ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
pygmalion etkisi
-
bende olduğunu düşündüğüm etki.
bir ara deli olduğuma da inandırdıydım kendimi ama sonra "deli olduğumu düşündüğüme göre deli değilim! heheh" deyip yırttıydım. iyi de "bir delinin ne düşündüğünü anlayabilirmiş gibi yapan akıllıların uydurduğu bu fikir, bir deliyi deli olmadığına ikna edebilir mi?" o konu bir yana dursun hazır "bir pygmalion asla bir pygmalion olduğunu bilmez" diye bir lafta yok bence bende bu durum var iddiasını ortaya atabilirim.
konuşmaya başladığımdan beri "bu çocuk çok zeki! acayip" diyolar benim için. ilk çocuk olduğumdan ebeveynlerin görmemişliği sonucu oluşmuş bir durum bu. bir laf ediyorsun "oha! büyümüşte küçülmüş!" "yok artık" falan oluyorlar. anlatılıyor falan bu tüm sülaleye, çevreye. bu gazla yetişince zeki olmak bir yükümlülük oluyor insanın sırtında. sonra bir bakmışsın küçük çaplı bir "nasrettin hoca" olmuşsun. tüm arkadaş çevren-akrabalar-hatta okulda hocalar falan senin fıkralarını anlatıyorlar birbirlerine. üstelik bir çoğu gerçek bile değil. ya da sen hatırlamıyorsun. biri çıkıyor "ya geçen sen şey dedin ya ne güldüydük arkadaş" diyor. durup "sen kimsin abi?"(dayılanma değil gerçekten adamı hatırlamıyorum) diyorsun.
zeki miyim? ıq testlerine, edebiyat-matematik yarışmalarına falan göre öyle. zeka bu mu? belki. tübitak bilmem ne ödülüm var ama liseyi falan boşver 1 yıl önce üniversitede benimle aynı sınıfta okuyan sınıf arkadaşlarımın yarısının ismini-yüzünü hatırlayamıyorum. ama asıl şaşırtıcı olan ilkokul 3 te ödev yapmayı bırakmış bir daha eve iş getirmemiş bir öğrenci olarak üniversiteyi (ftr) kazanmama kimsenin şaşırmaması. bir kere bile bana ders çalış denmedi. bizimkilere göre "o zaten yapar" çocuktum hep. yazdıkça hatırlıyorum ilkokulda bana bozulmuş tv'yi tamir ettirmişti bunlar. gizli bir tarikata falan mı üyeler nedir?
birinci ağızdan "var böyle bir etki" diyorum ve bence bendeki tüm garipliklerin sebebi olabilir. ondan sonra "3 ay ortadan kaybolmak ne demek?" diyorlar. "her yağmur yağdığında sokağa çıkıp ıslanmak garip" "okulu saçma bulup son sene bırakmak manyaklık" diyolar.... beni siz delirttiniz kardeş.
"siz siz olun insanlardan bir şeyler beklemeyin bırakın onlar size verebildikleri kadarını versinler."
psikanalitik edit; al işte aynı baskıdan ötürü entryi özlü sözle bitirdim. bi de kendi lafımı tırnak içine alarak bakın ne ağır laf etmişim havası yaratmışım. ciddi bir baskı var üstümde.
tıp doktoru olmayıp doktor unvanı kullanmak
-
probleme sebep olmayacak harekettir. doktorluk unvan hekimlik meslektir. doktor olmak için hekim olmanız gerekmez.
sokakta ayı oynatılan günler
-
çoçukluguma denk gelen dönemdir. oynayan aynını etrafında bütün çocuklar toplanırdı, ayı lan ayı. sokaklarda ayı gezerdi, elinde tef ile bir adam o ayıyı oynatırdı. şimdi böyle bir şeyi hayal etmek bile olanaksız.
talimat gelmiştir o kararı kendi başına veremez
-
kimse de cikip "madem oyleydi de daha once sen bu adami ne demeye milletvekili olarak tutuyordun?" demiyor mu bu beyanatin uzerine?
evet, soru retorik.
sinovac aşının üçüncü faz sonuçları
-
evet sonuçları kötü, ancak unutmamak gerekir ki hastaneye yatışta %100 başarılı.
mevcut durumda aşı olursanız hastaneye yatacak kadar kötü durumda olmuyorsunuz.
haberde diyor ki;
"aşının enfeksiyonu önlemede yüzde 50.6, tedavi gerektiren vakaları önlemede yüzde 83.7 ve hastane yatışları ile ölümcül durumlara karşı ise yüzde 100 koruma sağladığı ifade edildi."
9 yaş kavgasına darp raporu almak
-
demek ki sizin çocuğun kendi çocuğuna yaptığı zorbalıklardan bıkmış.
çocuğunuz başkasının boynunu çiziyor, kaldı ki o aşamaya kadar neler yapmıştır.
siz de büyük ihtimalle bu konuda yeterli tedbir almamışsınız. belki ke keyiflenmişsinizdir.
kalkıp burada savcılığa şikayet edilmiş diye eleştiriyorsunuz.
ne yani diğer çocuklar sizin çocuğunuzun oyuncağı mı?
en azından medeni bir insanmış hukuk yollarına başvurmuş. kenara çekip çocuğunuzun yaptığı zorbalıkların aynısını çocuğunuza yapmadığına şükredin.
bence burada insanları kınayacağınıza çocuğunuzu terbiye edin. daha sonra sert kayaya çarparsınız çocuğunuzu da sizi de terbiye eder. gururunuz incinir.
kediyi ensesinden tutmak
elalem ne der hapishanesi
-
alayınızın müebbeten mahkumu olduğu kapalı cezaevi.
ruhunuzun ilhamlarını takip edeceğiniz yerde başkalarının, yine "başkaları ne der" tabanlı görüşlerine göre hayatınızı şekillendirdiğiniz için hak ediyorsunuz siz bu cezayı.
7 mart 2019 netflix ırkçılık rezaleti
-
türkiye'de zenci ırkçılığı olmadığı gibi türkçede de zenci ırkçılığı yoktur. zenci ya da siyahi ikisi de ofansif kelimeler değildir.
rezalet puanım 0/10.
bahçeli yüzde elli oy alsa olabilecekler
-
erken seçime gider
5 ağustos 2015 şahtar donetsk fenerbahçe maçı
-
galatasaray yerine şampiyonlar ligi'nde mücadele edecek fenerbahçe'yi tercih ettim. (2010) -miroslaw stoch