• 1.fotoğraf sanatçısı, senarist, yönetmen.
    (bkz: bitmiş aşklar müzesi)
    (bkz: yılkı)
    kişisel web sitesi için:
    http://www.murathanozbek.com/
  • birçok fotoğraf sanatçısı hiçbir hikaye anlatamazken, bir karede birden çok hikaye anlatabilen fotoğraf sanatçısı. tahminim o ki bu özelliği senaristliğine ve yönetmenliğine borçlu. ben çok fotoğraf bakarım. güzel fotoğraflar da gördüm ama üzerinde en uzun süre kaldığım fotoğraflar bu adama ait. kalemi ve görselliğindeki büyü bize büyülü bir sinema müjdesi veriyor. hayalci ama ayağı yere basıyor. dünya çapında aldığı ödülü fazlasıyla hakettiğini düşünüyorum. başka ödüller alması ve olgunlaştıkça kırmızı halıya yaklaşması beni şaşırtmayacaktır.

    tesadüfen rastladığım hatıralarında ise duygusu apaçık ortada http://www.youtube.com/watch?v=-e1opvv4bau. zamanla ilgili bir takıntısı var belli ki, bu kadar hissederse sona gitmekte inatçı olacak tabii, gitmemenin yollarını arayacak. anlatacaklarını bekliyorum murathan'ın, söyleyeceklerini ve göstereceklerini.
  • gelecek için gözlerinde sakladığı ışığı tarif etmem imkânsız. murathan bu topraklara düşen mucize bir kar tanesi gibi. sıcaklığı başka, şekli başka, ıslaklığı ise bambaşka.

    en önemlisi ödün vermediği ve asla ödün vermeyeceği hayalleri var. ne mutlu peşinden koşacak gücü de buluyor kendinde.
  • pomus productions kurucusu senarist, yönetmen, fotoğraf sanatçısı.

    2010 yılında sony'nin düzenlediği uluslararası fotoğraf yarışmasında "dünya'nın felci" adlı fotoğrafıyla 80.000 fotoğraf arasından birinci olan kişi.

    1983 erzurum doğumlu

    diagonal art gallery
  • "in" adlı sergisiyle beklenen çalışmalarını bizlerle buluşturacak sanatçı

    [...] bir tüneldeyim; yıllardır mahkûmu olduğum "görünen ben" hapishanesinden kaçıyorum bir süreliğine daha. başka tıkırtılar da duyuyorum. tüneli ben kazmadım; kazılmıştı çoktan. ben sadece indim.

    açılış: 2 kasım 2012 cuma @ the hall beyoğlu - 20:30

    sergi: 3 kasım 2012 - 2 ocak 2013 @ gama gallery beyoğlu
  • amasra 'ya karşı bir sempatisi var. çok seviyor.
  • in adlı sergisinde, çalışmalarının her birinde insanın tüm gerçeklerini göz önüne koymakta olan sanatçıdır.

    her bir fotoğraf, aslında sade, basit ve tek kelime ile özetlenecek gibi gelse de, uzun soluklu romanları elden bırakamadığım gibi, uzun uzun baktırdı kendisine.
    her birinde hayatımdan bir çok an canlandı, bazıları asla hatırlamak istemediğim, bazıları ise pişmanlıkla hatırladığım. özel, kapalı kutulardaki anılar.

    depresif yönümü eşeledi diyebilirim. fotoğrafları inceledikten sonra uzunca süre aklımdan çıkmadılar, çıkacağa da benzemiyorlar.

    sanatçı, çok da ortayla paylaşmayı sevmediğimiz düşüncelerimizi, anılarımızı ve kişiliklerimizi göstermiş.

    tebrik ediyor, ankaraya da bekleriz diyoruz. =)
  • sürrealism sevenlerin bayılacağı fotoğraf sanatçısı. aynı anda hem karanlık hem de aydınlık eserleri var (da vinci'nin tablolarında öndeki objeler arka plana kıyasla daha karanlıktadır ya) hem renkler hem de konular açısından kontrast sevdiği söylenebilir. sanıyorum bu yüzden baktıkça bakasınız geliyor.

    kendisine modellik yapasım da gelmedi değil.

    sergisi için: http://www.murathanozbek.com/exhibition-in
  • "in" adlı fotoğraf sergisiyle 2012 yılını unutulmaz bir yıl olarak zihnimize kazıyan fotoğraf sanatçısı. serginin afişinden tanıtım filmine kadar her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş ve kurgulanmış. zaten ilk fotoğraftan son fotoğrafa kadar geçen süreyi ömürden düşmeliler bence. murathan özbek parmaklarının arasından dahi sızdırmadığı hayallerine sahip çıkan bir sanatçı.

    in'i yerinde görmelisiniz. fotoğrafların her biri kendi başına bir sergi niteliğinde. ilk bakışta biraz büyük geliyor insanın gözüne ama sonra tartıyorsunuz ve bakıyorsunuz ki boyutları: düş x düş. üstelik fotoğrafların ölümsüzlüğünü üstlenen insanlar fotoğrafın öyküsünü paylaşıyormuş. sırf bu ayrıntı bile sergiyi benim için ulaşılmaz bir yüksekliğe koyuyor.

    fotoğraflara konan adlar yaşanmışlık kokuyor:

    ben gezi sırama göre notlar aldım ve dilim tutulduğu için murathan'a o soruları soramadım.

    1-büyük albüm - taşıyamadığım [o soru: ilk düşen kimdi geçmişten?]

    2- beraber - yaşayamadığım [o soru: sahi, çocukluğun bıraksa gider misin?]

    3- boşa kürek - sona eremediğim [o soru: zaman dolduğunda yerimiz hazır mı -orada?-]

    4- dürtü - söz geçiremediğim [o soru: gömdün diyelim, ya ölmezse? süpürgene bindin diyelim, ya gitmezse?]

    5- dünya - arınamadığım [o soru: senin yıkandıkların o'nu ıslatır mı? şemsiye gerçekte kimde kaldı?]

    6- koza - çıkmak istemediğim [o soru: büyüdüğünde sıyrılamadığın şey sadece kabuğun mu? melekliğin o kadar beyaz mı hâlâ?]

    7- ben mi? anlayamadığım [o soru: şimdi güzel güzel gömsünler mi seni?]

    8- bile bile - aldırmadığım [o soru: o'na giderken başkasını öldürüyorsun, hızlı mı gitmelisin?]

    9- doğru adam - buluşamadığım [o soru: sen birine huzurla uyandığında başkaları hayatından -uykuyu- çıkarıyor mu?]

    10- duvar ustası - yıkamadığım [o soru: atay diyor ki: "iyi şeyler birdenbire olur bu kadar bekletmez insanı." duvarlar kötü mü ki yavaşça örüyor dünyayı?]

    11- oyun - dönemediğim [o soru: kadım bazen unutuyor büyüdüğünü arada saçlarından çekmeli miyim?]

    12- başkası - ele veremediğim [o soru: kimsin sen düşümde dolaşan?]

    "ben mi? anlayamadığım" önünde uzun uzun konuştuk. o ara ölüm geldi aklıma ama murathan'ın ölü halini düşünemedim. çünkü o asla ölmeyeceğini o gün orada kanıtladı bize, bana. o belki ölümden korkuyor ama ölümün ondan korktuğuna eminim.

    ben sorularımla öldüm orada. cevapları duyacak kadar ömrüm kalmadı. "in" hepimizin! ne mutlu, ne âlâ!
  • in adlı fotoğraf sergisi one eyeland uluslararası fotoğraf yarışması'nda ödül almış sanatçı
hesabın var mı? giriş yap