hesabın var mı? giriş yap

  • hollanda nedcar tesislerinden volvo bandında üretilen bu nedenle birçok parçası volvo ile uyumlu olan harika araçtır. gdi 1.8 motorlusu tutulmayan calismalar 2000 yılında kasa değişikliği yapmıştır. motoruna gerçekten de ustaları ölümsüz derler. kolay kolay bozulmaz. parçası pahalıdır. ancak aksaray'da her parçasını bulmak mümkündür. kronik sorunu cam düğmeleri ve kalorifer mazgallarının bozulmasıdır. yakıt tasarrufu açısından başarılıdır. 100hp gücün hakkını verir. piyasada 13 bin liradan 25 bin liraya kadar bulunabilir. biniciler için harika bir d sınıfı araçtır. liftback kasalar muhteşemdir. bu kasa ile ev bile taşırsınız üstelik çok spor görünür. aldıktan sonra 1000 lira masraf yapın tertemiz binin...

  • bence filmin adını "autumn'u bulabilmek için summer kaltağıyla geçen 500 gün" olarak değiştirmeliler. dengesiz kevaşe ya, hasta etti beni. lütfen herkes izlesin bu filmi ve uzak dursun böyle karılardan, bilinçlenelim.

  • kahveyi bilmem de, bu "her sabah duş alıyorum" olayına kıl olan, amerikanvari bulan, entel kuntel işler olarak değerlendiren ampuller daha birkaç ay önce "metrobüste herkes ter kokuyor" diye şikayet edenler değil mi? her sabah duş alan adam amerikanvari, ter kokan adam pis türk. allahtan belanızı mı istiyorsunuz anlamadım ki

  • ispanyolların öğrenci yemeği.

    ispanyol öğrencilerin yaptığı şekilde hazırlanışı şöyledir:

    patatesler küp şeklinde doğranarak derin yağda kızartılır. az miktarda ufak doğranmış soğan da bu derin yağın içine ilave edilir. soğanlar yerken ağzınıza pek gelmeyecek ama tadını ve kokusunu alacaksınız. bu sırada büyükçe bir kasede yumurtalar tuz eklenerek çırpılır. yumurta sayısına patates miktarına göre karar verilir, patatesler yumurta içinde yüzmeyecek. patatesler kızardıktan sonra tavadan yağı süzülerek alınır ve çırpılmış yumurtanın içine konur. bu karışım az yağlı başka bir tavaya serilir ve kısık ateşte karıştırmadan pişirilir. bu ikinci kızartma işlemini ilk tavadaki yağı alarak onda da yapabilirsiniz. altı kızardıktan sonra bir tabak yardımıyla -ya da havaya fırlatarak- ters çevirilir. uzaktan bakıldığında böreğe benzeyen omletiniz hazır olduğunda sıcak olarak servis edebilirsiniz. mayonez ve kekik de pek bir yakışır. afiyet olsun.

  • fi tarihinde stajyerken calisma saatleri icinde kutuphaneye gitmek amaciyla ciktigim yolda gurultuye yonelip bir "tank" tarafindan ezilme tehlikesi gecirdigim sirkettir. isin daha komik tarafi "hocam dikkat, o yola girmek yasak!..." seklinde beni uyaran adamin elinde roketatar olmasiydi. ne test ediyor idiyseler artik?

  • --- spoiler ---

    2x16 kesinlikle bugüne kadar yayınlanmış en iyi bölümüydü. ayrıca bu muhteşem bölümde muhteşem bir detay çarptı gözüme.

    malum 1985 yılındayız. diğer evrende gözcüler sinemadan çıkıyorlar. sinemada back to the future'ın oynadığını görüyoruz. hatta filmle ilgili yorumlar yapıyor gözcüler, teorisi sağlam falan şeklinde. fakat bir de ne görelim. başrol michael j. fox değil, eric stoltz.

    bilenler bilir, back to the future'da ilk olarak marty rolü eric stoltz'a verilmiş hatta filmin büyük kısmı onunla çekilmiş, fakat eric stoltz'un marty gibi genç bir karakter için biraz yavaş, ağır düştüğü düşüncesiyle michael j. fox'da karar kılıp marty sahnelerinin hepsini m.j.fox ile tekrar çekmişler. vay anasını lan, diğer evrende eric stoltz oynamış marty'yi. detay harikaydı, özellikle benim gibi back to the future manyağı bir adamsanız bölümün sonuna kadar o sinema tabelası gözününüz önünden gitmeyecek bölüm bitene kadar. hatta bittikten sonra.

