1273 entry daha
  • 2020 yılında 40. yaşımı kutladık. doğum günü yemeğimde arkadaşım o gün bankada kredi işleriyle uğraştığını anlatınca ne kredisi diye sordum. yatırım için küçük bir ev almış, onunla ilgiliymiş. hatta başka bir yakını için de aynı siteden bir eve kapora vermiş ama kredi işlerinde sorun olmuş. kendime hediye almadığım aklıma gelince iyi dedim ben alayım. iki hafta sonra tapu elimdeydi. bugün kredi kartı limitim o evin satış fiyatı kadar.
    2021 yılında 41 kere maşallah düsturuyla doğum günümde arabayı yenileyeyim dedim. ödemeyi yaptım, araç gelsin diye haftalarca bekledim, tam anahtarı aldım haftasına dolar şahlandı çip krizi bilmem ne derken orta sınıf diye aldığım arabanın fiyatı uçtu gitti. bu sene 2 kişi 1 haftalık tatilin fiyatı o gün arabaya ödediğimin yarısı kadar.
    2022 yılında çok bir bahane bulamadığım için ekstra tatil kaçamağı ısmarladım kendime, bir bağ evine gittik. o tatile ödediğimiz parayla bu sene aynı bağdan birkaç şişe şarabı ancak alıyoruz.
    2023 yılında telefonumu yeniledim. aldıktan sonra önce harca sonra telefona zam geldi. son modele verdiğim parayla bugün 2 önceki model satılıyor.
    yıllar geçiyor, hediyeler küçülüyor.
    doğum günüme 2 ay kaldı. yıllardır evin zeytinyağını aldığım yerden aramışlardı, yeni ürünleri ödül almış avrupada. kendime 5 lt zeytinyağ alayım diyorum. söylerim fiyonk bağlayıp yollarlar.

    varlık yokluk meselesi değil bu. elbette açlıkla, evsiz-işsiz kalmakla sınanan bir insandaki etkiyle aynı değil. ama bu kadar kısa sürede bu kadar büyük farklar görmek hem karamsarlığa hem de umutsuzluğa sebep oluyor. literatüre bugün aldığımı yarın alamayacağım korkusu adından bir hastalık eklense yeridir.
    bu bir kriz değil, bu cana kast. bu cinayet.
  • ülkede her şeyin aşırı kalitesiz ve nispeten ucuzu bulunduğundan bir kesim tarafından hissedilemeyen kriz. zaten bu kesimin beyninde yediği makarnalardan ötürü sis oluşmuş durumda. kaşar peyniri yerine tost peyniri yiyor, kahve olarak bim/a101’in üçü bir aradasını içiyor. zeytin yağı yerine çiçek yağı, tereyağ yerine margarin tüketiyor. bi kafeye falan gitmek yerine alıyor bimden luppoları tatlı ihtiyacını gideriyor. protein alayım, organik yiyim gibi tasaları da yok. giyindiğini 5-10 yıl giymeye çalışıyor. gelişmiş ülkelerde yaşayan insanların standartı hakkında bilgi sahibi değil kafası rahat. size de aynı şekilde düşünmemeyi tavsiye ediyorum.
  • yurtdışından yabancı sermaye getirelerek, söndürülmesi mümkün olmayan yangındır.

    türkiye ekonomisi aynı dibi delik bir kova gibidir. istediğiniz kadar üstten su doldurun.. doldurulan su, alttaki delikten heba olup gidiyor.

    yani,

    -- ülkeyi yönetenler ilk seçimde temelli değişmeden,

    --ebedi lider mustafa kemal atatürk'ün ülkemiz için değerini ve önemini iyice anlamadan,

    -- parlamenter sisteme avdet edilmeden,

    -- merkez bankası'nın tam bağımsızlığı sağlanmadan,

    --başbakanlık kurumu tekrar ihdas edilmeden,

    -- popülizm, seçim rüşveti, ulufe dağıtımı gibi garabetler anayasal hükümler ile kesin olarak yok edilmeden,

