• "you get respect in society if you are aggressive. if you fight then people respect you. if you fight back, people like you for that as well. when i've been beaten up, if i've been in a pub doing nothing wrong, the fact i chose not to fight back, that i would never throw a punch back, people say i'm weak. i don't think that's a weak thing at all. i think why should i descend to their level? if i've done nothing wrong, throwing a punch back makes me as bad and corrupt as them. as evil as them, as stupid as them." demiş kendisi zamanında intihar etmişse hiçbirşey olmak istemediğindendir diye düşündürmüş aslında herşey insan
  • manic street preachers'ın en manics zamanlarındaki şarkı sözlerinin yazarı. bazıları için; (bkz: little baby nothing), (bkz: you love us), (bkz: slash'n burn). 1967 yılının 22 aralık gününde galler'in blackwood şehrinde maden işçisi bir baba ve resepsiyonist bir annenin oğlu olarak dünyaya gelir. doğumundan birkaç yıl sonra (kız kardeşi rachel de doğduktan sonra) maden ocaklarının kapatılmasıyla birlikte edwards ailesi büyük bir maddi krizin içine girer ve baba graham edwards berberlik yaparak ailenin geçimini zor da olsa sağlamaya çalışır. richey bu zor dönemlerde, üniversitede siyaset tarihi okumak için ailesinden uzaklara; swansea şehrine gitmek zorundadır.

    richey'nin hayatı, üniversiteye gelmesiyle birlikte tamamen değişmiştir. kaybolana dek yakasını bırakmayan sigara, alkol, uyuşturucu haplar ve kendine zarar verme gibi tüm alışkanlıklarını bu yıllarda kazanmıştır. belli bir dönemden sonra etrafındaki hiçbir insanla konuşmamaya, görüşmemeye başlar. vaktinin çoğunu kitap okumak için harcamaktadır. sylvia plath, joseph conrad, philip larkin, george orwell, henry miller, primo levi, arthur rimbaud, michel foucault, henrik ibsen, albert camus ve william burroughs müptelası olduğu yazar ve şairlerden bazılarıdır. bundan sonra richey, blackwood şehrinden de arkadaşı olan nick wire ile tanışacak ve böylece manic street preachers grubunun temelleri atılmaya başlanacaktır.

    nicky'nin, james dean bradfield, sean moore ve flicker (ritm gitarist) adlarında üç tane arkadaşıyla betty blue adında bir grubu vardır (1986) ve bundan richey'e bahseder. bu tanışmadan sonra richey artık neredeyse gruba dahildir, nitekim grup için şarkı sözleri yazmakta ve gruba, tavrı ve tarzı konusunda önemli katkılarda blunmaktadır. daha sonra flicker gruptan ayrılır ve richey james edwards artık manics'in ritm gitaristidir. (1988) iki sene sonra da ilk ep'leri the new art riot'u piyasaya sürerler.

    grup artık ingiliz müzik piyasasında kayda değer bir yere ulaşmıştır fakat her çaylak grubun başına geldiği gibi, onlarca eleştiriye maruz kalacaklardır. (tabii bunda, ortaya çıkar çıkmaz takındıkları agresif tavır, demogoji olarak nitelendirilmiş proleter söylemler ve hayatın anlamsızlığından, dolayısıyla intihardan bahseden iddialı ve enerjik şarkı sözlerinin payı da yadsınamaz). grup tüm bu yüklenmelere you love us ile karşılık vermeye çalışmışsa da yeterince başarılı olamamıştır. nitekim bir röportaj sırasında richey, nme'den steve lamacq'ın grup ile ilgili söylemlerine daha fazla dayanamaz ve kolundan çıkardığı bir usturayla koluna '4 real' yazısını kazır. olay tüm dünyada geniş yankı bulur. nme ne yapacağını şaşırmış durumdadır fakat bunu paraya dönüştürme fikri gecikmez; bir sonraki sayıda richey'nin kanlar içindeki sol kolunun resmi bir poster olarak dergi ile birlikte verilmiştir.

