hesabın var mı? giriş yap

  • o’nunla 18 ay kadar birlikte çalistik. gürün’de savci yardimcisiydi.demek ki 1981-1982 yillari imis.

    bir polis komiseri,adam öldürmege tesebbüs suçundan yargilaniyordu.sanik komiser durusmada bu savci arkadasimizi reddetti.hakim ve heyet’in reddi cmuk’a göre mümkündür.ancak savci taraf oldugundan reddedilemez.buna ragmen arkadasimiz durusmadan çekildi.ilk defa niçin bu kadar çekingen davrandigini anliyamadim.sordum açik bir cevap alamadim..

    ilçede bir sehir kulubü vardi.genelde her ilçede olur.kisin isten sonra ugruyoruz.kimi oyun oynuyor (briç,konken vs.) kimileri de seyrediyor.içerde soba yaniyor.gelen paltosunu vestiyer ve duvarlardaki askilara asiyor.bizim savci, paltoyla oturup saatlerce oyun oynuyor.bir yandan da terliyor.dedim ki ”bu kadar terliyecegine paltonu çikarip vestiyere filan versen.. “ suratima bir seyden haberin yok der gibi bakti “ yav ..asmasina asayim da ya biri cebime esrar filan koyarsa” dedi.sasirdim….bütün kis o klupte paltoyla oturup oyun oynadi.

    iskilli oldugunu herkes biliyormus meger.ara sira inceden alaya aldiklari da oluyordu.bir gün jandarma bölük komutani yüzbasi,bana ugramisti.tesadüfen savci arkadasim da geldi.yüzbasi birden konuyu degistirip “sayin savcim cezaevinde tünel kazanlar topragi nereye koyuyormus biliyor musunuz ?” sorusuna ” yoo..” deyince “saksilarda biriktiriyorlarmis…” bu laf üzerine,izin isteyip odamdaki telefondan cezaevi müdürüne “ ne kadar saksi varsa hepsini attir” emrini verdi.akabinde de cezaevine gitti.

    izne ayrilirken masasinin üzerindeki takvimin tüm yazili sahifelerini yirtar,bos sayfalari birakirdi.

    bilirsiniz uzun araçlar ,bu niteliklerini belirtmek için araçlarin arkasina sagli sollu flama koyarlar.
    bizim savci böyle bir araci arkadan görünce “kizil bayrak asmis” diye sürücüsü hakkinda (o dönemde daha kaldirilmamis olan ) tck 141-142 den sorusturma yapmisti.(komünizm propagandasi)

    ama en önemlisi simdi anlatacagim.bir , adam öldürme suçu nedeniyle x köyü yaylasinda “geceleyin kesif” yapmamiz gerekmisti.kesif günü araziyi çiplak gözle görüp gerekli tespitleri yaptiktan sonra saatinde de kesfi yapmamiz daha saglikli oluyordu.bu yüzden gündüzün,güvenlik için jandarmayi sevk edip,biz de bir binek araci ile köye hareket edecegiz ,savci yok.baktim jandarmalarin ortasinda oturuyor.”gel bu arabaya bin” dedim.”böyle iyi” dedi.üstelemedim.köy yaylasina vardik.tespitlerimizi yaptik.kesif saatine daha epey zaman var.muhtar köy odasina davet etti.köy odasinda biraz vakit geçirdik.ayran ikram ettiler.herkes içti.savci reddetti.köy odasinin kapisinda ugurluyorlar.birisi gögsünü kasiyor.olabilir insanlik hali.savci hemen irkildi; “sen niye öyle yapiyorsun,tabanca mi çikaracaksin,aç bakayim belini” müdahale ettim.adami aramaktan vazgeçti.yaylaya dogru yürürken “ben niye ayran içmedim biliyor musun ?” diye sordu.” yoo..” dedim.”ya zehir varsa “ demez mi…
    neyse,saat geldi kesfe basladik.bu arada tanik dinledim.cmuk geregince ,tanik beyanina karsi,taraflara ve vekillerine ne diyeceklerini sordum.savci uzaktan “diyecegim yok”.dedi döndüm göremedim.yerde yatan adamlar var.niye yatmislar ? anlasilmaz bir sey… savci da yatmis yere.sebebini sordum.”kesfi seyredenler bir hadise çikarir diye yere yatirdim” dedi.jandarmalar da yatanlarin üzerine silah dogrultmuslar…pes dogrusu dedim ve yine o jandarmalarin arasinda,diger kesif heyeti kendi arabamizla ilçeye döndük.

    çok yasamadi savci arkadas.oysa benden gençti.bitlis’e tayin olmus,sonra galiba amasya’ya en son
    lüleburgaz’a .yaklasik bes yil sonra öldü…yok vesveseden ölmedi.

    söylemeyi unuttum.kibrit kullanmazdi.sigaranin birini söndürmeden ötekini yakardi.akciger kanserinden öldü…

  • 5 yaşındaki kızım okulda ağlamıştır:

    b: sen bugün okulda ağladın mı güzel kızım?

    k: evet, nerden biliyorsun?

    b: kuşlar söyledi.

    k: yaaa!

    b: peki neden ağladığın yavrum?

    k: kuşlara sor!

  • link
    eşi derken bahsedilen bu kişi bir bilim insandır ve adı da özlem türeci'dir. yani tek vasfı uğur sahin'in eşi olmak değildir. ne kadar da kendini bilmez bir üslup

    edit : bunun için gereksiz duyar diyenler olmuş, en basitinden empati kurmanızı öneririm. öyle olunca özlem türeci'nin kariyerine, yaptigi işlere ve şahsına saygısızlık yapıldığının farkına varırsınız belki de

  • adamlar gote got demisler, ailenizi yaniniza alip hakkariyi gezmeye gider misiniz buna cevap vermek cok zor olmasa gerek. birde uzerine dagcilikla alakali bir spor icin ne desin adam kevlar yelek giy yanina da keleş mi al desin.

  • adını anlatmakta bu film. büyüdükçe sorunlarının da büyüdüğünü, bir insanın sakalımı hiç kesmiycemden sakallı duramadığı günlere gelişini, birlikte büyüdüğünüz insanların ne kadar çok değişebileceğini ama bunun yanında nolursa olsun ailenin aile kalıdığını, saçma tesadüflerin hayatı değiştirebileceğini, hayatının döngüsünü...

    su gibi duru, su gibi akıo. biraz çemberimde gül oya'nın italyan versiyonun film olmuşu gibi. tez buluna, tez izlenile!

  • cezzar ahmet paşa, bosna'da doğdu. 23 nisan 1804'te akkâ'da öldü. napoléon bonaparte'a karşı akkâ kalesi'ni savunmasıyla ünlü osmanlı veziridir. sayda bölgesindeki çatışmaları yatıştırarak, çeyrek yüzyılı aşkın süre tam bir egemenlik kurmuştur.

    gençliğinde istanbul'a giderek hekimoğlu ali paşa'nın hizmetinde bulundu. 1750'ye doğru mısır'a giderek kölemen beyi abdullah'ın hizmetine girdi. cidde yöresinde ayaklanan bedevilere karşı yapılan çete savaşlarına katıldı. abdullah bey'in öldürülmesine misilleme olarak 70 kadar bedeviyi öldürdü. bu nedenle kendisine arapçada "deve kasabı" anlamına gelen cezzar lakabı takıldı. daha sonra beyrut ve sayda hâkimi emir mansur'un ardından şam muhafızı osman paşa'nın hizmetinde bulundu.

    1775'te zahir ömer ayaklanmasının bastırılmasında büyük başarı gösterince akkâ muhafızlığına, kısa bir süre sonra da vezirlik verilerek sayda beylerbeyliğine getirildi. lübnan, ürdün ve filistin'deki karışıklıkları yatıştırdı. bu başarıları nedeniyle şam beylerbeyliğine atandı. napoléon bonaparte komutasındaki fransız ordusu1798'de mısır'ı işgale başlayınca, osmanlı devleti cezzar ahmed paşa'dan bölgede yığınak yapmasını istedi. bu arada bonapart, el-ariş, gazze ve yafa'yı işgal etmiş, mart 1799'da akkâ önüne gelmişti. ancak, iki aydan fazla süren kuşatma, osmanlı donanması ve nizam-ı cedid ordusundan destek gören cezzar ahmet paşa'nın güçlü savunması karşısında başarısızlıkla sonuçlandı. napoléon, 21 mayıs 1799'da akkâ'dan çekilmek zorunda kaldı.

    cezzar ahmed paşa’nın karşısında ilk yenilgisini yaşayan napolyon'un "akka’da durdurulmasaydım, bütün doğu’yu ele geçirebilirdim!.." sözü kaydedilmiştir. cezzar ahmed paşa ise 1804'te ölümüne değin akkâ beylerbeyliği görevini sürdürmüştür.

    kaynak wikipedi

  • link

    istanbul belediyesinin yeni çıkaracağı ve şahıslara satmayıp kiralama yoluna gideceği taksi plakaları taksici sözcülerini gerdi.

    oy baskısıyla her istediğini yaptırmaya alışmış taksiciler dumura uğradı. halkın menfaatini koruyan başkana sevgiler.

  • sikicem şimdi süpermen kıyafetini de sarığını da sakalını da. ya bu herif her defasında şutlanıp aynı fotoğraf farklı takma adlarla dönüyor. yetti

    ekleme: alnında aktroll yazıyor, neye cevap veriyorsunuz hâlâ? ben yazdıklarını okumadım bile. başlığın açılma şekli ve profil resmi yetmiyor mu?