love sick
-
winampi sapsallastirana kadar replay da replay edip, dinlemeye doyulamayan bob dylan sarkisi..
i'm walking,
through streets that are dead
walking,
walking with you in my head
my feet are so tired
my brain is so wired
and the clouds are weeping
did i,
hear someone tell a lie
did i,
hear someone's distant cry
i spoke like a child
you destroyed me with a smile
while i was sleeping
i'm sick of love
that i'm in the thick of it
this kind of love
i'm so sick of it
i see,
i see lovers in the meadow
i see,
i see silhouettes in the window
i watch them 'til they're gone
and they leave me hangin' on
to a shadow
i'm sick of love
i hear the clock tick
this kind of love
i'm lovesick
sometimes
the silence can be like thunder
sometimes
i wanna take to the road of plunder
could you ever be true?
i think of you and i wonder
i'm sick of love
i wish i'd never met you
i'm sick of love
i'm tryin' to forget you
just don't know what to do
i'd give anything to be with you -
bob dylan'ın time out of mind isimli albümünün ilk şarkısı, gerçekten de ağır folk ve blues havası taşıyan çok başarılı bir dylan şarkısı olup olmaz olsun böyle aşk temasını işlemektedir.
-
time out of mind albumunun havasini cok iyi yansitan acilis sarkisi.
-
zamaninda cokca dinledigim ve mideme kramplar sokmus olan, yeni victoria s secret reklamlarinda duyunca saskina dondugum, bir guzel dylan sarkisi..
adamlarin reklam muzigi zevkini de takdir etmek isterim. once inertia creeps, sonra bu.. -
(bkz: porno paradiso)
-
(bkz: lovesick)
-
bob dylan'in en gusel aska dair yapilmis koparici bi sarkisidir.. bob dylan bile aci cekmis bak onu bile surunduren olmus o da yollarda anlamsizca dolasmis, kafasinda baska bisey degil ama sadece o varmis. ama eger bunlari hissetmeseymis bole guzel bi sarki yapabilirmiymis, bole uzuntuleri, kederleri yalniz yasamadigimizi bize hatirlatabilirmiymis . love hem ucurabilen hem surundurebilen biseydir. love sick olmadan bunu atlatmak dilegiyle.
-
şiir gibi şarkı, ya da şarkı gibi şiir...
i'm walking, through streets that are dead
walking, walking with you in my head
***
i spoke like a child
you destroyed me with a smile
while i was sleeping
***
sometimes the silence can be like thunder
sometimes i wanna take to the road of plunder
hangi birini sayayım ki ? siz, en iyisi bu cümleleri, bir de bob dylan'ın sesinden dinleyin..sonra bir daha dinleyin, sonra bir daha, bir daha, bir daha.... -
bob dylan 1998 grammy ödülleri töreninde (dylan, time out of mind ile yılın albümü ödülünü almıştı o gece) bu şarkıyı canlı çalarken sahneye göğsüne soy bomb yazmış bir adam fırlıyor, dans ediyor, grubu rahatsız ediyor ve derken güvenlik görevlileri tarafından karga tulumba sahnenin dışına taşınıyor. anlatılana göre soy (soya yani) yoğun besinli bir hayatı, bomb ise bildiğimiz patlayıcı, yok edici gücü temsil ediyor. yani sahneye fırlayan adam göre sanat da böyle olmalı. yoğun, değişebilir ve yok edici bir hayat. demek isteniyor ki bu kişi vücuduna soy bomb yazarak günümüzdeki lezzeti az müzik dünyasına bir tepki olarak “kişinin spontane infilakını” temsil etti. yerinde bir tepki ama dylan’a ve love sick’e bunu yapmamalıydı. daha sonra, 2005 yılında eels grubu blinking lights and other revelations albümünde whatever happened to soy bomb adlı bir şarkıya yer verdi.
-
aynı zamanda grimm birinci sezon on yedinci bölümünün adı.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap