hesabın var mı? giriş yap

  • bizim kültürümüz o şeyi kaldıramaz zira ceryan diye bişey var yaşlıların ağzından düşmüyor.balkon kapısının altını bile tıkayan insanlar koskoca havalandırmayla akıl sağlığını bile yitirebilir.

  • rahatsızlık vereni döveceksek işi gücü bırakıp 24 saat motokurye dövmemiz lazım...

    rahatsızlık bahane, kadiköylü olmayan osmanlı torunu bir akpli olma ihtimali yüksek. karşıdakileri savunmasız görünce cihat modunu açmış.

    edit: şu kezbanı not alın. barzonun teki ağzını yüzünü kırarsa duyar kasmazsınız. görsel

  • ben geldim!
    var mı içerde biri?
    duyuyorsan beni başını salla sadece...
    acaba var mı biri evde?

    hadi... yapma ama böyle!
    duydum ki keyfin değilmiş yerinde...
    acını hafifletebilirim istersen,
    ayaklarını bastırabilirim tekrar yere...

    sakinleşsene!
    biraz bilgiye ihtiyacım var öncelikle,
    sadece basit gerçeklere:
    acıyan neresi göstersene...

    aslında acımıyor hiçbir yerim...
    ama sen kaçırıyorsun dumanını ufukta kaybolan geminin
    artık sadece dalgalarla boğuşarak kurtulabilirsin!
    dudakların kıpırdasa da duyamıyorum ne dediğini...
    çocukluğumda... bir gece ansızın fırlamıştı ateşim...
    ellerim büyümüş, büyümüş... ve taşlaşmıştı sanki!
    aynı duyguyu yine hissediyorum şimdi...
    açıklayamam, açıklasam da sen anlayamazsın nedenini
    hem zaten ben hep böyle değildim ki...
    son zamanlarda halinden memnun bir uyuşuk oluverdim...

    tamam... peki!
    sadece ufacık bir iğne deliği,
    ve sonra geçecek hepsi!
    ahhhhhh!
    ama kendini biraz kötü hissedebilirsin...

    ayağa kalkabilecek misin?
    sanırım işe yaradı. iyi!!
    bu sağlayacak gösteriyi devam ettirmeni.
    hadi ama... gitme vaktimiz geldi!

    aslında acımıyor hiçbir yerim...
    ama sen kaçırıyorsun dumanını ufukta kaybolan geminin
    artık sadece dalgalarla boğuşarak kurtulabilirsin!
    dudakların kıpırdasa da duyamıyorum ne dediğini...
    çocukluğumda... bir bakış yakalamıştım ani,
    gözümün ucuyla bir an için...
    ama tekrar baktığımda o çoktan gitmişti!
    ne olduğunu bile hatırlamıyorum oysa şimdi...
    o çocuk büyüdü... kurduğu hayallerse yitip gitti...
    halinden memnun bir uyuşuk oluverdi şimdi!

  • her dizide birileri kadın dövüyor, sonra da o kadın o adama ya aşık oluyor ya da onu affediyor. ben daha dizilerde dayak atıp yargılanan, bunun sorumluluğu altında ezilen erkek görmedim.

    sonra bu hikayeleri yazanlar şov uğruna bildiri yayınlarlar. önce bokunuzu temizleyin.

    ozan güven de bokunda boğulsun.

  • eurolig nba ile uzun yıllardır kıyaslanıyor. bir basketbolsever olarak bu iki ligi kıyaslamak bana zor geliyor ve nba'in euroleague'in kalitesini daha da düşürecek yeni kararlar alması kuvvetle muhtemel.

    öncelikle hatırlatmak gerekirse mevcut durumda nba'de en düşük maaş yaklaşık 900 bin dolar, sadece bir sene tecrübe sahibi oyuncuların maaşı yaklaşık 1,5 milyon dolar ve ortalama nba oyuncusu maaşı ise 7-8 milyon dolar.

    kıyaslamanın diğer tarafında eurolig'te ise ortalama bir takım 10 milyon dolara kuruluyor ve nba'de tutunmuş diyebilecegimiz (5-6 sene tecrübe) bir oyuncunun alabileceği en düşük maaş olan +2 milyon dolarlık kontrata sahip oyuncu sayısı 5-10 ve bu kontratları veren takımların da ekonomik bir motivasyonları yok; eurolig şampiyonu bile ancak 3-4 milyon dolar gelir elde ediyor. toparlamak gerekirse eurolig'in parasal olarak nba ile rekabet etme ihtimalinden söz etmek mümkün değil; nba takımları avrupa'dan istedikleri oyuncuyu alıyorlar. ( maaşlar arasındaki devasa fark sebebiyle ekstra gelirler çok dile getirilmiyor ama nba'de oynayan oyuncular çok daha rahat şekilde ve daha büyük reklam gelirlerine ulaşabiliyorlar. nba'de neredeyse her oyuncunun kıyafet sponsoru var ve knick gibi bir takımda 5-10 dakika oynayan oyuncular için bile bu 6 haneli oluyor.)

    eurolig'in gelir sağlamada başarısız olması ve nba ile sürekli olarak artan gelir farkı eurolig'in nba'den çekebildiği oyuncu kalitesini düşürüyor. güncel olarak mirotic gibi istisnai bir örnek olsa da geçmişte eurolig nba'de az çok bir rolü olabilecek oyuncuları çekebiliyordu, bu cazibe gittikçe zayıflıyor.

    nba'den euroleague'e gelen oyuncular deyince akla genelde udoh, vesely, larkin gibi oyuncular geliyor ama nba'in avrupa ve dünya basketboluna zararı aslında yakın zamanda başlayan iki yönlü kontratlarla daha alt seviye oyuncuların abd dışında oynamalarının cazibesini düşürmesi.

    ifade ettiğim gibi hiç tecrübesi olmayan bir oyuncu bile nba'de yaklaşık 900 bin dolar alıyor ama geçmişte her takımın kadrosu 15 kişilik olduğu için nba dünyanın en iyi 450 oyuncusunu alıyordu diyebiliriz; geçtiğimiz yıllarda iki yönlü kontratlar devreye girdi ve birçok takım için cazip olan bu olanak sebebiyle 60 tane daha oyuncuya nba yaklaşık 500 bin dolarlık kontrat sunabiliyor. 500 bin dolar eurolig'te zirveye oynayan takımlar için büyük bir rakam değil ama ortalama takımlar için ortalama maaş geliri. eurocup gibi organizasyonlar için ise büyük para... üstelik g-league'te oynayan bir oyuncu herhangi bir takımın acil ihtiyacı sebebiyle (sakatlık vs.) 10 günlük nba kontratlarından 50-150 bin dolar arası(tecrübeye göre) para kazanıyor ve g-league'te kendini ispatlayan oyuncular defalarca 10 günlük kontrat alma, nba'e dönme/nba'de yer edinme imkanı buluyorlar. bunun dışında takımlar exibition 10 kontratlarıyla oyuncuları nba'deki minimum maaşla g-league'te oynatma imkanı devreye girdi. (exhibition 10 kontratları garanti değil, her an feshedilebiliyor.) g-league için atılan bu adımlar avrupa basketbolu ve eurolig'in kaliteli oyunculara daha az ulaşabilmesine sebep oluyor.

    g-league'in geçmişe oranla daha fazla para vaat edebilen bir lig olması avrupa için olumsuz fakat bu lig günün sonunda zarar eden bir lig (nba takımlarını çok kasmıyor olsa da) fakat nba g-league'in gelirlerini ciddi şekilde artıracak, g-league'i nba'den sonra dünyanın en önemli ligi haline getirebilecek kararlar alıyor/almaya çalışıyor. covid-19 sebebiyle bu sene dikkat çekmedi; nba, g-league'e ignite diye yeni bir takım ekledi. bu takım koleje gitmek istemeyen bir sonraki draftın önemli oyuncularına 500 bin dolara kadar para sunuyor böylece liseden sonda bir sene kuralı sebebiyle abd dışında basketbol oynamak isteyen (oyuncuların gelişimini olumlu etkilemiyor; (bkz: emanuel mudiay), (bkz: brandon jennings)) oyunculara makul bir alternatif sunuyor. (ignite genç oyuncuların gelişimi için de önemli olanaklar sunuyor. uzatmamak için kısa kestim.)

    nba, liseden sonra bir sene kuralından pişman uygun bir süreç ile bunu sonlandırmayı planlıyor. (covid olmasaydı 2021 iddiası vardı.) lise mezunu gençlerin nba'e girmeden önce bir yıl g-league'te oynamaları öneriler arasında.

    gelecek vaat eden gençler bayağı ilgi çeken bir konu, bir önceki sene zion williamson-ja morant karşılaşmalarının yayını çok ciddi rating toplamıştı; okulların kendi kitlesinin de etkisi olsa da march madness'ta elde edilen gelirler milyar doları buluyor ve bu parada oyuncuların hiçbir payı yok, bu gelirin çok azı bile g-league finanse etmeye yeter ve ligi karlı bir hale getirir. g-league'in çok daha fazla gelire sahip bir lig haline dönüşmesinin avrupa basketbolunu olumsuz etkileyeceğine şüphe yok. eurolig'in gelir üretmedeki beceriksizliği ( şampiyona 1 milyon dolar ! en fazla sağlanan gelir 3-4 milyon dolar vs.) nba ile kıyaslanan euroleague'in g-league'in gerisinde kalmasına şahit olabiliriz.