• aslinda kalkisin ikinci asamasinda cok daha buyuk bir tehlikeyi sans ile atlatmistir bu program.. motorun asiri titresimden dolayi parcalanmasina ramak kala bu titresimlerin dusuk basinc sensorlerinin kafasini karistirmasi, bunun uzerine de bilgisayarin motoru otomatikman kapatmasi sayesinde sansa onlenmistir bu felaket.. hos tabii sonra servis modulundeki oksijen tanki patladi..

    oksijen tupunun patlamasi daha ilginc bir hikayedir.. ayni anda bir cok isi (yakit, hava, su vb) halledebilecek sekilde tasarlanmis, icinde sivi durumdaki oksijeni maksimum 38 derecede yavas yavas buharlastiracak bir isiticiya sahip bu tank alete yerlestirilirken yanlislikla ufak bir mesafeden dusurulur.. cevresinde bir hasar olmasa da icindeki borular hasar alir.. tank kalkistan once test icin oksijen ile doldurulur, ama bosaltmaya sira gelince borulardaki hasardan oturu bir turlu tamamen bosalmaz.. eldeki tek care icerideki gazi isitmaktir.. elde baska tank olmadigindan gazi 27 derecede birakarak bir kac gun icinde buharlasmasi planini uygularlar.. lakin isitici acildiginda sicakligi maksimum 37-38 derecede tutma gorevine sahip termostat ile kisa devre yapar.. termostat bu sicakligin ustunu kaydetmediginden tank isindikca isinir.. kimse fark etmese de bir kac gunde buharlasmasi gereken oksijen bir kac saatte yok olur, ve tank 400 kusur derece sicakliga ulasir.. bunun sonucunda tankin icinde fanin vb.nin kablolarini soguktan koruyan teflon kaplama ciddi hasar gorur. nihayetinde kevin bacon, yok, jack swigert tankin icindeki oksijeni harmanlayan fani acinca kablolarddan cikan kivilcim tankin icindeki oksijenin alev almasina sebep olur.. bu patlamadan ikinci oksijen tanki hasar almadan kurtulur, lakin subaplari hasar aldigindan bir ise yaramaz..

    tabii ilginc bir ironi olarak kumanda modulundeki ekipmanin o soguga ve neme dayanmasinin sebebi apollo 1 olayinin ardindan gelen degisikliklerdir..
  • yüzbin kere seyredilse bile bıkılmayacak, sonu ilk kez seyredilirken bile bilindiği halde her seferinde heyecanlanılacak, ilk on-onbeş seyredişte gözlerin dolması engellenemeyecek bir film. replikleri birebir tekrar edebilecek hale geldiyseniz doktorunuza danışınız.
  • yaşadığı problem sonrası aya inemeyişi dolayısı ile hesapta olmayan bir rekor kırmış apollo görevidir.

    sadece meraklılarını enterese edecek bence ufku 1,28 katına çıkaran bilgiyi aktarayım.

    apollo 13 aracı ve mürettebatı bugün itibarı ile dünyadan en uzağa gitmiş insanlardır. apollo 13 cm de en uzağa gidip dönmüş araçtır. teknik tabiri ile bu 3 astronot altitude rekorunun sahibidir.

    sebebi şu:

    2. gün sm'de patlama olup apollo 13 her türlü kaynakta sıkıntı yaşayınca(yakıt, elektrik, su vb.) mecburen free return trajectory manevrası ile dünyaya döndürüldü. yani araç yarı yoldan geri gönderilmeyip sanki sorun yokmuş gibi yoluna devam ettirildi, ay'ın çekimine girmesi sağlanıp ay arkasından turlanarak bir nevi ay tarafından dünyaya fırlatıldı. (uygun yerde ay yörüngesinden çıkmak için elbette ateşleme yapıldı.)

    normalde aya inen tüm altı(11-12-14-15-16-17) apollo görevlerinde ay çevresinde aya inen ikili(c ve lm pilot) birkaç tur, sm pilot onlarca tur atar ve benzer altitude rekorları kırarlar, egale ederler. ama bu problemsiz görevlerde apollo aracı ay yörüngesine kalmak istediği için, aya uzaklığı sabit ve yakındır. oysa apollo 13 sadece ayın yerçekiminden faydalanmak istenen bir rota izledi. yörüngesine girmek istemediği için ay çevresinde aya diğerlerine nazaran daha uzak bir tur atmıştır. işte bu manevra yapılırken, dünya-ay-apollo 13 bir çizgi haline geldiğinde(apollo 13 ay'ın arkasındayken) tüm zamanların altitude rekoru kırılmıştır.
  • yaklaşık olarak 20 yıllık bir gecikme ile izlediğim ve sözlükte bu kadar az ilgi görmesine şaşırdığım film.

    * filmin prömiyerinden sonra yönetmen ron howard, seyircilere film hakkındaki görüşlerini yazmalarını istemiş. çoğu görüş olumluyken bir tanesinde mürettebatın bu görevden sağ kurtulmasına imkan olmadığı belirtilmiş. bu yorumu yapan arkadaş da herhalde filmi izlerken benim gibi gerçek bir hikayeden uyarlandığını bilmiyordu.

