• steven spielberg, günümüzde önemli bir sinema klasiği olarak görülen "jaws" filmini çekerken pek de mutlu sayılmazdı. öncelikle, başta 4 milyon dolar olmasını bekledikleri filmin bütçesi giderek artacak gibi duruyordu. çekimler başlamıştı başlamasına ama ellerinde doğru düzgün bir senaryo olduğu söylenemezdi. hatta baş rol oyuncularını bile çekimlere birkaç gün kala belirleyebilmişlerdi. ayrıca, sinemalar için daha ikinci uzun metraj filmini çeken genç bir yönetmen olarak spielberg, her seferinde güne bugün acaba yapımcılar tarafından kovulacak mıyım düşüncesiyle başlıyordu. son olarak, film için yaptıkları köpek balığı maketi sürekli arızalanıyor, film ekibine istedikleri çekimi yapmasına bir türlü müsaade etmiyordu. fakat sinema, var olduğundan beri mucizelerle doluydu. toplamda 9 milyon dolara mal olan film, vizyona girdiği sene tüm dünyada yaklaşık 470 milyon dolar gibi inanılmaz bir gişe başarısına imza attı. film, o denli başarılı olmuştu ki günümüzde bile insanlar denize girdiklerinde bu filmden kalma korkularını bastırmak zorunda hissederler.

    filmin başarısı, büyük ölçüde spielberg'ün mükemmeliyetçi kişiliğinden gelir. şu örnekle ne demek istediğimi anlayacaksınız. filmin hemen başında ölen kadın karakterin plajda bulunan kopmuş kol maketi, ekranda çok yapay göründüğünden spielberg o sahneyi, ekipten bir kadını kuma gömerek kurtarmıştır. spielberg, kadının yalnızca kolunu görmemizi sağlayarak gerçekçi bir kopmuş kol sahnesini seyircilere sunabilmiştir.

    filmin başarısında sadece spielberg'ün değil besteci john williams'ın muhteşem notalarının da büyük payı vardır elbette. söylenene göre spielberg, williams'ın bestelediği müziği dinledikten sonra gülerek "tamam, bu çok komikti, şimdi gerçekten aklında ne var onu söyle bana" demiş. başta pek güvenmediği bu notalar daha sonra kendisinin de itiraf edeceği üzere filmin başarısının neredeyse yarısını elinde tutmuştur.

    filmin büyük başarısını paylaşan bir diğer isim ise kurgucu verna fields'tır. pek çok sinema eleştirmenine göre filmin güzelliğinde fields'ın kurgu dokunuşlarının büyük rolü olmuştur. hatta sırf bu yüzden spielberg kendisini kanıtlamak adına, fields hayatını kaybedene kadar çektiği diğer tüm filmlerinde (daha önce de çalışmış olmasına rağmen) fields ile çalışmamıştır. ancak spielberg'ün sonraki filmlerinde rahatça görürüz ki o, verna fields'tan çok şey öğrenmiştir.

    hepimizin ezbere bildiği ve sinema tarihine çoktan geçmiş olan "you're gonna need a bigger boat (daha büyük bir tekneye ihtiyacın olacak)" sözü senaryoda yokken roy scheider tarafından sahne sırasında doğaçlanmıştır.

    filmde rol alan robert shaw ve richard dreyfuss, filmde olduğu gibi gerçekte de birbirlerine katlanamayıp sürekli kavga ediyorlarmış. bitmek bilmeyen bu kavga, filmdeki rollerinin de oldukça gerçekçi olmasını sağlamıştır.

    filmde dikkatle izlemeniz halinde bir yıldız kaymasına da şahit olacaksınız. bu sahne bir görsel illüzyon değil o sırada gerçekleşen bir doğa olayıdır.

    kendisi büyük bir karakter oyuncusu olmasına rağmen robert shaw'un alkol bağımlılığı, film ekibini baya zorlamış. hatta roy scheider, shaw hakkında şunları söylüyor: "kendisi ayıkken müthiş bir centilmendir; ancak tek bir kadehle adi bir herife (competitive son of a bitch) dönüşebilir".

    filmin yönetmeni olarak aslında ilk başta dick richards düşünülmüş. ancak yapımcılarla gerçekleştirdiği ilk görüşmenin ardından hemen kovulmuş. çünkü filmin ilk sahnesini anlatırken "kameranın suyun içinden çıkıp şehri çekeceğini ve bunun ardından da balinanın sudan çıkacağını" dile getirmiş. yapımcılar ise bunun üzerine moby dick filmi çekmediklerini ve sudan balinanın değil bir köpek balığının çıkacağını söylemişler. anlayacağınız dick richards, bir köpek balığı ile bir balina arasındaki farkı bilmiyormuş.

    filmin çekimlerinde kullanılan köpek balığı maketine spielberg, avukatının da ismi olan "bruce" adını takmış. finding nemo (2003) filmindeki köpek balığına da bruce isminin verildiğini ve bunun "jaws" filmine bir saygı duruşu olduğunu hatırlatmak isterim.

