autoharp

• hooverphonic'in son albümü the magnificent tree'nin açılış şarkısı. geike aernert'in sesi de çok güzel, tebrik ediyorum kendisini.
  walter trudeau (ya da drudeau ya da drudaw ya da drudo) adlı autoharp hocası ile ilgili bir metnin sample'ı ile başlıyor lyriclere dahil etmemişler o yüzden doktor beyin soyadını sallamış olabilirim bana böyle gibi gelmiş olmasına rağmen:
  
  (speech)
  doctor walter trudeau is a nationally known doctor of music and has taught many teachers and boys and girls how to play the autoharp. doc doc doctor walter trudeau doc doc doc doctor walter trudeau is a nationally known doctor of music and has taught many teachers and boys and girls how to play the autoharp.
  (end of speech)
  
  you are my autoharp
  i push every button on your body
  i push the a minor, the e flat, the f major
  and especially the c sharp 7
  
  you are my autoharp
  i play every string in your mind
  and even when i play them very loud
  they keep in tune
  but how will they sound soon
  
  you are my autoharp
  i bought you in a pawnshop in virginia
  you were cheap but in good condition
  longing for someone to take you on an exotic trip
  
  you are my autoharp
  i carried you all over the world
  in my hard case called the heart
  you're the reason for my blood to keep running
  through my veins every album again.
  
  muhteşem sözleri olduğuna inanıyorum "gitar - kadın" klişesinin çok ötesinde "autoharp - erkek" ilişkisi kurmuş hooverphonic. her düğmeye basıp kurcalayıp gene de sağlam bulmuş olanlar, c sharp 7'ı yakalamış olanlar anlayacaktır. heart case'de tutmak caizdir. (hard case dedim evet)
• magnificent tree albümünün en vurucu şarkısı.ortalara doru bi bağırışı vardır ki vokalist hanım kızımızın,uçtuğunuzu zannedersiniz bulutların üzerinde.
• şekil olarak kanuna çok benzeyen modelleri bulunsa da sesi klavsen'i andıran bir enstrüman.
• 19. yy. sonlarında almanya'da markneukirchen'de c. august gütter'in ya da abd'de apalaşlar'da charles zimmermann'ın icat ettiği öne sürülen, belirli notalara uyabilen akorları otomatik olarak çalan ve bu nedenle yeteneğe gereksinimi olmayan zither benzeri çalgı.
• kendisiyle şu tatlı konserde tanıştığım tuşlu telli tatlı bir müzik aleti.
  
  nasıl çalıştığından bahsetmek gerekirse; klasik arpın üzerine akor tuşları eklenerek uyumsuz ses veren tellerin susturulmasıyla kolayca akor basabildiğiniz bir arp. çalmak istediğiniz akorun tuşuna bastıktan sonra tek yapmanız gereken rastgele gitarın tellerine vurur gibi tüm tellere vurmak. tuşların dizilimi görebildiğim kadarıyla akordiyondaki bas tuşlarının dizilişi gibi stradella düzeniyle yerleştirilmiş. oldukça kullanışlı gözüküyor.
• piyano, akordiyon sonrasında yeni hyperfixationım olan enstrüman. türkiyede satılsa tüm paramı basıcam ama bulamadım (piyano ve akordiyonu bırakmadım yanlış anlaşılmasın ekleye ekleye bütün enstrümanları çalmak gibi bir hayalim var)