    -- emeklilik sisteminde tıpkı avrupa ve amerika'daki gibi köklü ıslahatlar yapmadan,

    -- eğitim sistemi; atatürkçü, lâik ve bilimsel esaslara göre tekrar düzenlenmeden,

    -- kuvvetler ayrılığı tesis edilmeden,

    -- demokrasi ve lâiklik ihya edilmeden,

    -- yaşam tarzı hürriyeti sağlanmadan,

    -- ifade özgürlüğü mutlak şekilde temin edilmeden,

    -- arap kültür emperyalizmi belasından gençliğimizi kurtarmadan,

    -- her türlü atama liyakat esaslarına göre, rüşvet ve iltimas olmadan gerçekleştirilmeden,

    -- belediye kadroları dahil olmak üzere, bütün kamu kadrolarındaki işe alımlar mülakatsız ve kopyasız şekilde gerçekleştirilecek kpss sınavı ile yapılmadan,

    -- her türlü cemaat ve tarikatın kökü kazınmadan,

    -- ülkedeki milyonlarca mülteci, geldikleri ülkelere geri gönderilmeden,

    mümkünatı yok bu ekonomik kriz, kalıcı olarak düzelemez.
  • enflasyonist süreçte harcama yapmayı matah bir şey zanneden devasa ve bilinçsiz bir kitle var dışarda. bu nedenle mevcut kriz yıllarca ve artarak devam edecek gibi duruyor.

    literatürde enflasyonu düşürmenin tek bir reçetesi vardır: işsizliği artırmak. (faiz ancak tek haneli enflasyon seviyelerinde işe yarar)

    #164370965
  • yıllardır beklenen fırtınanın yaklaştığını herkes hissediyor bu sefer. 20 yıldır kriz muhabbeti yapan kronik siyasi yorumculardan bahsetmiyorum. aklı başında iktisatçıların hepsi ölüm soğukluğunda yorumlar yapıyor.

    bu soğuk kanlı yorumlar beni korkutuyor. allah hepimize yardım etsin. short termism (yakında seçim var diye vur patlasın çal oynasın seçim yatırımları) bağımlısı bir siyasi sistemde 2028’e kadar seçim olmadığı için ekonominin arınma gecesini yaşayacağımızı düşünüyorum.

    şunu da belirteyim: tüm dünyada genç nesil sefilleri oynuyor. boomerlar yaşadı eski dünya düzeninin son güzelliklerini. şimdi yeni dünya düzenine geçiş sancılarının hepsi orta yaş ve özellikle gençlere çektiriliyor.

    instagram’da isim vermeyeyim hollywood’un meşhur çok meşhur bir kadın oyuncusunu gördüm inanamadım. o bile orasını burasını açtığı videolar paylaşıyor izlenmek için. instagram iğrenç bir dijital striptiz kulübü oldu. bağımlı derecesinde severdim, giremiyorum artık tiksintiden. meslek ismi vermeyeceğim ama her meslekten herkes mesleki paylaşım yapıyormuş gibi görünürken “sex sells” paylaşımları yapıyor.

    inanın kızamıyorum da insanlara. bir şekilde standartlarını korumak hayata devam etmek istiyorlar ve normalleştiği ölçüde çıplaklık ve erotizm üzerinden izleyici çekmeye çalışıyorlar. ve normalleşme çığının çapı git gide büyüyor bu sebeple.

    berbat bir dikkat eksikliği ve erotizm var sosyal medyada. çok kötü, çok üzgünüm gelecek nesiller için. kendim için bile üzgünüm hatta sanırım. “bile” diyorum çünkü ben aşırı minimalist ve kendinden vazgeçmiş bir adamım. ona rağmen üzülüyorum kendi halime de. arkadaşlarım, dostlarım, birçoğu ya toksik red pillci oldu ya toksik sjw. arası yok çünkü. eskisi gibi şakası da yok ama bu pozisyonları üzerinde taşımanın.