    * filmde jim lovell "beyler, niyetiniz nedir? benimkisi eve dönmek" demesinin sebebi, bu arkadaşlar ayın karanlık yüzünden yeni çıkmak üzere ve motor yanması ile karşı karşıya olmalarına rağmen jack swigert ile fred haise bu yangına hazırlanmak yerine fotoğraf çekmekle meşgulmüş.** bundan sonra da jim "eve dönmezsek, fotoğraflarınıza banyo yaptıramazsınız" diye eklemiş.

    * yönetmen ron howard'ın en sevdiği filmiymiş.

    * meşhur replik, aslında iki astronot tarafından dile getirilmiş. ilk olarak jack swigert "houston, bir problemimiz vardı" demiş. görev kontrol "burası houston, ben tracy mcgrady. james harden benim taşağımı yesin." dememiş "burası houston, tekrar edin lütfen" demiş. bunun üzerine jim lovell "houston, bir problemimiz vardı." demiş. konuşma esnasında jack'in sesi başlangıçta bozuk gelirken jim'in sesi gayet temizmiş ve genel olarak anlaşılmış. bu yüzden, aslında ilk olarak bunu jack'in söylemesine karşın, bu jim'in sözü olarak kanıksanmış. kıssadan hisse, "houston, bir problemimiz var." yanlış bir söylem fekat yönetmen arkadaş bunu böyle şeyettirmiş filmde. "bir problemimiz var" olarak.

    * jim'in eşi marilyn lovell, filmde tom hanks'in aynı kocası gibi hareket ettiğini/onun gibi davrandığını belirtmiş.

    * aynı hatun gerçekten yüzüğünü kaybetmiş; fakat sonra bulmuş.

    * brad pitt, se7en'da oynamak için bu film için gelen teklifi reddetmiş.

    * ben de henüz 4 yaşında olduğum ve ingilizce bilmediğim için gelen teklifi reddettim.

    * filmin bazı sahnelerinde, apollo 13'ün camından gözüken dünya, apollo 8 görevi esnasında jim ile bill anders'ın çektiği fotoğraflardan birkaçıymış.

    * uzay kıyafetlerinin tanesi 30.000 dolar imiş.

    * jim lovell aslında solak imiş; fakat tom hanks filmde sol elle yazmayı reddetmiş.

    * filmde kenneth mattingly rolünü oynayan gary sinise`:csi: ny`, kenneth ile aynı gün doğmuş. 17 mart. hatta gelen teklifi kabul etmesinin sebebi de doğum günlerinin aynı olmasıymış. (tabii bu benim aklıma az önce gelmiş bir latife değilse)
  • houston..we have a problem
    (bkz: buyuk filmlerden buyuk replikler)
  • orijinal mesaj 'houston, we've had a problem here' şeklindedir..
  • bu filmde bir ara üstüste felakatler gerçekleşmiş, artik bize oha dedirtmiş, "hangisi cenabet bu adamlarin?" sorusundan "ulan hepsi mi cenabet bu adamlarin?" sorusuna geçmiş ve en sonund "ulan bütün amerika mi cenabet?" sorusuna güvenli bir şekilde ulaşmişizdir...
  • filmin bence en çarpıcı yeri daha 9 ay önce ilk kez aya seyahat eden amerikan halkının henüz 3. uçuşta uzay programından sıkılması ilgili sahneydi. allah'ım nasıl manyak tüketici bir toplum şu amerikalılar. daha 9 ay önce uzaya çıkmışsın ve sadece 3. seyahatte uzaydan sıkılıyorsun. tv'de uzaydan canlı yayını izlemek yerine şempanze izliyorsun. bugün türkiye uzaya adam gönderse değil üçüncü otuzüçüncü de olsa keyifle, gururla izlerim. adamlar 55 yıl önce insanoğlunun en büyük başkaldırılarından birinde bulunuyorlar, biz hala euzaya iletişim uydusu atınce seviniyoruz. ne şanslı şu amerikalılar ama bir o kadar da şanssız şu amerikalılar.
  • --- spoiler ---
    bu filmde marilyn lovell'in yuzugunu banyoda dusurdugu sahne kopek gibi elestirecek bir seyler arayan ezik sinema elestirmenleri tarafindan "cok aptalca, pek banal, inandiriciligi yok" diye yuksek bir siddetle elestirilmistir. fakat pek bilinmeyen bir gercek o olayin gercekten yasandigidir. daha sorna tabii yuzugunu bulmustur mrs. lovell..
    --- spoiler ---
  • nasa nın insanlı ay projesinin 7 ci uçuşu. ay'a üçüncü insanlı iniş denemesi. mürettebat: kaptan james lovell, hizmet modülü pilotu john swigert, ay modülü pilotu fred haise. hizmet modülü adı odyssey, ay modülü adı aquarius. ay modulu ile kenetlenme sonrası john swigert in oksijen karıştıcısını çalıştırıp çöpleri dışarı atma esnasında patlıyan oksijen tankı nedeni ile görevin yarıda kalıp, kurtarma operasyonu şekline dönen dramatik uçuş. uçuş direktörü gene cranz ve yer pilotu thomas mattingly nin üstün çabaları sayesinde sağ salim dünyaya dönmüşlerdir.
hesabın var mı? giriş yap