    filmin normalde 1974 yılının noel’inde vizyona girmesi planlanırken çekimlerin uzaması sebebiyle vizyon tarihi 1975 yılının yaz ayına ertelenmiş. o zamana dek amerika'da yaz aylarında genelde çöp filmler vizyona giriyor olmasına rağmen filmin yakaladığı olağanüstü gişe başarısı bu algıyı da yıkıp geçmiştir.

    filmin çekimleri sırasında yaşanan bir kaza sonrası orca (filmdeki teknenin ismi, aynı zamanda katil balina demek) gerçekten batmaya başlamış. bunun üzerine spielberg telaşla aktörleri kurtarın diye seslenirken o sırada elinde ses kayıt cihazıyla batmakta olan john r. carter ise "fuck the actors, save the sound department (aktörleri siktir edin, asıl ses cihazlarını kurtarın)" diyerek bağırıyormuş.

    filmin çekimlerinde spielberg'ün mutsuzluğundan birazcık bahsetmiştim. bu mutsuzluğun sebeplerinden biri de yönetmenin ilerleyen yıllarda bir "truck and shark (kamyon ve köpek balığı)" yönetmeni olarak anılmak istememesidir. kendisine kamyon yönetmeni yakıştırması yapmasının sebebi ise 1971 yılında televizyon için çektiği ilk uzun metrajı olan "duel" filmidir. spielberg'ün, benim harika bulduğum, bu ilk filmini de izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.

    edit: duel (1971), something evil (1972) ve savage (1973) spielberg'ün tv için çektiği filmler olup 17 yaşında iken kendi imkanlarıyla yaptığı ilk uzun metraj filmi firelight (1964) ise bu yazıda dikkate alınmamıştır. ayrıca yönetmenin ilk profesyonel sinema filmi de the sugarland express (1974)'tir. bu anlamda jaws, yönetmenin profesyonel olarak çektiği ikinci sinema filmi olmaktadır.
  • filmin kendisi kadar sinema salonları için tasarlanan minimalist afişi de efsanedir.

    ünlü poster, grafik resimler yapan ve star wars: the empire strike back filminin afişini de görsel
    tasarlayan roger castel tarafından tasarlanır. tasarımında örnek olması için peter bencley'in kitap kapağından esinlenmesi istenir.

    görsel

    ilk bakışta çok benzer görünmesine rağmen kitap kapağı, film afişi kadar terör estiren bir havaya sahip değildir.

    kastel'in yaptığı ilk konseptlerden biri:

    görsel

    afişin son hali için fotoğraf ve illüstrasyon kombinasyonu kullanır. yüzücü olarak poz vermesi için 24 yaşındaki model allison maher ile 35 dolara anlaşır. maher bir sandalye üzerinde uzanırken yüzme hareketlerini taklit etmiştir.

    basit ama korkutucu tasarım çok başarılı bulunur ve anında filmin pazarlama çalışmalarının ayrılmaz bir parçası olur. tv, gazete ve dergilerde ağzı açık köpekbalığı görüntüleri kullanılır.

    film gişe rekorları kırdıktan sonra kastel'in yaptığı afiş, filmin hayranları için kültürel bir miras olmaya ve denizde terör estirilen diğer filmlerin afişlerine ilham olmaya devam etmektedir.

    görsel
  • bu mahlas altında yazan şahıs su katılmamış bir aktrolldür.
  • küçük yaşta izlenirse ileride bünyede deniz fobisi yaratabilen film.

    ilkokul öncesi dönemde vhs kaset olarak kiralamıştı bu filmi peder. dayımla yaptıkları "kayınço feci filmmiş lan bu" geyikleri çok merak ettirmişti filmi. tabi izlememi yasaklamışlardı. benim peder tembel adam olduğunda kiralanan kaset 1 hafta dururdu evde. anamgille babamgil işe gittiklerinde ben de ananemi kafalar bu filmi izlerdim. 1 hafta boyunca 10 kere falan izledim, 30 kere lacivert sıçtım korkumdan.

    yarrak kafalı küçüklüğüm yüzünden bugün en fazla denize girip çimiyorum. ne dipten kum çıkarma, ne de boy verme. amına koduğumun köpekbalığı gelip yiyecek lan beni. dombiliyim üstelik, leziz bir fok gibi gözüküyorumdur dipten.
  • yazar olan versiyonu embesil bir aktrolldür.
  • (bkz: aktroll).
    (bkz: engelle).
    (bkz: basliklarini engelle).
  • steven spielberg in 1975 tarihli bir filmi. bir tatil kasabasin basina bela olan dev bir kopek baligini konu alir. film o kadar populer olmustur ki o gunden beri tüm kopek baliklarina jaws denilmeye baslanmistir. or: marmara'da 5 metrelik jaws yakalandi
  • oncelikle alisildik bildik sekilde filmin deniz alti sahnelerini su tankinda yapmayi reddetmis, "deniz derya bulayim" demistir.
    alabildigine umman, gel git i az, 300 kisilik set i cekecek, havasi guzel bir yer aramis, arsa mafyasi gibi bulmus, kapatmistir da.