    toksik red pillcilik bu fırtınayı unutturan, eski dünya düzeni uyuşturucusuna dönüşmüş durumda. “andrew tate” gibiler de bunun ekmeğini yerken kaostan besleniyor aslında.

    toksik sjw’lik ise işi artık legal yaptırımlar boyutuna taşımış bir tiranlık pozisyonuna döndü. star wars’taki imparatorluk güçleri kafasındalar. bütün jediların (eski dünya düzencilerinin) yok olmasını istiyorlar

    her şeyin sebebi iktisadidir. dünya yeni bir düzene geçiyor. amerika 90’lardaki amerika değil. özgürlük bile artık eskide kalmış bir heykel adı sadece. kısıtlanma, kapsanma, sınırlanma, bastırılma, sıkıştrılma çağındayız.

    huzursuzluğumuz had safhada. yanlış anlaşılırız ya da iftiraya maruz kalırız korkusuyla pek çok normal ve sıradan davranışımızı bile otosansüre uğratıyoruz kendiliğimizden. çünkü biliyoruz ki bu yeni ifşa dünyasında gerçek, güçlü ve sesi yüksek çıkan gerçeğin ne olduğunu söylüyorsa odur. önemli olan nasıl göründüğü! görüntü çağındayız çünkü aynı zamanda. basketbola bile yansıdı bu. eskiden oyuncular “faul almaya” çalışırdı. şimdi “faul göstermeye” çalışıyorlar. ve bu da normalleşmiş durumda.

    kredilerimiz de tüknemiş durumda. tek jetonla oyun bitirmeye çalışıyoruz adeta. bu yüzden hata yapmayalım diye insanlığımızı terk ettik. birine yardım etmek, selam vermek bile “ya yanlış anlaşılırsa” girdabında kayboldu. jetonumuz yok.
  • makarna ile doyuyorum çoğunluğu olduğu müddetçe kriz mriz yok.

    22 yılın sonunda barınma ve beslenme bile sorun haline gelmiş.
    saglık hizmetine erisemez olmuşsun.

    uçan kaçan türkiye he ya hulovvv.
  • tost yapmak için ocağın üzerinde ısıtılarak kullanılan, iki basit demir parçasından oluşan sikindirik ve paslanmak için her gün tanrıya dua eden, saçma bir alet var ya hani.
    a101'de 479 tele. 479

    donald trump birkaç sene önce, “türkiye ekonomisine zikimi daşşağımı sürdüm yiyebiliyosanız yiyin” minvalinde bi açıklama yapmıştı, inanmamıştık.
    “ yok la ekonomiye nasıl sürtecek manyak manyak konuşuyo” demiştik.
    sürttü galiba.

    bence sürttü. kesin.
  • akp yüzünden ortaya çıkan, 22 yıla yayılmış bir yoksullaşmanın 2024 ayağıdır bu kriz.

    bu yoksullaşmada akp'yi seçen ve ana öğünleri makarna olan kitlenin de yarı yarıya payı vardır.
  • iyi de şöyle söyliyeyim daha kriz başlamadı.. daha dığru dürüst bir kemer sıkma önlemi açıklanmış değil, şu an da olan sadece pahalılık, kriz daha gelmedi, tedbirleri bir an önce paket şekşinde açıklamaları lazım.. bu şekilde mehmet şimşek parça parça açıklarsa ne borsa kalır ne başka piyasa, bir kerede açıklayıp halletmeleri lazım yoksa piyasayı mahvedecekler..
  • 2 yıl önce yıllık 48 bine ev tuttuğum, bu 2 yıl içindeki zamlarla aylık 15 bine oturduğum sitede, şu an evler aylık 35 bin ama zaten aylık da verilmiyor evler, “çok iyi kiracı” kontenjanıyla yıllık 350 bin. yine bu sitede 2.5 yıl önce 500 bine ev alabiliyordunuz.

    yazarken tekrar şaşırdım; 2.5 yıl önce, neredeyse buradan bir daire alabileceğim parayla şimdilerde sadece 1 sene oturabiliyorum.
hesabın var mı? giriş yap