• tadı biraya benzeyen bir müziktir. hani birayı ilk tattığınız anda çok sevmezsiniz de kafa yapsın diye içersiniz ya öyle işte. sonraları alıştıkça, sevdikçe o zamana kadar bilinen, dinlenen popüler müzikler insana kola gibi gelmeye başlar, şekerli falandır popüler şeyler böyle ama bi tane içtikten sonra bayar adamı. lakin büyüdükçe insanı bira kesmiyor genelde, böyle viskidir, kokteyldir falan açıyor ancak ama o biranın tadı unutulmuyor, her zaman ayrı bir yeri oluyor insanda.

    7-8 sene öncesinin diyalogları olurdu şöyle:

    -abi bize gelsene
    -napçaz?
    -müzik dinler bira içeriz.
    -hmm iyi geliyom.

    bu diyaloğun gizli tümcesi metal olmasa, pek de böyle bir diyalog olmazdı heralde. şimdilerde insanı içki içmek, müzik dinlemek kesmiyor maalesef, "kız var mı" diye sorası geliyor insanın. "ee başka napıcaz", diyesi geliyor, "yok abi yorgunum sonra gorusuruz" diyor sonrasinda. telefonu kapayinca bir hüzün çöküyor, sadece müzik dinleyerek geçirilen saatler geliyor insanın aklına. metal magazini muhabbetleri, çıkarılmaya çalışılan şarkılar, gidilen stüdyolar, bodrumda bbcde tanıdık birkaç adam ve tanımadık onlarca insanla beraber yapılan headbangler geliyor akıla. diyorum ki sonra metal insanın hayatını en çok meşgul edebilen müzik türüdür. her adımında paylaşılan birşeyler vardır çünkü, birbirini hiç tanımayan iki dinleyeninin saatlerce konuşmasına olanak veren bir müzik türüdür. dinleyenlerin dinlemeyenlere discrimination uyguladığı tek müzik türüdür.

    sonra büyüyor insan işte bir şekilde. çok başka şeyler giriyor insanın hayatına, başka müzikleri de dinlemesini öğreniyor. ama baştan sona tek bir albümü dinlemekle o albümden bir şarkıyı başka alakasız bir sürü şarkı arasında dinlemenin tadının alakasızlığı gibi, sadece metal dinlemek ve başka şeyler de dinlemek arasında dağlar kadar fark oluyor. yani birayı tek başına içeceksin, öyle cila niyetine değil, oturup 8 tane içeceksin bir defada mesela, yoksa olmuyor.
  • içinde böğürmek diye bir şey barındırmayan, zaman zaman brutal vokal barındıran, scream vokal ve clean vokalin de bol bol kullanıldığı, katlanamayanların bok atmaktan zevk aldığı ama attıkları bokun ellerine yapıştığı müzik türü.
  • babama göre;
    batının tasavvuf müziği.
  • gitarda , bassta , bateride , vokalde ve diğer bütün enstrümanlarda ciddi derecede iyi çalmanın önemli olduğu müzik türü . 1970lerin sonlarına doğru black sabbath , deep purple vb.'den etkilenenlerin grupların yeni müzik tarzı yaratmak için attıkları adımlar sonucu ortaya çıkmıştır . ilk dev grupları iron maiden , metallica , slayer , megadeth' dir . sözlerle psikolojik saldırı durumu mevcutken , sosyal mesaj kaygısı da taşırdı 80'lerde ve 90'larda ; ama 90'ların 2. yarısından sonra artık bireysel mesajların da ciddi manada artış gösterdiği yadsınamaz bir gerçektir . birçok alt türü bulunmakla beraber , bunlar :

    thrash metal
    heavy metal
    death metal
    doom metal
    gothic metal
    power metal
    progressive metal
    new wave of british heavy metal
    grindcore metal
    hardcore metal
    speed metal
    black metal
    nu metal
    love metal

    olarak sınıfllandırılabilir ya da sıralanabilir . daha değişik türler de olabilir ara tür olarak . en çok bilinenler bunlar. sınıflamaktan çok daha önemli olanı bu türlerin hepsini denemek , dinlemek , dinletmektir , tanıtmaktır .