    filmde kullanilacak kopekbaligi icun once porselen(oha) model yaptirmis, sonra denizalti tipi isleyen bir poliuretan model siparis ettirmistir o siralar walt disney in efekt bolumunden ayrilmak uzere olan bir amcaya. poliuretandan motorlu kopek baligi bruce(sanirim bruce idi) dan 3 tane yapilmis hatta bir tanesi 150 000 dolara patlamistir. brucelardan biri epey komplike iken diger ikisi sadece sagdan giderken cekilmek, soldan giderken cekilmek uzere yapilmistir.

    bruce hadisesini de hallettikten sonra cekimlere baslayan 27 yasindaki spielberg(27 ye ozellikle dikkat) projenin altinda ezilmeye baslamistir.

    zira dialoglardan ve senaryodan memnun degildir. orjinal kitap gev gev karada gecmekte insani bayiltmaktadir. bunu uzerine kitaba mudehale eden spielberg , dialoglari, senaryoyu ellemis kurcalamis, kendi amity sini kurmustur.
  • film maliyeti 4 milyon dolar olarak belirlenmisken, hesaplanamayan giderler sebebiyle 8 milyon dolar rakamina, filmin cekim suresi de 155 gune(oha.) cikmis spielberg "benden adam olmaz mi acaba ?" demistir.

    netice de filmin cekimlerini tamamlamis, sneak preview da tepkilere gore arkadasinin havuzunda bir adet sahne ekleyip (batik tekneden kelle cikmasi sahnesi) piyasaya surmustur.

    film o yaz inanilmaz bir basari gostermistir.

    inanilmazdir zira kendinden onceki butun gise rekorlarini, agza yakistigindan degil gercekten kirmistir.100 milyon dolar hasilati asan ilk amerikan filmi olmus, bir sene sonra kankasi george lucas tarafindan cekilecek star wars a kadar rekorunu koruyacaktir.

    insanlar cilginca denizlerden kacacak, yalandan kopek baligi guardlari uydurulacak, osinografi geeklerin hobisi olmaktan cikip patlama yapacaktir.
  • --- spoiler korkusu sardı dört bir yanımı ---

    bu tür filmleri izlemeden önce insanların kafasında bir figür beliriyor ve filmin tamamını o figür üzerinden düşünüyorlar. bu filmde bu figür bir köpekbalığı. dolayısıyla sanki filmde sürekli bir köpekbalığı göreceğiz, insanları yiyecek, insanlar onu öldürmeye çalışacak gibi yanlış bir öngörü oluşuyor. evet, jaws'ta bu bahsettiğim sahnelerin hepsi mevcut, ama sırf bu şekilde düşünürsek film çok çabuk tüketime açık gibi duruyor. oysa jaws en azından birkaç kere izlenebilecek bir film aslında. yani filmi "oov, manyak bi köpekbalığı var, çok korkunç" düzeyine indirmemek lazım. üstelik filmin başında savaşılması gereken varlık köpekbalığı değil, bürokrasi. turistlerden gelecek dolarları, kamusal güvenliğe tercih edecek bir vali var ve kayıplar ancak kendi iktidarını tehlikeye atacağı seviyeye geldiği zaman önlem için hareket izni verebiliyor (bu bölümlerde "biz ille de denize girmek istiyoruz" diye sızlanan gerizekalıların olduğu sahneler gibi biraz sırıtan sahneler de var).

    tehlikeye karşı; korku (brody), cesaret (quint) ve bilgi (hooper) birleşiyor ve sonunda cesaret en önden gaza gelip ölüyor, bilgi önce deniyor, olmayınca götü sağlama almak için saklanıyor, korku ise hayatta kalmak için her şeyi deneyerek hem kurtuluyor, hem de galibiyetin mümessili oluyor.

    gerçek köpekbalığı ölçülerine dayanarak oluşturulmuş mekanik köpekbalıkları asla karikatür seviyesine inmemiş. ayrıca spielberg yaratığı göstermeden gerilim yaratmayı gerçekten çok iyi başarmış. filmin çekildiği tarih düşünülürse, bu bir film için çok sağlam bir özellik.

    yönetmen bazı içgüdüsel korkularımızı (başka bir yaratık tarafından yenilmemiz, boğulma, bir yerde kısılı kalma gibi) senaryonun tabanına yerleştirmiş, iyi oyunculukları neticesinde sempati duyabileceğimiz aktörleri gözümüzün önüne koymuş (üstelik o dönem çok meşhur filan da değillerdi) ve bunlar bir de john williams'ın film müziği yapma becerisiyle birleşince ortaya muntazam ve başarılı bir eser çıkmış. sinema tarihinde kendine korunaklı bir yer edinmiş filmlerden biri.

    --- ben sana spoiler yok demedim ---
hesabın var mı? giriş yap