barış alper yılmaz

• fm 2022 oynuyorum, ilk defa bir fm oyunu oynadığım için tam hakim değilim oyuna, 2022 kadrosu var takımda, 13. olduğumuz andan eylül ayına kadar yapılan transferler, kısacası kadro biraz eksik. neyse kadroya baktım bu kadroyla oynanmaz , güncelleme buldum hemen güncelledim icardi falan geldi kadroya. şöyle bi baktım 2-3 futbolcu fazla duruyor, b. yılmaz diye bi futbolcu var. alalala bu kim dedim verdim hemen hamburg'a kiralığa. bana ordan gönderme yapıyor " beni neden yolladınız ben burada mutluydum" tarzında. bende sus lan amık köylüsü diyorum içimden. her hafta bildirim geliyor, b. yılmaz 3 gol attı, b. yılmaz 2 asist 4 gol attı diye. alalal diyorum lan bu napıyor, kendi işimi bıraktım onun maçlara bakıyorum. ilk yarıda 25 gol 15 asist ile oynadı adam. hemen devre arasında takıma geri dön dedim, dönmeyeceğim beni takımdan gönderdiğiniz için kızgınım diyor. gel diyorum ilk 11 oynatacağım her maç, maaşına da zam yapacağım. nuh diyor peygamber demiyor. takımdan kiralık gönderdiğim için acayip kızgın bana. ben o sene gs ile namağlup şampiyon oluyorum, şl'de gruplara kalıyorum, hamburg da almanya'da şampiyon oluyor. sene sonunda yine bununla masaya oturuyorum gel seni kaptan yapacağım, maaşını yükselteceğim, hem şl'de oynayacağız bak diyorum. yok, gelmiyor. bonservisimi verin hamburg'a gideceğim diyor. inat ettim bende amk, vermiyorum ya gs'ye gelirsin yada seni kimseye kiralamam paf takıma yollarım diye rest çektim en sonunda. geldi paşa paşa galatasaray'a, kaptan yaptım bunu, maaşını da yükselttim. gruplarda karşımıza hamburg geldi ^* b.alper bi yardırıyor bi yardırıyor anlatamam. icardi , mertens falan arka planda kaldı bunun yüzünden. 2. sezonumda da namağlup şampiyon oldum, bu insan azmanı 30 gol attı 25 asist yaptı, sene sonunda da real madrid istediği için sattım 100 milyona. şl gruplarında karşımıza real madrid geldi, durduramıyorum bunu, gol atmıyor ama acaip zorluyor, ben zar zor 1 gol atıyorum, daha da mı hırslandı nedir benim sol kanadı otoban yapıyor en sonunda bi asist bi golle bitiriyor ilk maçı. 2. maçta sakatlayıp sezonu kapattırıyorum ona ^* adam resmen terminatör gibi başıma bela oldu, sakatlamadan durduramadım.
  
  yani demem o dur ki, bu adam gs'de çok kalmayacak. muhtelemen bu yaz iyi bir takıma sıçrama yapacak iyi bir parayla, bu sezon gitmezse gelecek sezon ortasında kesin bir yere gidecek.
• torreira nasıl atom karıncaysa bu da bayır domuzu.
  
  ben bazen böyle olmadık oyuncuları tutuyorum. mesela bruma'yı bizim yerli çetesi itip kakarken, drogba sahiplenirken çok tutardım. sonra linnes. son gözdem de barış olmuştu. geçen sezon sonu yazdığım bir yazıda (bkz: #153617422) -ki berkan^* muamelesi gördüğü dönemlerdi- işlenmemiş cevher olduğunu kendimce yazmışım. az bile yazmışım ama o dönem gerçekten eli ayağına dolaşıyordu. mesela orada verdiğim video linkinde savunmayı labut gibi yıkarak iki defa pozisyona girip ikincide kendi kalesine gol atmaya zorluyor ama yaptığı orta serseri mayın gibi.
  
  bugün gelinen noktada sahada eli ayağı titremeyen bir barış var. maç sonu röportajlarında da efendi efendi konuşuyor. saçına sarı attıran yerliler genelde ultra cahil ve şımarmaya meyilli olurlar ama hiç öyle yapmadı. sırf bu açıdan bile takdir ederim. fiziği zaten tank gibiydi, artık daha verimli kullanmayı öğrendi. topu kaptırırsak futbol oyunlarında pres ve hızlı koşma tuşları basılı kalmış gibi oynuyor maç boyu. top bizdeyken de sürekli koşu gösteriyor.
  
  benim en bayıldığım özelliği ise ortaları. üstelik sağdan da soldan da aynı başarıyla yapıyor bunu. neden mi bayılıyorum? bak şimdi çocukta hız var, hızlanma var, çeviklik var, güç var. bunları maç boyunca savunmacısına öğretiyor zaten. bu ne demek? karşı karşıya geldiklerinde savunmacının "ulan bu şimdi basıp gidebilir" deyip ondan daha hızlı koşmaya meyilli olmasını sağlıyor. çoğu zaman basıp gideceğini bildikleri halde o patlayıcılığa karşılık veremiyorlar zaten. o da yarım adım da olsa önlerine geçip ayağını tırpan gibi geniş savurarak orta yapabiliyor. bitti mi? hayır. rakip bunu bilip önlemeye çalıştığı için asıl öldürücü kısım geliyor. çocuk savunmacıyı önünden orta yapmasını engellemeye yönlendirip savunmacının arkasından (şut versiyonu yakın direğe veya kalecinin kapattığı köşeye vurmak ve kaleciyi ters ayakta yakalamak oluyor) kısa ve yerden pasla orta yapıyor. bunları önceden gelişigüzel yapardı. artık bilinçli ve pas olarak veriyor. işte şu özelliği çok ciddi bir özellik. üstelik sağdan da soldan da aynı etkide yapıyor. oraya bir 5 milyon euro daha yazdırıyor.
  