    trash metal

    coşturucu riffler ve muhalefet şarkı sözlerine ek olarak coşkun bir vokalle yapılan müziktir . brutal vokalle güçlenmiştir zamanla . black , doom ve death metal trash metalden türemiştir . ilk gerçek trash albümü metallica'nın kill 'em all albümüdür . metallica'nın ilk zamanları , slayer, overkill, testament , anthrax ve adını sayamadığım bir sürü grup eklenebilir.

    heavy metal

    bütün metal türlerinin anası sayılan müzik türü . en çok etkiyi heavy metal müzik türü yapmıştır yeryüzünde . en çok dinlenen türdür aynı zamanda her ne kadar son zamanlarda nu metal öne çıkmış olsa da . metallica'nın 1990 etiketli black album'ü en iyi örnek olarak kabul ediliyor otoriteler tarafından , ki 17 milyon satarak ne kadar tanıtmıştır bu türü anlayın artık . aslen black sabbath'ın yarattığı türdür . 1975 sonrasında oldukça ünlü olmuştur iron maiden ile . iced earth de son zamanların en önemli heavy metal gruplarındandır . diğer metal türleri heavy metal rifflerinden vokallerinden büyük ölçüde etkilenmiştir.

    death metal

    trash metalden türeyen ve trash metale göre daha melodik olan metal türü . sololar , brutal vokaller ve çok yüksek tonda çalınma en ilgi çekici özelliklerindendir . inançlara karşı oluşan ön yargının karşısına dikilmek için ortaya çıkartılmıştır ya da bu amacı edinmiştir bu müziği icra eden gruplar en başta . opeth, napalm death,cannibal corpse,godflesh,six feet under en ünlü gruplardan sayılırlar bu tür müziği icra edenler arasında.

    doom metal

    yine heavy metalden türeyen türlerden biridir.heavy metalden daha melodiktir.melodik doom diye alt türe de ayrılmıştır depresif doom ile birlikte. amorphis ,my dying bride ,paradise lost , anathema , haggard , opeth (opeth hem death hem doom metal sınıfına girebilir ) , paradise lost , dark tranquility en ünlü gruplar arasında sayılabilir.

    gothic metal

    orta çağa ait zindanlara,ejderhalara fantastik sözler yazarak ve doom metal korolarını kullanarak yapılan türün adı.iron maiden , judas priest, moonspell ve dio'nun kimi şarkıları bu türe aittir.

    power metal

    heavy metalden daha hızlı ve daha melodik olan müzik türü.progressive metal gibi fantastik konuları kullanırlar gruplar müziklerinde. stratovarius, savatage , blind guardian(hem progressive hem power sınıfına girebilir bu grup öyle güzel adamlar işte.) ve helloween en ünlü gruplardandır bu türde.

    progressive metal

    progressive rock ve heavy metalin izdivacından meydana gelen müzik türü . fantastik temaları işlerler müziklerinde genelde bu türde müzik yapan gruplar . queensryche , iced earth , blind guardian ve dream theater ~ilk zamanlar~ bu tarzın en önemli gruplarından sayılırlar.

    new wave of british heavy metal

    iron maiden'ın yaptığı müziğe 80'lerin başında verilen addı . çok fazla tutmadı bu isim;ama (iron maiden)ı diğer gruplardan ayrı bir yere koydu sırf bu terim onların yaptığı müzik için türetildi diye.

    grindcore metal

    death metalin vokalinden ve hardcore metalin rifflerinden ve azıcık da trash metalden oluşmuş olan , içinde ani çıkışlar mevcuttur . kimi türlerinde punk öğelerine de rastlanır.bir sürü alt türü vardır.

