görülmüş en boktan kabus

• canımı kurtarmaya çalışıyorum ama hiç ümit yok. artık ne tür güçlerin insafına kaldıysam hayatım üzerinden resmen oyun oynanıyor, ölmem ya da kalmam "onlar"(?) için çok önemli değil. canımın bağışlanması için benden bir futbol maçını kazanmamı istiyorlar. başka seçeneğim yok kabul ediyorum. oynadığımız oyun onlar için spor, benim içinse kurtuluşun tek yolu.
  
  ve sahadayız... ama beklenmedik bi durum var, o da şu ki: ben tek başımayım, onlarsa atlı tüfekli kalpaklı halleriyle birinci dünya savaşından fırlamış 11 tane süvari. bi de önemli bişey daha var. ben karıncayım. ve maç başlıyor. santra yok, kale sahamdan ben başlıyorum... beni bi ter basıyor. dıgıdık dıgıdık geliyo süvariler, ulan ben nası gol atayım daha top yerinden oynamıyor ki?! uğraş uğraş olmuyor. nihayetinde bunlar yetişiyor ve topa koydukları gibi golü atıyorlar. (orası eksik rüyamda, düşününce onların da işi zor, artık tüfekle polo mu oynadılar naptılar) ben atların nallarından kaçmaya çalışıyorum. falan da filan karman çorman gidiyo en son iyi mi bitiyodu kötü mü onu da net hatırlamıyorum. bi yolunu bulup yırtıyodum sanki.
  
  (bkz: hastayken görülen kabuslar /@mate of inanna)
• gudubet suratlı ve 15. yy. engizisyonucusu kılıklı, kepli mepli cadı kadının teki (kendisi matematik profesörüymüş) benden dünyanın yüzey alanını (gerçek alan) hesaplamamı istiyor... yapmak zorundayım! ve bana bu iş için bir adet bildiğiniz tırnaklara vurulanından ahşap cetvel veriyor 30 cm'lik. yanlış hatırlamıyosam süre sınırı yoktu. allah belanı versin diyorum, fenalık basıyo, ulan nassssı yaparım git git bitmez, hadi gittim diyelim, nası hesaplanır, hem bu cetveli kıçıma mı sokacam, napçam netçem diye diye kıvranıp durdum.
  
  (bkz: hastayken görülen kabuslar/@mate of inanna)