  ben şahsen hastasıyım. transfer olursa gittiği takımın maçlarını da aklıma geldikçe takip ederim. gönlüm bizde kalıp en azından 1 sezon daha bize bu keyfi yaşatmasından yana ama giderse de yolu açık olsun. icardi ve davinson ile birlikte takımdaki favori üç adamımdan birisi. top bunlara gelince ayrı bir keyif alıyorum. aslında zaha da var ama oynatılmadığı için onu saymıyorum.
• burada hakkında çok şey yazılmış ama ben başka bir şey söyleyeceğim. türkiye’de yaşayan bütün insanlar arasında(sadece futbol, spor demiyorum bakın) top 10 listesinde yer bulacak kadar iyi bir profesyonel.
  
  daha önce de böyle miydi durum bilmiyorum ama son 1 yıldır meslektaşlarının aksine futboldan kazandığı parayla ne kardeşine kebapçı dükkanı açıyor, ne parfüm-ayakkabı işi yapıyor, ne oto galeri işletmeye kalkıyor,… kendisine ve kariyerine yatırım yapıyor. çevresinde alanında türkiye’nin en iyilerinden olan 10 kişilik bir profesyonel ekip var bu adamın mesela başka bunu yapan türk futbolcu var mı bilmiyorum ama maç maç kendi analizini yaptırıyor bu adam.
  
  kaç kere topla buluştuğu, kaç kere pas verdiği şut çektiği gibi basit istatistiklerin yanısıra oynadığı maçın kaçıncı dakikasında ne kadar hızla top sürdüğü, depar attığına, harcadığı enerjiye kadar. belki de bu sebepledir 90 dakika oynadığı maçın duraklama dakikalarında sahada sonradan oyuna girmiş görece enerjisi daha derli toplu rakibini de tek atıp geçebiliyor.
  
  ben yaklaşık 1 aydır bu bilgiye vakıfım ve son 1 aydır benim nezdimde kendisi artık “galatasaray’ın genç yeteneklerinden biri” olmaktan öte “türkiye’nin sayılı profesyonellerinden biri” olarak benzersiz bir saygınlığa sahip.
  
  benim tahminim 1 sezon daha galatasaray’da oynayacağı ve işler yolunda giderse çok iyi bir imza atarak bir sonraki sezon takımdan ayrılacağı yönünde.
• lan 1 sene daha kalsan da şampiyonlar liginde görsek ya seni ne acelen var.
• icardi'nin golü öncesinde aldığı faul pozisyonunu hazırlarken müsait pozisyonda vurmadı ve faul sonrası yere düştüğünde "vurcaktım ya" dediği ekranlara yansıdı.
  
  icardi'yi aşırı seviyorum ama keşke barış vursaydı da golü o atsaydı. dün hak etti.
  
  canın sağolsun sen böyle oyna ben eleştirilerimi laflarımı yutmaya razıyım.
  
  ps: eleştirdiğimiz şey zaten bu yaptıklarını yapmamasıydı. örn. ilk gol öncesi kafasını kaldırıp ziyech'i görerek pas atması, nitekim asist oldu.
• galatasaray da kanatları bu denli dikine hızlı bir şekilde top sürebilen ribery, keita, garry rodriguez ve brumanin sakatlanmadan önceki yarım sezonunda gördüm. barış alper yetenek olarak hepsinden iyi değil ama hepsinden daha fizikli bir oyuncu olduğu aşikar. seneye büyük ihtimal avrupa yapacaktır, boeyin transfer rekorunu kırmasıni bekliyorum. mudryk'e 70 milyon euro verilen bir dünyada barış alper rahat 40 milyon euro eder.
• taha akgül ü tek elense ile yere yıkabilecek, üstün top tekniği ve bitiriciliği olan futbolun myke taysonu. en az 47.5 m euro eder.
• sivasspor maçında icardinin iptal edilen golü öncesi attığı depar, diğer futbolculardan ne kadar üstün gücü olduğu açıkça göstermektedir.
• iyi topçu.
• sivasspor macinin 29. dakikasinda ceza sahasi icinde rakip oyuncunun yuzune eliyle vuran futbolcu. bu kisimda bir sey yok zaten hafif denilebilecek bir temasti ve sivasli oyuncu da hemen kalkti.
  
  yalniz baris kalkmadi ayagini tuttu kivrandi, pozisyon tekrar gosterildiginde barisa en ufak bir mudahale yoktu, bakin agir hafif vs demiyorum hicbir mudahale yoktu. hicbir mudahale olmadan kendisine dokunan hickimse olmamasina ragmen yerde kivranan futbolcu. deger mi buna?