    political grindcore
    goregrind
    cybergrind

    hardcore metal

    bir metal müzik türü.anthrax ve benzeri grupların yaptığı müziğe de denir.limp bizkit'in müziğinin oluşumunda hardcore öğeleri çokça kullanılmıştır.

    speed metal

    power akorların bolcana kullanıldığı hızlı akor geçişlerini ve soloları içinde barındıran metallica'nın kill em all albümünü kendine başlangıç edinmiş ve sonra unutulmuş;ama fantastik temalara dokunan power metal ile tekrar gündeme gelmiş olan müzik türü.

    black metal

    hızlı ve agresif tonda davul ve çok fazla distortion(bükeç) kullanılarak yapılan müzik türüdür.çığlık ve brutal vokaller de kullanılır coşturmak ve coşmak için.ünlü grupları cradle of filth,immortal, venom, mercyful fate ve moribund oblivion'dur . daha çok örnek verilebilir .

    nu metal

    90'ların ortasında korn, faith no more gibi grupların yaptıkları deneysel müzikten yola çıkarak oluşan metal müzik türü.türün en önemli özelliği gitar solosunu öldürmesidir~ki bu iyi bir şey midir~ . vokal olarak da değişik tarzda vokaller denenmiş ve tutmuştur . 2000'lerin öncesinde korn ve fear factory ile ünlü olan bu müzik türü 2000'lerden sonra korn'la birlikte limp bizkit ,linkin park , p.o.d) ile de anılmıştır , ki grupların sayısı giderek artmaktadır ülkemizde de dünyada olduğu gibi . şu sıralar en bilinen gruplar manga ve dorian'dır.

    love metal

    dünyada sadece him ve negative gruplarının icra ettiği müzik . sözleri aşk yüklüdür adından anlaşılacağı gibi . sert gitar tonlarının kullanımının yanında kimi şarkıları oldukça duygusaldır . join me in death ve gone with the sin gibi . wicked game,killing loneliness , wings of a butterfly ve diğer bütün him şarkıları bu türe örnektir, negativinkiler de örnektir; ( i have no life ekleme yaptı sağolsun) . saçma bulanı kadar seveni de vardır.

    nerden buldun bu bilgileri seni gidi hınzır diyenler için kaymak :
    (bkz: tamamen beyin sarmallarıyla oluşturulmuş şahsi soyut külliyat)
  • farklı milletten, farklı kültürden, birbirini tanımayan yabancı iki insanı ortak bir paydada buluşturabilen, 2 dakika içinde can ciğer kuzu sarması ya da enseye şaplak göte parmak dediğimiz kıvama getiren, sevgi pıtırcığı insanların dinlediği müzik türü. bu olay başıma birden fazla kez geldi, aklıma gelen iki örneğini yazacağım birazdan. sıkılıyorum evde, bari bişiler karalayayım di mi?

    birinci olay.
    yer: viyana

    viyana'da erasmus döneminin başlarındayım. programa katılanların bileceği gibi 30 ects doldurmak gibi bir koşul var, viyana teknik üniversitesi'ndeki kredilerin çok az olduğunu görüp çeşitli katakulliler aramaya başlayan ben, viyana üniversitesi'ndeki bir almanca dersinin 12 ects olduğunu görüp balıklama atlarım. boru değil, onu alıp geçersem nerdeyse başka bir şey yapmaya gerek kalmadan dönemi kapatmış olacağım. neyse, bunun için ilgili üniversiteye gittim. bürokratik bir takım ıvır zıvırla uğraşmam gerekiyordu, öğrencisi olmadığım bir üniversiteden ders almak için. bu işlerle ilgilenen birisiyle görüşmem lazımdı, kapıda kuyruk vardı ve beklemeye başladım. bu sırada türk pasaportumu gören bir eleman yanıma geldi ve "bende ne ingilizce ne almanca var, burada okumaya başlayacağım ama türk bir kadınla görüşecektim o gelmemiş, senle beraber gelsem benim için de konuşur musun?" dedi, tamam dedim o da benle beklemeye başladı.

