• kişilere eşya üzerinde doğrudan doğruya hakimiyet kurma yetkisi veren ve bu nedenle herkese karşı ileri sürülebilen haklardır.
  • eşya üzerindeki mutlak haklardır. ayni hak bir gayrimenkulle ilgili ise tescil işlemi ile, bir menkulle ilgili ise zilyetliğin devri ile kazanılır. türk hukukunda ayni haklar mülkiyet hakkı, irtifak hakkı, intifa hakkı, sükna hakkı ve rehin hakkından oluşmaktadır.
  • her ne kadar, sınırlı aynî haklar ve mülkiyet hakkı diye ayrılsa da, mülkiyet hakkı'nın da istisnaen sınırları vardır. misal, imar kanunu, çevre kanunu...
  • eşya üzerinde doğrudan hakimiyet sağlayan ve herkese karşı ileri sürülebilen haklardır. bu tanımdan anlaşılacağı üzere eşya, doğrudan doğruya hakimiyet ve herkese karşı ileri sürülebilirlik ayni hakkın unsurlarıdır. eşyadan bahsedebilmek için de hak konusunun cismani olması, sınırlandırılmış olması ve üzerinde fiili ve hukuki olarak üzerinde hakimiyet kurulabiliyor olması gerekir. ayni haklara hakim olan ilkeler ise 1) belirlilik ilkesi. ayni hakkın ancak mevcut ve ferden belirlenmiş olan şeyler üzerinde kurulabilmesini ve bunlar üzerindeki tasarrufun da bir bütün halinde değil ferden yapılması gerektiğini ifade eder. 2) açıklık ilkesi. ayni haklar herkese karşı ileri sürülebildiği için hak sahibinin kolaylıkla tespit edilebilir olması gerekir. taşınırlarda bunu zilyetlik, taşınmazlarda ise tapu sicili sağlar. 3) güvenin korunması ilkesi. 4) sınırlı sayı ve tipe bağlılık ilkesi. ayni haklar kanunda sayılmıştır. türk hukukunda mülkiyet hakkı ve irtifak hakları, taşınmaz yükü ve rehin hakkı olmak üzere sınırlı ayni haklardan oluşur. 5) ayni hakların hak düşürücü süre ve zamanaşımına uğramama ilkeleridir. bilindiği üzere kazandırıcı zamanaşımı yoluyla ayni hakların kazanılması mümkündür. kazandırıcı zamanaşımı bu ilkeye aykırılık teşkil etmez. bu ilkenin tek istisnası taşınmazlarda kadastorunun kesinleşmesinden itibaren on yıl sonra buna itiraz edilememesidir. (bkz: kadastro kanunu)

    uluslararası özel hukuk bakımından ise ayni hakkın doğumu, kapsamı, devri, sona ermesi, tasarrufun mücerret veya illi olması, hak konusu malın eklenti mi bütünleyici parça mı olduğu gibi konularda hep malın bulunduğu yer hukukuna (bkz: lex rei sitae) bakılır. ayrıca bir eşyanın taşınır mı yoksa taşınmaz mı olduğu konusunun vasıflandırılması da bu hukuka göre yapılır. sadece mülkiyet değil, diğer sınırlı ayni hakların kapsamına da bu hukuk uygulanır. taşınmazlar için öteden beri lex rei sitae prensibi adeta tabu iken, taşınırlar için kısmen yenidir. möhuk da bu prensibi taşınırlar ve taşınmazlar için kabul etmiştir. möhuk m. 21/1 hükmüne göre, "taşınırlar ve taşınmazlar üzerindeki mülkiyet hakkı ve diğer aynî haklar, işlem anında malların bulunduğu ülke hukukuna tâbidir." mülga 2675 sayılı kanundan farklı olarak ilgili hüküm "işlem anı" diyerek ayni hakka uygulanacak hukukun hangi ana göre tespit edileceğini somutlaştırmıştır. zira taşınırların yeri değişebilir.

    lex rei sitae prensibinin ise çeşitli istisnaları vardır:
    1) taşınmakta olan mallar (res in transitu)
    mallar taşınırken üzerinde ayni hak tesis edildiğinde bulunduğu yer belirlenemeyebilir veya tesadüfi olabilir. o yüzden taşınmakta olan mallar hakkında varma yeri hukuku (bkz: lex loci destinationis) uygulanır. ancak taşınmakta olan mal bulunduğu yerde cebri icraya konu olursa lex fori hakimiyeti söz konusu olur. bu hukuk da malın bulunduğu yerle aynı olacaktır. taşınmakta olan malın üzerinde kanuni rehin hakkı kurulmasında da lex rei sitae prensibi uygulanır. (möhuk m. 21/2)

    2) ) yer değişikliği hâlinde henüz kazanılmamış aynî haklar malın son bulunduğu ülke hukukuna tâbidir. (möhuk m. 21/3) yani bir yerden başka yere gönderilen mallar üzerindeki ayni hak henüz kazanılmamış ise son bulunduğu ülkeye hukukuna göre ayni hak kazanıp kazanmadığı tespit edilir. burada situs değişikliğinin gerçekten olmasına dikkat edilmelidir, transit geçilen ülke hukukları dikkate alınmaz.