    --- spoiler ---

  • an itibariyle resmi rakamlarla 95 kişinin ölüp 246 yaralandığı türkiye tarihindeki en kanlı terör saldırısının üzerinden daha 24 saat bile geçmemişken doğal olarak bir gram umrumda olmayan köşe yazısıdır.

    yine de okuyanlara hayırlı olsun.eminim çok değerli (!) şeyler yazmıştır pucca.

    edit:imla

  • öncülleri 19. yy biyologları charles darwin, oskar heinroth, charles otis whitman ve wallace craig olarak kabul edilir. kurucuları ise 1930'lardan 1970'lere kadar yaptıkları çalışmalarla konrad lorenz ve nikolaas tinbergen'dir. konrad lorenz'e göre etoloji, basitçe "heinroth'un icat ettiği disiplin" olarak tanımlanabilir...

    etoloji bir laboratuvar bilimi değildir. hayvanlar doğal ortamlarında, tercihen rahatsız edilmeden incelenir. konrad lorenz genelde tutsak hayvanlarla çalışmış olmasına rağmen gözlemin önemini vurgular. uzun süreli, "varsayımsız" gözlemler deneylere geçmeden önceki zorunlu bir aşamadır ve bu gözlemler bir gestalt süreci sonucunda deneylerin ve hipotezlerin tasarlanmasını sağlayan bir uzmanlığa dönüşür. nikolaas tinbergen ise tasarladığı basit ama zekice deneyleri ile meşhurdur.

    etoloji sadece yöntemiyle değil, sorduğu sorularla da hayvan davranışını çalışan diğer disiplinlerden ayrılır. tinbergen 1963 tarihli makalesinde etolojinin amacını dört soruyla belirler. bu sorular, belirli bir davranış için 1) nedensellik, 2) gelişim, 3) uyarlanım, ve 4) evrimdir.

    bu soruları gerçek bir davranışa uygulayalım. mesela: neden balinalar "şarkı söyler"?

    1) nedensellik (doğrudan): ne tip uyaranlar (görsel, işitsel) balinanın şarkı söylemesine neden olmaktadır?
    2) gelişim: balinanın gelişimi boyunca şarkı söyleme davranışı ne şekilde ortaya çıkar? bu davranış öğrenilir mi yoksa doğuştan mı gelmektedir?
    3) uyarlanım: bu davranış balinanın hayatta kalmasına nasıl katkı yapar? davranış ne tip sonuçlar doğurmaktadır?
    4) evrim: bu davranışın evrimsel tarihi nedir? başka türlerdeki davranışlarla karşılaştırılabilir mi?

    70'lerde donald griffin adlı amcanın yazdığı kitaplar sonucunda bir de bilişsel etoloji diye bir alan doğmuştur ki özel olarak hayvan zihni çalışılır.

  • bildiğin türk milletine benziyor.

    birden saldırınca taş gibi oluyor. yavaş yavaş çaktırmadan elini sokunca dibine kadar girebiliyorsun.

  • büyük hilmi'nin, "2002 yılından bu yana tek bir ölü yatırımım yok benim" diyerek ak parti ve ali ağaoğlu arasındaki ilişkiye sağlam yerleştirdiği dizidir.

    (bkz: cuk)

  • işyerinde ilk girdiğim toplantılardan birinde sonlara doğru ekip arkadaşımın ettiği şu cümlenin kurulduğu lisan;
    "bu istedikleriniz sizin için nice to have mi?yoksa must mı?"