    sıra bize geldi. içeri girdik ve ne göreyim, konuşacağımız kişi 20li yaşlarda, üzerinde die apokalyptischen reiter tişörtü olan bir eleman. ben ilk başta hiç çaktırmadan kendi işimi hallettim ve yanımdaki türk elemanın da derdini anlattım. tam işimiz bitmişti ki "güzel tişörtmüş" dedim, çocuk da şaşırdı tabi "aa tanıyor musun" diye. olay ondan sonra koptu. odanın kapısında bir kuyruk insan konuşmayı beklerken biz adamla koyu bir metal sohbetine daldık. viyana'daki konserlerden girip, teknik üniversitedeki metalci kitleyi analiz etmekten çıktık falan. yanımdaki türk eleman da anlamsız gözlerle bakıyordu "adamlar akraba çıktı lan heralde" diye. bir 10-15 dakika falan geçmişti heralde ben işin boka sardığını ve birazdan dışarıdaki kitle tarafından linç edileceğimi anlayıp "neyse ben kaçayım en iyisi millet bekliyo" deyip öyle çıkabildim odadan. yoksa sonsuza kadar sürebilirdi o muhabbet. bu elemana daha sonra çeşitli konserlerde rastlamam da işin bir diğer ilginç yanı oldu.

    ikinci olay, bu daha da ilginç bir yerde geçiyor.
    adıyaman, nemrut dağı'nın etekleri

    nemrut dağı'na yürüyerek çıkmışız, dönüşte bir 12 km daha yürümemek için yardımsever bir abi bizi minibüsüyle kaldığımız pansiyona kadar bırakmaya karar verdi. yolda giderken iki tane tip gördük, abinin yardımseverlik duyguları iyice kabardığı için olacak, onların yanında durup zorla onları da aldık minibüse.

    sonra muhabbet açıldıkça gördük ki bunlar finlandiyalı, türkiye'ye 2-3 günlüğüne gelmiş, asıl hedefleri, iran, hindistan, vs. üzerinden nepal'e gitmek olan iki tane çılgın tip. finlandiyalı olduklarını öğrenmemle birlikte tabi üzerimdeki korpiklaani tişörtünü gösterip grubu tanıyıp tanımadıklarını sordum. "duymuştum" dedi biri sadece. biraz daha konuştuk, elemanlardan biri opeth ve agalloch hastası çıktı, ki biz de ailecek hastasıyız. o gece ne yapacakları hakkında hiçbir fikri olmayan bu ikisini pansiyonda kalmaya ikna ettik sonunda. sonra itiraf ettiler, meğerse gurur yapıyorlarmış. ilk başta "kem küm, kalsak mı ki?" falan diyen tiplerin aslında o gece yatacak yerleri yokmuş ve ne yapacaklarını düşünüyorlarmış. "bizi kurtardınız" dediler resmen. o akşam beraber yemek yenildi, müzik tavsiyesi yapıldı karşılıklı, mail adresleri alındı ve hala irtibat içindeyiz.

    tabi aslında olay şu noktaya geliyor, burda önemli olan bir kişinin metal dinlemesinden ziyade açık fikirli olması. metal genelde başlangıç için bir ortam yaratıyor, normalde utangaç veya çekingen olan kişilerin (finler mesela) ilk şoku daha çabuk atlatmasını sağlıyor mesela, ortam ısınıyor bir anda. ama kendi tecrübelerimden yola çıkarsam, metal dinleyen insanların çoğu daha açık fikirli olma eğiliminde, belki kendi ülkelerinde aynı sorunlarla karşılaştıklarından veya küçümsendiklerinden mi bilemiyorum ama daha kolay empati kuruyorlar belki de. ya da tamamen "bıradırz of metal" gazı da olabilir eheh. tabi nsbm dinleyip kendini nazi diye etiketleyerek ırkçı ithamlarda bulunan ergenler bu kategoriye dahil değil.

