• yorgun hissediyorum.

    bünyem artık alışmış olsa da uzun süreli bu mesailer ıq'mun tavanını paramparça ediyor ve gecenin belli bir saatinden sonra hafif öfori, karışık düşünceler, kısa süreli belleğin değişmesi, sezgilerin devreye girmesi, demin ne demişti bu, kusan hangisiydi, çocuğun ateşi düştü mü? varfarin kullanan bu muydu? konversiyonu ekarte ettik mi? gece oniki civarı zaman kırılması olduğunda artık beyniniz farklı çalışmaya; -sınırlı kapasitesini idareli kullanmak diyelim biz buna- neyin daha önemli olduğu “önem” arz etmeye başlar. bu tempo alışkın olmayan insan için yıpratıcı ve hatta çıldırtıcı olabilir.

    hatta ölümlerin olduğu yerde egonun kaybolması ve bir miktar gerçeklik kaybı falan filan şeklinde…yorgun hissediyorum.
  • içtenlikle sorulmuş bir nasılsın sorusuna altı gün aralıksız ağlayacak kıvamdayım.
  • çok yorgun hissediyorum, bir derdim de yok aslında ama sanki bir derdim varmış gibi geliyor.
  • kendimi hissetmiyorum sözlük. hasta olduğumu anlamam birkaç günümü aldı. biricik anneme kanser teşhisi kondu, ameliyat oldu, şimdi radyoterapi, kemoterapi gibi tedaviler görecek. dünya ayağımın altından çekilmiş gibiyim. 5 ay sonra evleniyorum, gelinlik bile bakmadım. aklıma gelmesinden bile utanıyorum, sıra ona mı geldi şimdi gibi sitem ediyorum kendime. her şey bana bakıyor, yetişemiyorum. yorgunum, sabrım tahammülüm kalmadı hiçbir şeye, huysuz, neşesiz bir haldeyim. yapayalnız hissediyorum. kendimi saklamak istiyorum herkesten. sarılsam kendime, saatlerce ağlasam sönmeyecek gibiyim.
  • iyi değilim sözlük. akışta değilim, tıkanıyorum bazen. bir şeylerin yolunda gideceğine inanmaya ihtiyacım var. sabretmem lazım, sırtımda bir ele ihtiyaç duyuyorum. bu kadar duygusallığı, bu kadar empatiyi kaldırmıyor kafam. umarım dengeye, akışa dönebilir, savaşmak için gereken gücü kendimde bulabilirim.
  • dönüp dönüp kendimi suçluyorum be sözlük. sanki kusursuz olabilirmişim gibi. onu niye böyle yaptım, bunu niye böyle yaptım... biraz güce ihtiyacım var, işe yaramaya ihtiyacım var...
  • yorgunluk. heves ettiğim her şeyde hayal kırıklığı yaşamanın verdiği yorgunluk. çok çabalamama rağmen hayatın bana hiçbir şey vermemesi. sıkıldım. çok sıkıldım..
  • dünyadaki tüm kötülüklerin cezası bana verilmiş gibi.
  • kendimi hissetmiyorum.
  • kimse bana sormadığı için ben kendi kendime cevap verecek kadar boktan hissediyorum kendimi. yarım söndürülmüş üzerine basılmış bir izmarit gibi hissediyorum. prometheus gibi hissediyorum, her gece yaraları iyileşen sonra her sabah gene yaralanan ve ölemeyen prometheus gibi.
hesabın var mı? giriş yap