    3) eşya üzerindeki ayni hakkın kıymetli evrak ile temsil edilmesi
    bazı senetler belirli bir eşya üzerindeki ayni hakkı ihtiva ederler. bu senetlere emtiayı temsil eden senetler de denir. makbuz senedi, varant, taşıma senedi ve konişmento bu senetlerdendir. kıymetli evrakın düzenlendiği anda, ayni hakka uygulanacak hukuk (lex rei sitae veya lex loci destinationis) senedin eşyayı temsil edip etmeyeceği, ayni hakkın kıymetli evrakla temsil edilip edilemeyeceği konularında söz sahibi söyler. eğer bu hukuk buna imkan tanıyorsa senedin devri ve devrin ayni sonuçlarına senedin bulunduğu yer hukuku lex cartae sitaeuygulanır.

    4) taşıma araçları
    gemi, uçak, tren, araba gibi taşıma araçları sürekli yer değiştirdikleri için özellikli durum arz ederler. o yüzden möhuk m. 22 hükmü "hava, deniz ve raylı taşıma araçları üzerindeki aynî haklar, menşe ülke hukukuna tâbidir" demek suretiyle bunlar üzerindeki ayni haklara menşe ülke hukukunun uygulanacağını belirtmiştir. kanun; hava, deniz ve raylı taşıma araçlarından bahsetmekle birlikte kara taşıtlarından bahsetmemiştir. onlar için genel hükümler uygulanacaktır. menşe ülke; raylı araçlar için ruhsat yeri, hava araçları için sicil yeri ve deniz araçları içinse sicil yeri veya bu yoksa bağlama limanı olarak düzenlenmiştir. ancak deniz araçları için gemi alacaklısı hakkının özel durumuna değinmek gerekir. deniz ticaretinde bazı alacaklar gemi alacağı olarak kabul edilmekte ve gemi üzerinde kanuni rehin hakkı sağlamaktadır. türk ticaret kanunu m. 1320 hükmü; " türkiye’de yargı yoluyla ileri sürülen bir alacağın gemi alacaklısı hakkı verip vermediği, türk hukuku uyarınca belirlenir." demek suretiyle bu konuda türk hukukunu (bkz: lex fori) kabul etmiştir.

    5) kültür ve tabiat varlıkları
    kültür ve tabiat varlığı niteliğindeki eşyalar için de lex rei sitae dikkate alınmaz, bu tür varlıklara ilişkin müdahaleci normlar esas alınır. (bkz: doğrudan uygulanan kurallar)

    edit: imla
  • yargıtay'ın 1946 tarihli içtihadı birleştirme kararına göre(6/12 sayılı) zilyetlik de bu haklara girmektedir..
  • aynî hak, kişilerin eşya üzerinde doğrudan doğruya hâkimiyetini sağlayan ve bu nedenle herkese karşı ileri sürülebilen bir haktır.

    bu hakların konusu eşyalardır. bu yönüyle aynî haklar, malvarlığı hakları kategorisinde incelenir.

    kişiliğe ilişkin haklarla herhangi bir ilişkisi yoktur. bu nedenle hukukî anlamda eşyanın da tanımlanması gerekmektedir.

    hukukî olarak eşya, üzerinde bireysel hâkimiyet sağlanabilecek, ekonomik bir değere sahip, kişi dışında fizikî bir varlık olarak tanımlanır.

    aynî haklar, taşınırlar için zilyetliğin kazanılması ile kazanılırken, zilyetliğin kaybı ile de kaybedilir. taşınmazlar için ise zilyetliğin yanı sıra mülkiyeti geçiren tescil işleminin yapılması gerekmektedir. kural olarak, tescil yapıldığı anda aynî hak kazanılmış, tasarruf işlemini yapan taraf için ise kaybedilmiş olur.
  • ayni haklar mutlak haklara dahil olmakla beraber hakların mutlak-nisbiliğine göre sınıflandırmanın değil, konuya göre sınıflandırmanın bir çeşididir.

    bir kişinin eşya üzerinde doğrudan hakimiyetini ifade eden haklardır.nesnel haklar adı da verilir.bu bakımdan herkese karşı ileri sürülebilirler.iki çeşittir

    mülkiyet hakkı ve sınırlı ayni haklar
  • insana en genis yararlanma hakkini veren, herkese karsi one surulebilen mutlak haklar, dogrudan yararlanabildigimiz haklardir.en temel ozelligi her hak ihlalinde savunulabilir olmalaridir.mesela mulkiyet hakki bize o esyayi istedigimiz gibi kullanma hakkini verir.ister parcalar, ister kullanir, ister baskasina veririz.
  • mülkiyet hakkı ve sınırlı aynî haklar olarak ikiye ayrılan; mutlak haklar'ın bir kolu...
  • ayni haklar, herkese karşı ileri sürülebilen, herkes tarafından ihlal edilebilen, zaman aşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmayan, sınırlı sayıdaki haklardır.

    ayni haklarda hak sahibi ile eşya arasındaki ilişki doğrudan doğruyadır.
hesabın var mı? giriş yap