ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
yakışıklı erkek denilince akla gelen profil
-
hızla bir göz atınca ben olmadığımı bir kez daha fark ettim.
teşekkürler.
trabzon'da başbakan'a atılan çakmak
-
sana bir çakmak lazım mantığından hareketle atılan bir çakmak olabilir.
yanlış iş + yanlış aşk + kötü şans + ilerlemiş yaş
-
bu filtreler iyice daralmaya başladı yakında direkt adımı göreceğim diye korkuyorum
17 ağustos 1999
-
7 sene geçmiş... ben hala
ceset kokusunu
insanların çaresizliğini
apartmanların üzerinde kazarak geçirdiğim saatleri
yan apartmanın kazdığımız apartmana iskambil destesi gibi girmiş mutfağını
belki sahibi canlı çıkar diye bulup atmadığımız resimleri
yüzümden çıkartmadığım maskemin suratımda yaptığı izi ve rahatsızlığını (o maske hala duruyo istanbulda)
apartmanların içine girerek canlı biri var mı diye bağırdığımızı
birbirine girmiş evleri, caddeleri sokakları
birisine yardım edebilme umudu ile koşturan insanları
kargaşayı... gürültüyü...
ceset kokusunu
hatırlıyorum... çok kötü idi... 1 değil 1000 tane şey yazsam yine anlatamam o zamanı...
ekşi itiraf
-
*ilişkilerimde acaip istikrarlıyım. nasıl başlarsa başlasın her seferinde terk edilmeyi başarabiliyorum.
*kimseden vazgeçemedim, her terk eden adamı özlüyorum.
*tek sevdiğim adamı, eski gerçek sevgilimi unutmaktan çok korkuyorum, onu beklemek hayat amacım gibi çünkü. unutunca kimsesiz ve yalnız hissetmekten korkuyorum. çok hastalıklı bir düşünceymiş bu.
*ilk kez yirmi üç yaşında öpüştüm, gerçekten aşık olduğum adamdı, o adamla evleneceğimi sanmıştım, (aptallık) terk edince döner sandım, şimdi nişanlanmış istisnasız her gün açıp nişanlısıyla fotoğraflarına bakıyorum, dönse istemem, ama içim acıyor yine de. iki yıl oldu. kız da aynı motora benziyor.
*her ilişkimden sonra pişman oluyorum, hiç iyiki demedim.
*aşık olduğum üç adamın da ismi aynı (hep istikrar)
*neredeyse hergün ağlıyorum. zorlanıyorum yaşamakta. ama öyle mutlu görünüyorum ki, korkuyorum kendimden.
*yeni doğan bebekleri görünce hep ağlıyorum, nasıl bir hayatı olacak kimbilir diye, çekeceği acıları düşünüp...
*çok sevgilim olmadı ama hiçbiriyle bir tek fotoğrafım bile yok. çünkü hiçbirisi fotoğraf çektirmeyi sevmezdi, hep öyle söylerlerdi. ama başkalarıyla kare kare fotoğraflarını görüyorum zaman sonra. bunu hak etmek için sadece her seferinde seviyorum.
*etrafımdaki anneler, ya da teyzeler beğenip birileriyle tanıştırmaya kalktıklarında kendimi çok beceriksizmiş gibi hissediyorum, özellikle bu yüzden bu tarz ilişkilere gelemiyorum.
*yazdıklarımı okuyunca kendime acıdım.
ali koç'un okan buruk'un oğluna laf atması
-
ulan 55 yaşında adam 15 yaşında çocukla sidik yarıştırıyor. bu ali koç’tan hiç bir şey olmaz.1000 sene fenerin başında kalsın 1000 sene başarısız olacaktır.
atatürk'ün alkollüyken yaptığı konuşma kaydı
-
sarhoşken denmez hayvan herifler, alkollüyken diyeceksiniz.
sarhoşlukla alkollü olmanın farkını öğrenin, gerçek hayatta da çok işinize yarar.
cem boyner'den berkin için tüm mağazalara talimat
-
gezi parkına açılacak avm'de yer almayacağız da demişliği olan iş adamı için şaşırtmamıştır. o zaman rte çıldırmıştı, bakalım şimdi ne yapacak.
24 yaşında hala üniversite okuyan sığır
-
o sığırlar ilerde sizi tedavi edebilir; hayatınızı kurtarabilir.
(bkz: tıp fakültesi)
bakkal diyalogları
-
10 yıl önce filan, mahallenin bakkalının genç oğlu, mahalledeki havalı bir kızdan platonik olarak hoşlanmaktadır. ve beleş gazoz için bakkal önünde duran bizlere dert yanmaya başlar.
- olm ben o kıza artık hiç yüz vermiycem!
- niye lan ne yaptı kız sana?
- geçen gün zengin bi herif, arabasıyla eve bıraktı bunu!
- yapma yaaa! ee?
- öyle işte. ben de artık yüz vermiycem. ama dur bak! yarın bi gün gelir buraya, pastırmayı çok seviyo o.. pastırma var mı diyecek bana, yok diycem! görsün bakalım. el mi yaman bey mi yaman!
yves diye yazılıp iv diye okunan isim
-
fransızca'nın saymakla bitmeyecek mallıklarından yalnızca biridir.