aynı isimde "bahar" başlığı da var
1945 entry daha
  • 12. bölüm itibarıyla bahar benim için bitmiştir.

    yüz yıldır ilk kez televizyonda yayınlanan bir diziyi seyretmeye başlamıştım ama 11. bölümde komaya girdiğini gördüm. hadi dedim ölümünü de izleyeyim ve üzerine bir fatiha okuyup konuyu kapattım.

    abi neden olmuyor ya? neden içimizi sımsıcak yapan, mutlu eden dizi yapmak varken drama boğuyorsunuz. her erkeğe 5 kadın, her kadına 20 erkek düşmesinin maksadı ne? merdivenden yuvarlanan, kanser olduğu için ajitasyonun dibine vuran insanlar görmekten gına geldi. (benim annem kanserden öldü) her kanser hastası ağlayıp sızlamıyor ayağa kalkıp mücadele ediyorlar başaran yaşıyor, başaramayan da en azından savaşarak ölüyor. dizilerde hastalığı kullanarak bir şeyler elde etmeye çalışan insanlar görmekten gınaaaaa geldi. ben bu yüzden izlemiyordum görüyorum ki aynı kısır döngü devam ediyor.

    tüm bu saçmalıklar dışında benim söylemek istediğim, özellikle takıldığım ve “yapacağınız işe…” deyip diziyi kapattığım bir konu var 12. bölüm spoiler…

    ileri seviyede kanser olan bir kadın öleceğini bile bile o bebeği doğurdu. üstüne üstlük kendi isteğiyle taburcu olup iki adım atıp ölünce ailesi doktoru suçladı.

    midem bulandı, midem bulandı, midem bulandı. o iğrenç bencilliği yüzünden bebeğini kimsesiz bıraktı. iyilik mi yapmış oldu şimdi? ne oldu ben anlamadım. o kadının diziye gelişi, doğuracam allah doğuracam diye mızmızlıkları, saçma sapan ölümü bize ne kattı? ne izledik biz abi?

    bir daha da türk dizisi izleyeni…
  • sıkıcı olmaya başlayan dizi. bahar’ın evini tutmak için evren’le birlikte emlakçıyla konuştuğu sahnedeki tripleri gereksiz abartılıydı. komik değildi.
    evren’in yatında uyuyakalan kadınla diyalogları çok iticiydi.

    ilk bölümlerdeki kalitesi son bölümde yok. oyuncuları çok seviyorum ama bu kötü senaryoyla devam ederlerse epey bir izleyici kaybedecekler. haftaya son bir şans daha vereceğim. yine sıkıcı bir bölüm olursa bir daha izlemem.

    senariste not: aklını başına al senarist. keyifle izlediğimiz bir dizi vardı, ondan da olmayalım.
  • bir saat dolmadan ben de kapattım. rengin'i böyle sümük gibi karaktersiz, yapışkan bir hâle getirdiler. bize hoş gelen karakterlerin gri halleriydi. bahar'ı salt beyaz, rengin'i salt siyah yapma kararı almışsınız belli ki ama çok çiğ durmuş.

    ayrıca rengin'in kanıt topluyorum ayağına elde eldivenle odasında kızının saçını arama halleri neydi allah aşkına... keza hastanede de timur'a karşı kanıt tripleri... alt tarafı saç alıyorsun, küçük poşete koyuyorsun, yapılacak işlem belli. sen eldiveni takana kadar saç zaten steril ortamdan mı geliyor da bir garip gereksiz tripler. ızleyici genel de olsa bu kadar da abartı sahneler çekilmemeli, eğreti ve itici geliyor.

    hareket yok artık, merakımız da giderildi belli konularda. konuk oyuncu sahnesine gelemedim bile. belli ki ordan oyalayacaklardı biraz da favori çiftin ortaya çıkma hikâyesini. haftalık iki dizi kotamız teke düştü, iyi oldu.
  • benim hayatımı takip ederek hastalık teşhisi koyduklarına emin olduğum lanet dizi.

    tam babamın karaciğer metastaz pankreas kanseri olduğunu öğrendiğimizde karaciğer nakli konusu ile başladı dizi. bu sebeple o dönem izlememiştik, babamın kaybı sonrası tekrar başladık. şimdi tiroit hastalığı ile mücadele ederken bahar'ın kayınvalidesinde tiroit çıktı, kanalı açmamla kapatmam bir oldu. ey senaristler siz bizi mi sınıyorsunuz?! daha da asla izlemem dediğim dizi.
  • aşırı derecede sıkan dizi. bahar'ı bir türlü yeni hayatında göremedik, olaylar çok yavaş ilerlemeye başladı ve her sahne ağlama modu ya da ağır drama bağladı. vıcık vıcık anne kız ilişkisi var sürekli, tamam anladık hem çok iyi anne hem çok iyi evlat, hem çok iyi gelin. bravo.
  • ilk bölümler iyiydi 10. bölümden sonra saçmalamaya başladı aşırı sıkıcı bir hale geldi dizi.
  • yerli dizilerin içine düştüğü entrika ve dram çıkmazından bunalan seyirciye nefes aldırma özelliğini kaybetmeye başladığı anlaşılan dizidir.

