hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • iş telefonu olarak 7 yıllık giriş seviyesi sayılabilecek samsung j5 kullanıyorum; gün boyu telefon görüşmesi + gün boyu aktif whatsapp kullanımı ile şarjı 3 günü zorluyor. annem 4 yıllık yine giriş seviyesi redmi note 8 kullanıyor; gün boyu candy crush oynuyor yine şarjı bitmiyor, herhangi bir uygulamada kasma-takılma yaşamıyor. iş arkadaşım 4 yıllık orta segment samsung a51 ile çılgınlar gibi pubg oynuyor. bakın iphone ile denk amiral gemisi modelleri saymıyorum bile. onların zaten alayı 2015'ten beri aktif olarak kullanılıyor.

    bu gariban apple fanboyları sanıyor ki sadece iphone uzun yıllar kullanılabiliyor. uzun yıllardan kasıtları da 3-4 yıl ha, onun da yarısı serum takar gibi powerbank'la dolanarak geçiyor. insanları 2023 yılında 60hz ekranla usb type-c 2.0'ı övmek zorunda bırakan apple'ı da ayrıca tebrik ediyorum. herkesin yapabileceği bir iş değil bu.

  • eğer sağlıklı beslenmek için bir hevesle alıyorsanız pek doğru bir şey yapmış sayılmazsınız. (bkz: akrilamid)

    sıcak hava sirkülasyonu ile pişirdiği düşüncesi ilk başta sağlıklı bir şey elde ediyorum gibi bir düşünce yaratabilir, tamamen yanılgıdan ibaret.
    haşlama, buğulama hariç 120 derece sonrası yapılan* tüm kızartmalar doğal bir şekilde akrilamid oluşumuna neden oluyor.
    genel olarak airfryerleri modlarını incelediğimde kızartmaları 180 ve üstü derecelerde yapıyor; ki bu da oluşabilecek akrilamid oranının en yüksek olduğu sıcaklıklar.
    üstelik bu tarz teknolojiler genellikle patates kızartması için kullanılıyor ve en yüksek kanserojen* oranı maalesef patates kızartmasında. genel olarak karbonhidrat ağırlıklı besinlerin kızartılmasında ortaya çıkan doğal akrilamid, protein ağırlıklı besinlerin çok çok üstünde.

    kısaca sağlıklı beslenmek adına bir şeyler yapmak istiyorsanız; düdüklü tencere veya normal tencere kullanmak oldukça mantıklı. canan karatay'a göre düdüklü tencere ile pişirilen yemekler, vitamin ve mineral kaybının en az yasandığı yiyecekler ama yavuz dizdar'a göre ise normal tencerede kısık ateşte pişirmenin en sağlıklısı olduğu söyleniyor.

    sağlıklı beslenme olayı günümüzde fazlaca kompleksleşmiş bir durumda. kanserojenden uzaklaşalım derken yediğimiz içtiğimizin nasıl yetiştirildiğine kadar gidiyor bu durum. kendi bahçende bile yetiştirsen, eğer şehirde yaşıyorsan yoldan geçen arabalar, ozon tabakasının bugünkü hali ve mevsim düzensizlikleri derken yine belli bir standartın üzerinde ürün elde edemiyorsun.
    bana kalırsa stressiz yaşayıp, tadını çıkartmalı bazı şeylerin ama farkında olarak. patates kızartmasını yersin ama bilincinde olarak. böylece haftada bir yersin, günün diğer saatlerini ona göre planlarsın ve dengelersin kendini..

    kaynak:
    akrilamid

  • geçmiş zaman...mahalle bakkalının önü...orta yaşlı bi amca tık nefes bakkala girer:

    - benim karı buraya geldi mi?
    -- yoo?
    - hah iyi, ekmek falan alırsa bana yazma!
    -- niye?
    - karı başkasına kaçmış...

    :))) (tek derdin bu olsun be amcam)

  • cok uzatmadan seker daha zararlidir diyecegim konudur.

    ekmek konusunda da canan hoca cok hakli.yemeyin yedirmeyin.

  • daha iyi şartları aramak yerine, iyi durumdakini aşağı çekmeyi hedef edinmiş isek bir diğer derdimiz. "başkasında var bende niye yok, onda da olmasın" diyeceğine, "bizde de olsun, ne yapılabilir" diye proje üretmeyi ne zaman öğreneceğiz bilmiyorum ya.

  • ben de baska sebeplerden dolayi getir'in programini sildim cep telefonumdan. hep o baska sebepler yaratiyor bu sorunlari.

  • (bkz: orhan ayhan)

    "evet top orta yuvarlağın beşiktaş sahasına bakan diliminde sergen'de, bu arada siz bilmezsiniz sayın seyirciler, bu sergen'in adı aslında ali rıza sergen yalçın'dır. yani sadece sergen değil önünde ali rıza'sı da var ama pek bilinmez, herkes onu sergen diye- bu arada metin kafa gol."