    metal festivallerindeki ortam çok az yerde bulunur gerçekten. onlarca milletten insanın ortak bir paydada birleşip birkaç gününü beraber geçirmesi, her gün yeni insanlarla tanışmak, ön yargıları kırmak, güzel şeyler bunlar. the end.
  • metal'e bu yıllarda başlayan gençler nedeni ile kendisinden soğumakta olduğum müzik türü.` :mecazen`

    şöyle açıklıyorum;

    metal müziğe genel olarak belli gruplarla başlanır, sonra kendine daha çok uyuşan tür veya türlerle buluşunca, artık metal dinleyicisi olursunuz. ama hep yeni türler dener, metal hakkında kafa yorar arkadaşlarınızla paylaşırsınız. diğer müzik türlerinde farklı olarak hayatınıza bir şekilde yansır, ki normal olan budur.

    günümüz gençleri, yer yer ergenleri de, ilk adımı attıktan sonra, anlamsız bir arayış içindeler. metal'i kendi aralarında rekabet unsuru haline getirmişler. ilk olarak, arayış derken kastettiğim sana yapışacak olan grubu bulmak, çevredekilerin "o grubu en iyi hedehöde bilir." diyeceği, kaliteli olan bir grup seçmek kendine. metallica, dream theater, megadeth, ac/dc bir grup seçilir, tüm şarkıları ezbere bilinir, konserleri tekrar tekrar izlenilir. bu aşamadan sonra artık camiada söz sahibi olunmuştur. ilk aşama, ilk sınav onlar için tamamdır.

    ikinci nokta ise hastalık boyutundaki arşivcilik, adeta torrenti sanat olarak görme, konserleri izlemekten çok indirmekten zevk alma durumu. ortamda bahsi geçtiğinde, "bende var o" demenin havası bambaşka bu gençlerimiz için. adil kullanım kotasının gamer'lardan bile daha büyük düşmanları.

    en ölümcül olanı ise konserlere gitmek ve onu havası, yok "ben onları canlı dinledim." demeleri.

    metallica davayı sattı diyenler bile bu kadar itici değiller.

    yeni metalci gençler, kafanızı taşlara vurmak istiyorum.

    sincerely.
  • genelde düşünülenin tam aksine teenage'lik dönemimde nefret ettiğim, şu sıralar ufaktan ufaktan dinlemekten zevk almaya başladığım müzik türü. ya da diğer türlerden sıkıldım artık, ne biliyim işte.
    evet, arayış içindeyim.
  • türkiye'de hiç bir zaman popüler olmamıştır, muhtemelen hiç olmayacaktır da. dünya üzerinde de amerika'daki tek tük liste başarılarını saymazsak avrupa'da almanya, norveç ve finlandiya gibi bazı ülkelerde yıllardır süren görece bir ana akım popülerliği vardır. dolayısıyla "bütün dünya bunu aşmışken metal niye popüler anlamıyorum yeaeaeaea" demek ağır bir cehalet gerektirir, demeyin. kaldı ki elmalarla da armutları karıştırıp dört işlem yapmayın bi zahmet. elektronika piyasasıyla metal'in ne alakası var amk.
  • insan zekasına en büyük saygıyı duyan müzik. müziğin evriminin son ve nihai noktası. teknik, melodik, sarsıcı, heyecanlandırıcı. hayretler uyandıran melodiler ile örülü müzik tarzı.
  • elementlerin oldugu tabloda bir dizi halinde bulunan, bir adet serbest elektronu olan elementlere verilen isim.. iletkenlikleri ve insanin kafasina vurunca acitmalariyla bilinirler..
hesabın var mı? giriş yap