ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
arda turan hakkında yakalama kararı çıkarılması
-
ulan galatasaray> atletico madrid> barcelona> başakşehir> vatan emniyet kariyere bak muazzam
iş hayatında kullanmak istenen replikler
10 ağustos 2014 demirtaş'a verilen tarihi ayar
-
şu tweette görülen ibretlik ayardır. demirtaş'ı melek gibi gösterenlere de kapak olmuştur ayrıca.
debe: artık bi gelenek oldu en begenilenlere girdikten sonra gezi parkında ölen kardeşlerimizi anmak. doğrudur onları da unutmamak lazım ama algı operasyonlarıyla unutturulmaya çalışılan şemdin sakık'ın bir grup pkk'lıyla tezkeresini alıp evine dönen mehmetçikleri kurşuna dizmesi, dağlıca ve aktütün katliamı gibi bu eli kanlı örgütün yaptığı katliamları da unutmayalım. nitekim gidişat unutturulmaya çalışıldığı yönünde.
küçük kızıyla kavga eden baba
erkenden uyanıp çizgi film izlemiş nesil
-
senelerce erkenden uyandığı için, artık uyumayı çok seven ve gerekmedikçe asla uyanmayan nesile dönüşmüştür. en azından kendi uyuma sevgimi buna bağlıyorum ben. saygılar.
2 kasım 2014 beşiktaş fenerbahçe maçı
-
tam diego'luk olan maç. hazır ortalıkta karışık.
hoşlanılan kızın en yakın kız arkadaşı
-
ilişkinin gidişatındaki en önemli kararların altına imzasını atıp görüldü kaşesi basan kızdır.
edit: imla.
5 mart 2016 turgut vidinli rezaleti
-
uzun entry okuyamayanlar için özet:
- bir grup kadın kafa dağıtmaya beşiktaş'taki "ünlü" turgut vidinli'ye gidiyor
- gecenin sonunda bu insanlara fahiş ve alakasız bir hesap çıkarılıyor
- itiraz edilince mekanın kapıları kilitleniyor, kadınlar darp ediliyor
- polis çağırılıyor, elbette ki polis gelmiyor
- ne güzel darp ettik ama diye biraz daha darp ediliyor
daha kısa özet:
kafa dağıtmaya gideyim derken kafanızda bardak dağılsın istemiyorsanız turgut vidinli'ye gitmeyin annem.
netflix'in midnight express'i yayınlaması
-
pen ödülü kurucularından marry lee settle film hakkında şöyle demiştir: "hayatımın en mutlu üç yılını aralarında geçirdiğim insanlarla kıyasla arabistanlı lawrence ve geceyarısı ekspresi'nde gördüğüm türkler çizgi film karikatürü gibiydiler."
pauline kael: "hikaye hemen hemen herhangi bir ülkede geçiyor olabilirdi, ancak eğer billy hayes azami menfaat gütmek için hapse girmeyi planlıyorduysa bunu bir türk hapishanesinden daha iyi nerede yapabilirdi? kim türkleri savunmak isteyecekti? (columbia pictures'ın nasıl temsil edildikleriyle ilgili kaygılanmasını gerektirecek kadar bile yeterli bir film piyasaları yok)"
world film directors yorumcularından biri: "geceyarısı ekspresi'nden daha vahşi bir milletten nefret ettirme filmi hatırlayamıyorum. ufku daraltan, izleyicilerinin en adi korkularını ve önyargılarını ve kinlerini onaylayıcı bir film."
david denby: "doğrudan anti-türklükle alakalı, ve mahkumların haklarını veya hapishane şartlarını eleştirmekle hiçbir alakası olmayan, filmdeki bütün türklerin -gerek gardiyan gerek mahkum olsun- "ezik" ve "domuz" olarak lanse edildiği, ve hiçbir istisnaya yer bırakmayacak şekilde bütün türklerin dejenere, aptal ayılar olarak sunulduğu bir film."
tanınmış ispanyol film dergisi fotogramas: "yapılmış en varsayımcı ırkçılık eylemlerinden biridir, hem de üstüne bir de ilericilik etiketiyle pazarlanıyor."
kaynak
filmin gerçek hayattan konu aldığı billy hayes bile bir röportajda filmin türkleri lanse etme biçimini eleştirmiş ve haksız bulduğunu söylemiştir. ayrıca film için özür dilemeye türkiye'ye gelmiştir. "türkler bu filmi hak etmiyorlar" demiştir. kaynak
ana karakterin gerçek hayattaki versionu bile filmi haksız bulurken ekşisözlük cengaverleri nesnellik ve haklı eleştiri adı altında bu ırkçılığı aklamayı becerebiliyorlar. neyse artık yabancı eleştirileri de yazdım, batı filtrenizden geçtiğine göre bu fikri de onaylayabilirsiniz.
düzeltme: uzun yorumlu eklemeyi silme ve yazım hatalarının düzeltimi.
ortadoğu'da değişim dalgasını biz yöneteceğiz
-
küçük enişte yeşil vadiden hala vazgeçmemiş
sessizce yan yana oturacak kadar samimi olmak
-
kesinlikle beraber car car konuşmaktan daha değerli olan şey. çok yakın olmadığımız insanlarla da fazlaca konuşup vakit öldürebiliriz, fakat of acaba yanımda sıkılıyor mudur ya da konuşacak konu bulmalı tedirginliği yaşamadan sessizce oturabilme özgürlüğü gerçekten özel bir durumdur. sanırım bu durum insanın kendini yanında en rahat ettiği insanlarla gerçekleşir. o insanlar zaten birbirini yeterince tanımıştır. o anlık suskunluğunu sıkıcılığına, konuşma kapasitesinin azlığına vs yormaz yargılamaz. çok konuşkan bi insan olarak en değerli bulduğum durum bu evet.
hayat felsefesi yapılabilecek en güzel söz
-
bence sunay akın'a ait olan şu sözdür:
eğer inceldiği yerden kopmasına izin vermezsen , gün gelir en sağlam yerinden kopar ...canın yanar, canını yakar....