  broken threads, broken springs,
  broken idols, broken heads,
  people sleeping in broken beds.
  ain't no use jiving
  ain't no use joking
  everything is broken.
  
  broken bottles, broken plates,
  broken switches, broken gates,
  broken dishes, broken parts,
  streets are filled with broken hearts.
  broken words never meant to be spoken,
  everything is broken.
  
  bridge: seem like every time you stop and turn around
  something else just hit the ground
  
  broken cutters, broken saws,
  broken buckles, broken laws,
  broken bodies, broken bones,
  broken voices on broken phones.
  take a deep breath, feel like you're chokin',
  everything is broken.
  
  bridge: every time you leave and go off someplace
  things fall to pieces in my face
  
  broken hands on broken ploughs,
  broken treaties, broken vows,
  broken pipes, broken tools,
  people bending broken rules.
  hound dog howling, bull frog croaking,
  everything is broken.
• the age of information grubunun, çok da fena olmayan albümlerinin ismi. çıkış tarihi 11 eylül 2007'dir. eski albümlerine göre tarzlarında köklü değişiklik hissettiren bir albümdür. ama yine de dinlenesi, ezberlenesi hatta yenilesi yutulasıdır.
  
  albümdeki şarkılar da şu şekilde:
  
  1. knowledge
  2. outside
  3. tell her something
  4. break your heart
  5. soma
  6. falling out of love
• kırık dizeler, kırık teller
  sökük iplikler, kırık yaylar
  kafasız büstler, kopuk kafalar
  insanlar kırık yataklarda uyuyorlar
  hiçbir faydası yok caz çalmanın
  şaka yapmanın da
  her şey param parça
  
  kırık şişeler, kırık çanaklar
  kırık anahtarlar, kırık kapılar
  kırık bulaşıklar, kırık parçalar
  kırık kalplerle dolu sokaklar
  kırgın kelimeler, kaderleri konuşulmamak olan
  her şey param parça
  
  öyle görünüyor ki durup her arkanı döndüğünde
  bir şey daha vuruyor yere
  
  kırık kesiciler, kırık testereler
  kırık kopçalar, çiğnenmiş yasalar
  kırk bedenler, kırık kemikler
  kırık telefonlardaki kırgın sesler
  derince bir nefes al, boğuluyormuş gibi hissederek
  her şey param parça
  
  beni bırakıp bir yerlere gittiğin her seferinde
  bir şeyler kırılıp tuzla buz oluyor yüzüme
  
  parçalanmış eller kırık sabanlarda
  bozulmuş antlaşmalar, çiğnenmiş yeminler
  kırık borular, kırık aletler
  insanlar bozuk kuralları onarıyorlar
  av köpeği havlıyor, irice kurbağa vaklıyor
  her şey param parça
  
  ^**