ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
6 mayıs 2019 abdullah öcalan açıklamaları
-
amk ibnesi kesin, "imamoğlu kazandı, zafer kardeş halkların oldu" bilmem ne diye zırvalayacak, akabinde ysk seçim yenileme kararı alacak, akp'de seçimlere kadar bu ibnenin söylemleri üzerinden siyaset yapacak.
hep aynı tiyatro amk yeter artık.
grand theft auto vi
-
yayınlandığından beri her ortamda insanlar tarafından olağanüstü ilgi ve övgüyle karşılandı. bir yer hariç amk.
atakan'ın annesine yaptığı saygısızlık
-
üzgünüm ama bu ufaklıkta öyle bir geçer zaman ki dizisindeki çocuk oyuncunun iticiligi var..
19 kasım 2020 imamoğlu'nun efsane kapağı
-
bir de hayrına mı yaptınız diye soruyor. kendilerine yabancı tabi hayrına bir şeyler yapmak.
somebody that i used to know
-
gotye'nin de ayni adda bir eseri var. sabahtan beri dinledigim tek sarki. hala dinliyorum. sozleri;
now and then i think of when we were together
like when you said you felt so happy you could die
told myself that you were right for me
but felt so lonely in your company
but that was love and it's an ache i still remember
you can get addicted to a certain kind of sadness
like resignation to the end
always the end
so when we found that we could not make sense
well you said that we would still be friends
but i'll admit that i was glad that it was over
but you didn't have to cut me off
make out like it never happened
and that we were nothing
and i don't even need your love
but you treat me like a stranger
and that feels so rough
you didn't have to stoop so low
have your friends collect your records
and then change your number
i guess that i don't need that though
now you're just somebody that i used to know
now you're just somebody that i used to know
now you're just somebody that i used to know
now and then i think of all the times you screwed me over
but had me believing it was always something that i'd done
but i don't wanna live that way
reading into every word you say
you said that you could let it go
and i wouldn't catch you hung up on somebody that you used to know
but you didn't have to cut me off
make out like it never happened
and that we were nothing
and i don't even need your love
but you treat me like a stranger
and that feels so rough
you didn't have to stoop so low
have your friends collect your records
and then change your number
i guess that i don't need that though
now you're just somebody that i used to know
(somebody)
i used to know
(somebody)
somebody that i used to know
(somebody)
i used to know
(somebody)
now you're just somebody that i used to know
i used to know
that i used to know
i used to know
somebody
--
youtube'den dinliyebiliyorum sarkiyi ve sarkinin altina girilen su yorum insanin suratina bir tebessum getiriyor.
i spent 3 days listening to this song, smoking cigarettes and drinking cheap beer. at 5am this morning i stood up, put on my jacket, cycled to my ex girlfriends house and stood outside for an hour. when she seen me she came out. i walked over to her i said "i love you, i want you back and i am sorry" she said "i love you too". i am tired and off to bed now. thank you gotye i am? in your debt you opened my eyes. she is someone i will always know. zoe i do love you x
oğlumu da kardeşinin şehit olduğu yere gönderirim
-
ancak bir babanın söyleyeceği söz. bir anneden böyle malca bir ifade duyamazsınız.
entelektüel
-
entelektüel, aydın ve münevver... acaba bu üç kavram bize aynı şeyi mi anlatıyor? ben öncelikle entelektüel kavramı üzerinde düşünmek istiyorum. bunun için burada farklı entelektüel tanımlarına işaret edeyeceğim.
şimdi... "manuel/manual" kavramını bilirsiniz. kabaca "el işiyle ilgili" diyebiliriz manuel için. "intelellectuel" ise "kafa işiyle ilgili" olarak çevrilebilir. entelellektüel'in fransızca'dan gelen bir sözcük olduğunu söylüyor oğuz demiralp. saint-simon bu kavramı 1821'de, stendhal 1835'te, renan 1845'te kullanmış. genelde kastedilen ise "düşün ve sanat işçileri". kavramın kültür hayatına yerleşmesi ünlü dreyfus olayı ile olmuş. maurice barres; 14 ocak 1898'de davayı protesto eden bir bildiriye imza atanları kastederek, durumu "entelektüellerin protestosu" olarak nitelemiş.
bir de "entelijansiya" kavramı var tabi. 19. yüzyılın ikinci yarısında rusya'da ortaya çıkan çarlık despotizmine, ortodoks kilisesine karşı duran okumuşlar sınıfı. entelektüel öznel tanımlara çok açık bir kategori ve hemen her tanım bizim için anlamlı ve önemli. bakalım:
sartre'a göre entelektüel, onu ilgilendirmeyen işlere karışan kişidir. jacques le goff'a göre; entelektüel, kentlerin ürünüdür. gramsci'ye göre, herkes entelektüeldir. ama herkes toplumda entelektüelin gördüğü işlevi göremez.
entelektüel, turhan ılgaz'ın tespitiyle, aklını kullanmayı meslek edinmiş kişidir. buradaki anlamıyla intellectus, ratio'dan farklı bir şeye işaret eder. intellectus; bir düşünümsellik içerir. ratio ise hesaplamaya ve bağlantı kurmaya yöneliktir sadece. yani rasyonel bir adam olmak, entelektüel olmak değildir.
şunu da belirtmiş olayım: entelektüel kavramının, bizdeki aydın ve münevver kavramlarından farklı olduğunu düşünüyorum. bunu da söz konusu kavramlar temelinde tartışmayı umuyorum sonra...
kaynaklar: turhan ılgaz, "heidegger entelektüel miydi?", s. 108-119, cogito: sayı 31, bahar 2002.
oğuz demiralp, "entelektüeller ve aydınlar", s. 121-132., cogito: sayı 31, bahar 2002.
evde tost yapıp işyerine getiren varoş kız
-
içine koyduğu peyniri biliyordur ne güzel. bi de, sırf tabakta geldiği için bir tosta 20 lira vermiyordur.
brezilya almanya maçı için ne dediler
-
ahmet davutoglu: "brezilya'da kaos varmış gibi yansıtılıyor".
yere düşünce osmanlı gibi dağılan telefon
-
telefoncu m.kemal abinin, parçalardan başka telefon yapabileceğini bilmeyen ,yazar hezeyanı.
fremdschaemen
-
fremd (yabancı) ve schämen (utanmak) kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşturulur. 2010 yılında avusturya'da yılın kelimesi seçilmiştir. gerçekten de yılın kelimesi olacak kalibrede bir kelimedir.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
arkadaşımın oğlu kuzey(5) kreşte bir kıza aşık olur ve epey bir süre ''ben kübra'yla evlencem'' diye dolanır. gel zaman git zaman, gönlünü başka bir kıza kaptırır.
kuzey: ben ilayda'yla evlencem
annesi: aa hani kübra'yla evlenicektin?
k: istemiyorum..
a: ama oğlum sen ''kübra'yla evlenicem'' dedin diye, ben çiçek aldım, çikolata aldım, gittim evlerine kübra'yı istedim. şimdi vazgeçemeyiz artık çok ayıp olur
k: yaa anne naaaaaptın seeeen?? her şeyi mahvettiiiin!!! (gerçek sanıp, inanılmaz yıkılmış ve sinirlenmiş bir halde)
a: artık evlenmek zorundasın, yapacak bir şey yok oğlum
k: üff peki ya tamam... napalım o zaman, evleniyim bari... of anne of...