aynı isimde "gibi" başlığı da var
18231 entry daha
  • --- spoiler ---

    5x8 deki kafa siken şadan karakteri bana benziyor. konudan konuya zıplayıp çok iyi kafa sikerim. bu huyumu törpülemeye çabalıyorum. benden daha iyi kafa siken ve şadan karakterini izlerken direkt aklıma gelen benden masaj hizmeti alan bir bayan müşterim vardı. yaşlı ve emekli bir öğretmendi. 2 saat civarı süren masaj boyunca bir saniye bile çenesi durmuyordu. normalde masaj yaptıran insanlar ne kadar konuşmaya çabalasalar da masajın etkileri nedeniyle vücudun baskılara karşı bölgeye yolladığı uyuşturuculara yenik düşüp uyuma moduna girmek zorunda kalıyorlar. bu kadında masaj da işe yaramıyordu. allahdan bir seneden uzun çalışmadık masajı bıraktı rahatladım, çok ciddi rahatsız ediyor insanı çok konuşan insan. bunu fark ettiğim için ve kendim de geveze olduğumdan dolayı kendimi törpülemeye çalışıyorum fakat hala da çok konuşan taraf genelde ben oluyorum.

    ortaokul ve lise döneminde sınıfta sırada hep yan yana oturduğum ömer isminde bir arkadaşım vardı. hala arkadaşlığımız devam ediyor. çok sakin efendi bir çocuktu.

    ders bitince eve gitmek için durağa kadar ortalama on dakika beraber yürürdük. bir gün kafam bir şeye bozuktu sanırım hiç konuşasım yoktu on dakika boyunca hiç ses çıkarmadan yürüdük. bu durum benim dikkatimi çekti ve ömere karşı kıllanmaya başladım. durağa yaklaşınca ömere dedim ki "senin bana bir garezin mi var küstün mü neden hiç konuşmadın". çocuk bana döndü ve dedi ki "ben zaten hiç konuşmuyordum ki sadece sen konuşuyordun"

    --- spoiler ---
  • buraları okuyan herkesin mutlaka hayatının bir kesiminde başından geçmiş olabilecek diyalogların, olayların geçtiği dizi.

    5. sezonun 8. bölümü "şadan" karakteri eminim birçok kişiye anılarını hatırlatmıştır.
    fakat yılmaz'ın sözleri, olağanüstü geveze birine karşı döktüğü hisleri inanılmaz tespitler. hepimizin kurmak istediği cümleler değil mi?

    ne yazık ki benim de hayatımın birçok yerinde beni bulur böyle tipler.
    bir tanesi arkadaşımdı. telefon ettiğinde işlerimi yaparken telefonu bir yere koyardım bazen, hiç fark etmezdi.

    çalıştığım yerlerde muhakkak en az bir tanesine maruz kalırdım. mağdur kalırdım yani ulan yüzsüz ilkkan.

    bunlardan bir tanesine, herkesin bulunduğu bir iş toplantısında, kendisinin çenesi yüzünden toplantı uzarken sabredememiş ve "esir ettin bizi artık susacak mısın" diyerek patron dahil herkesin sesi olmuştum.

    başka bir iş yerimde yaşça epey büyük olduğu için insanların yaşına ve tecrübesine hürmeten bir şey diyemedikleri bir adam vardı. benim yanımda konuşamamaya başlamıştı son zamanlarda. bunu nasıl başarmıştım.
    yüzüne bakmayarak. çünkü dinlenmek, takdir edilmek, vay be her konuda da bir şey biliyorsunuz maşallah iltifatlarından besleniyordu gevezeliği.