    richey artık tutunamamaktadır. günbegün, albüm albüm yok etmektedir kendini. akıl hastaneleri, uzun seanslar, elektroşok tedavileri; hiçbiri beş para etmemektedir. 1994 yılı geldiğinde artık çökmüş vaziyettedir. 35 kiloya kadar düşmüştür. (bkz: anoreksi) vücudunun bilimum yerine ustura atmaya ve vücudundaki tüylerin hepsini kazımaya başlamıştır. durum o denli vahimdir ki, gelecek albüm olan the holy bible için stüdyoya giremez ve gitarıyla ilgili tüm kısımları james'e devreder.

    bu bölümün verdiği sonsuz üzüntüden dolayı özetle geçmek gerekirse; 1 şubat 1995 günü arkasında enfes belagatlardan oluşan bir albümü, üç iyi arkadaşını, annesi, babası ve kardeşini, binlerce hayranını ve kaçamayacağı bir hayatı bırakarak sırra kadem basar. arabası severn köprüsü yakınlarında bulunur. polisin araştırmalarına göre kaybolmadan önce hesabından 200 pound çekmiştir. (bence yaşadığına dair en büyük emaredir). ayrıca gitmeden önce koluna "i will surf this beach" yazılı bir dövme yaptırmıştır.

    üzerinden 13 seneye yakın bir süre geçmiş olmasına rağmen kendisinden henüz bir haber alınamamıştır.

    biz de buradayız ve hala yaşlı teyzelere koltuk çıkıyoruz. (bkz: yes) vicdan azabıyla da olsa... please surf that beach!
  • manic street preachersın karizmatik, alkolik, anoreksik ve şizofren gitaristi ve söz yazarı. bir basın toplantısında imajlarını sahte bulan gazetecilere cevaben koluna "4 real" kazıyarak etrafı kana bulayan akıl hastanesi müdavimi naif kişilik. 1995 te kaldığı otelden ayrılan ve arabası bir nehir kenarında bulunan kayıp insan.
  • arkasına gizlenebildiğim güzel bir tebessümüm var demiş
    güzel tebessümlü insan. güzel insan. mükemmel şair. bu kadar acıya değerdi bir mezar kazmak, o en iyisini yapıp kaçıverdi.
    medyatikliğin kurbanı
  • geçmişte yapilan söyleşilerden birinde
    "what would you most like to be?" sorusunu
    "any animal that hibernates" şeklinde yanıtlamasıyla uykuya nasıl da muhtaç olduğu anlaşılır ve içimiz ezilir.
  • zaman zaman aklıma takılan adamdır. kaybolduğuna inanmak, her şeyi arkasında bırakıp kaybolma özgürlüğünü kullanabilmiş olma olasılığı beni mutlu ediyor.
  • akıbetini çok merak ediyorum.

    ortadan kaybolup giden ve geride hiçbir iz bırakmayan insanlar başka bir evrende yaşıyor olmalılar bence. yaşasalar iyi olurdu yani, keşke.

    kayıp; ölü bulundu'dan daha güzel geliyor kulağa zira. az da olsa umut barındırıyor.

    (bkz: kayıplar cenneti)
  • "there's nothing i wanna see
    there's nowhere i wanna go."
  • durup dururken manic street preachers dinlememe sebep olmuştur, 22 aralık'ın farkına varmadan hem de.

    her neredeyse, dilerim mutludur. nedense öldüğüne inanasım gelmiyor, hiçbirimizin bilmediği bir yerde huzurlu olduğuna inanmak istiyorum sadece.
  • grubun ilk çıkışında gösterdiği halkla ilişkiler konusundaki atikliği ve genç ölenlere duyduğu obsesyonuyla bir ian curtis vakası olarak yorumladığım ortaokul idolüm
hesabın var mı? giriş yap