    --- spoiler ---

    x'te ve sözlük'te yapılan yorumlara bakılırsa 12. bölümde ilgi çekici bir sahnenin olmamasının yanında esas adama aşık ikinci kadın kontenjanına eleman alımı yapılmış, birkaç bölümdür dizide yer alan hamile hasta hayatını kaybetmiş, üstelik aziz uras bundan sorumlu tutulmuş ve bunalıma girmiş; ana karakterlerden biri merdivenden yuvarlanmış, aynı karaktere kanser teşhisi konulmuş, timur'la bir kez daha yüzleşen bahar bu defa cinnet getirmiş…

    ben bağıran çağıran, kırıp döken karakter sevmiyorum her şeyden önce ki fragmanda verilen bu bağırmalı, kırıp dökmeli sahne nedeniyle bölümü izleyesim de gelmedi. gün boyunca iş, trafik, toplumsal problemler gibi çeşitli sebeplerle gerilmiş sıradan bir vatandaş olarak kafam binbir meseleyle dolu benim. ne istiyorsunuz? bir de eve gelip dizi karakterlerinin dertleriyle mi dertleneyim?

    bunun dışında sizce de bu yüzleşme meselesi “toksik” bir hâl almaya başlamadı mı? yani her seferinde dozu artan yüzleşmelerin ardından bu insanların gayet normal şekilde karşılıklı oturup konuşması, yeri geldiğinde gülmesi, bu tip bir sinir krizi halini yaşadıktan sonra -çocukları için bile olsa- sevgi çemberi oluşturması sağlıklı değil ki.

    hasta kendi isteğiyle taburcu olduğu halde durumun meslekten men edilme ihtimalinden söz edilecek şekilde dramatize edilmesine hiç girmiyorum, o kısımla ilgili çokça şey söylenmiş zaten. ha dram olur bir dizide tabii ki ama temeli sağlam değilse, izleyici düğümü oturduğu yerden çözebiliyorsa can sıkar, tat kaçırır: hastanın kendi isteğiyle taburcu olduğunu gösteren belge, nokta. illa dram yazılacaksa biraz daha mantıksal temele oturtulmalı mevzular. çözümü basit olan sorunların üzerine büyük çatışmalar inşa edilirse hikaye inandırıcılığını yitirir. izleyici ana karakteri izlerken “azıcık aklı olsa…” diye söze başlarsa sürekli, onunla arasındaki bağ zayıflar.

    hikayenin uyarlama olmasına ve oyuncuların -bazen dozu kaçsa da- eklediği doğaçlama diyaloglara rağmen senaryonun tıkanmış olması da sürpriz değil, sadece perşembenin gelişi aslında. biz bunları yazdık… #161740117 #162866543
    --- spoiler ---

    16 kişilik malzemeyi tencere koyup çorba yapmaya başladınız ama birden misafir sayısının iki katına çıkacağı haberini aldınız, daha zaman varken malzemeyi artırmak yerine olduğu gibi pişirmeye devam ettiniz. yemek vakti geldi, 10 kişiye servis yaptıktan sonra baktınız herkese yetmeyecek, tenceredeki 6 kişilik çorbaya su ekleyip
    kalanlara yetirmeye çalışıyor, insanların bu çorbadan(!) da aynı lezzeti almasını bekliyorsunuz. olmuyor tabii…
  • hastaya su belge imzalatilmadigi icin doktor sucludur. *

    tanim: bir dizi
  • yarrağı kokten yemiş dizi. kabız senarist sicmigina ayıracak vakit yok.

    hadi selametle.
  • #164286373
    yeni bölümden anladığım kadarıyla derslerini almamışlar. geçen hafta dizi rolantiye girdi demiştim. ama bu hafta diyorum ki dizi "sıçtı"

    senarist eline yüzüne bulaştırdı bu işi. hayır yani daha önce yapılmış beğenilmiş bir yapımı ne kadar rezil edebilirsin ki. ortada dev bir pasta var. alt tarafı dilimleyip tabağa koyup bizim seyircinin önüne koyacaksın. ama pastanın üstüne ketçap sık, mayonez sık. iyykkkkk yani.
26 entry daha
hesabın var mı? giriş yap