    şu an çalıştığım yerde de var böyle bir tip. kendisi oldukça zeki, kültürlü, donanımlı bir tip. ilk zamanlar duygusal zekâsının düşük olduğunu, muhatabını sıktığını anlamayacak kadar empatiden yoksun olduğunu sanıyordum. ama ona daha önceden beri maruz kalanlar bunu reddetti. ben de zamanla anladım. evet gayet de farkındaydı.

    yılmaz'ın cümleleri de bana bunu doğrulattı. bu tipler, ellerini yıkama takıntısına sahip olanların farkında olması gibi çok konuştuklarının farkındalar. bu onların takıntısı ve bilerek isteyerek muhataplarına işkence ediyorlar. kimisi bunu şadan gibi "afacanlıkla" süslüyor, kimisi yaşının verdiği saygınlığı kullanıyor.

    bu tiplerin konuşabildikleri alanda nefes alabilen bir böcek olduğunu düşünüyorum. dinlenmeye fark edilmeye ihtiyaçları var. onların yaşam suyu karşılarındaki beyinleri s.kebildiklerini görmek. bu nedenle onların yüzüne bakmayacak, ortamda hiç yokmuş gibi işlerinizi yapmaya devam edeceksiniz. bir an ama sadece bir an bile göz göze gelirseniz bittiniz. beyninizin ırzına geçmeye başlarlar.
    "sabah uyanıyorum, kahvemi içeceğim ve duyduğum ilk kelime, ırz. bu ne ya!"

    şu anki iş yerimdeki adama görmezden gelmeyi denemeye başladım. ama beşer şaşar, hâlâ gözlerimi kaçıramadığım ve o bir kaç saniye içinde yakalanmanın bedelini ödediğim anlar oluyor. fakat başarmaya kararlıyım. bu adamı da yok hükmüne getirip nefessiz bırakacağım onu iş yerinde. ve ben de "pişman olmayacağım." soranlara da alın siz mağdur olun diyerek kendime vebal pansumanı yapacağım.
  • --- spoiler ---

    yılmaz'ın kız kalktıktan sonra verdiği bahşişi geri almasına patladığım bölüm.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    sayın geveze arkadaşlar bu kadar konuşmasanız olmuyor mu cidden? biz sıradan insanlar olarak çok acı çekiyoruz ve sizin şadan abi gibi olmadığınızı düşünmek istiyorum.

    evcil hayvan sahiplenin, bitkilerle konuşun veya terapi alın. çözün şu işi nolur veya bi tişört giyin "ben gevezeyim" yazan biz de uzak duralım.

    bize de yazık.

    bölümün sonunda kafeye gelen arkadaşın bahsettiği esnafın kimin sevgilisini ayarttığını hepimiz anladık bence. ersoy sen betalıkta seviyeyi arşa çıkardın kardeşim. ben ilk defa benden de beta biri görüyorum o da dizi karakteri *

    bu arada leopar'ın şadan'ı yemesi de kilişeydi ama adamın hakkettiğini bulmasından dolayı kızamıyorum.

    ince *

    --- spoiler ---
  • leopar ve sandanin sonu aynı oldu.hayatta istemediğini ormana bırak. çok çok iyi göndermeler var.

    o sıkıntılı tipler birbirini yer, sen aradan kaçmış olursun.

    bölüm sonunda gelen pişman mısın teyitlesmesi iyidi.
  • --- spoiler ---

    en son kafede otururlarken ilkkan şunu diyebilirdi; artık leoparın da nasıl kafasını sikmişse hayvan dayanamamış yemiş.
    --- spoiler ---
  • okan bayülgen > şadan

    iki yazarın yıllarca okan ile çalışmışlığı var.
  • --- spoiler ---

    şadan abi ben şu anda sıçıyorum, sıçıyorum ben burdaaa, lütfennnnn.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    ben 2002 senesini dağlarda, kırlarda geze geze geçirdim. "trekking yapıyorum" diye insanlardan kaçtım. 5 sene sürdü kafamın boşalması.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    + yeter ama artık ya, gerçekten yeter ya.
    - efendim ?
    +susar mısın artık? kes lan , s.kerimmm haaaaa
    - ne diyosun kardeşim?
    +pardon ya ben size demedim, şey, laaaaaan

    --- spoiler ---
93 entry daha
hesabın var mı? giriş yap