hesabın var mı? giriş yap

  • ----s2e9'e spoiler----
    bu adam kesin ingiliz degildir..oyle onlarin krali gibi ordunun arkasinda kafasinda tac beklememis alayiniz ben tek diyip dalmis duvarlara..bu yuzden ya iskoc ya da fikirtepelidir.
    ----s2e9'e spoiler----

  • 1997 yapımı tom shadyac filmi.

    bir jim carrey hayranı olarak diyebilirim ki; o hiçbir şekilde iyi olmayan bir işin altına imzasını atmaz. hem bu kadar yakışıklı olup hem de çok komik olabilen başka bir aktör tanıyor musunuz bilmiyorum. her şekilde kendini fark ettiren ve biraz olsun yüzümüzü güldüren insanlardan biri varsa o da jim carrey'dir. her rolü ustalıkla oynayabilir bu adam.

    bu filmde de çok komik. özellikle mahkeme sahnelerinde. evet, abartılı mimikleri var. zaten onu sevenler de en çok onun abartılı oyunculuğuna gülüyorlar. bu filmdeki gençliği, enerjisi, kalemle kavga ettiği sahne yine güldürdü yine etkiledi beni. hele o oğlu max'i oynayan şirin mi şirin küçük velet... şimdi koskoca 30 yaşında bir adam artık.(bkz: justin cooper)

    velhasıl; bu film hem 90'lara geri dönmemi hem de masum komikliklerin hala ne kadar etkileyici olabildiğini görmemi sağladı. bu aralar sadece jim carrey filmlerini izleyen biri olarak "yine sevdim yine izlerim ben bu filmi." diyorum.

    izlenmiş en iyi gerilim filmleri: (bkz: #101314076)
    izlenmiş en iyi romantik filmler: (bkz: #122389518)

    düzeltme: ekleme

  • tupac‘ın hayatını anlatacak bir filmde tupac‘ın beyaz bir aktör tarafından canlandırılması kadar saçmadır.

    edit: bazı arkadaşlar “neden tupac?” diye soruyorlar. siyahi bir örnek olsun istedim. muhammed ali, martin luther king, malcolm x de olabilirdi. bazı arkadaşlar ise “beyaz aktris” olsun diyorlar, işler o noktaya gelecekse o da olabilir yani.

  • link
    satır başları:
    *kaftancıoğlu'nun bugün yaptığı açıklamaya cevaben: "81 il başkanının aynı fikirde olduğunu düşünmüyorum. açıklama dört il başkanına ait"

    *muhalefet bileşenleri olarak 21 yıllık iktidarın en zayıf olduğu bir dönemde hem meclis hem de cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybettik.

    *vatandaşın değişim talebine cevap veremedik. iktidar değiştirecek bir güven ve umut yaratamadık.

    *çaresizlik ve ümitsizlik türkiye'yi, giderek muhalefetsiz bir otoriterliğe doğru sürüklüyor. dünya örneklerinden biliyoruz ki, muhalefetin etkisiz ve zayıf olduğu demokrasiler yaşayamaz.

    *muhalefetsiz rejimlerde vatandaşlar iktidarların merhametine terk edilir. toplum bizden esaslı bir değişim bekliyor. bu değişimi gerçekleştiremezsek ne vatandaşların beklentisini karşılayabiliriz ne de bulunduğumuz mevzileri koruyabiliriz.

    *bir bütün olarak kendimizi, partimizi, muhalefeti yeniden inşa etmemiz en acil ve en hayati ihtiyaçtır. sadece vitrinimizi ve söylemimizi değiştirmek yetmez.

    *değişime direndiğimiz her dakika toplumla aramızdaki mesafe açılıyor. muhalefette yaşanacak yenilenme yeni bir ittifak mimarisinin kurulmasının da anahtarıdır.

    *değişemeyen ve dönüşemeyen bir muhalefet iktidarı da değiştiremez. ülkeye demokrasiyi getirebilmek için önce kendimizi değiştirmeliyiz.