hesabın var mı? giriş yap

  • yazdıklarımı takip eden varsa hatırlayacaktır, biontech/ pfizer aşısının müritlerinden sayılırım.

    daha önce de yazdım, bu aşı işin teknik detayından anlayanların gözünde en başından bu yana en çok umut bağlanan aşıydı. bu umutlar gerçeğe dönüşüyor.

    yalnız, bu aşının büyük hayranı olsam bile, hatırlatmak istediğim farklı bir şey var: çin aşısı (sinovac) da bnt162'dan (biontech aşısının adı) sonra en başarılı aşı.

    ve hali hazırda milyonlarca dozu üretilmiş durumda, uygulamaya hazır.

    önüme çin aşısı konulsa ve biontech'in aşısına ulaşman ancak altı ay sonra mümkün olacak, çin aşısını ise hemen şimdi olabilirsin denilse, tereddütsüz çin aşısını (sinovac) olmayı tercih ederdim.

    türkiye'de yaşayan bir vatandaş olarak, muhtemelen böyle bir ikilem yaşayabileceğimizi ön görebiliriz.

    bu aşıya ulaşmamız ve sadece bu aşıyı güvenilir saymamız hatalı bir yaklaşım olur. biontech'in aşısına ulaşmamıza dair takvim bir hayli engebeli çünkü.

    1) resmi onaylar

    daha aşı amerikan ve avrupa (fda ve ema) ilac otoritelerine başvurusunu bile yapmadı. kasımın üçüncü haftasında bu başvular bekleniyor. normal koşullarda olsa, bu onay çok uzun süre alırdı. fakat pandemi dolayısıyla son derece hızlandırılmış bir onay sürecinden geçeceği kesin. yine de, bu da bir zaman alacak.

    ülkemizde sağlık bakanlığı genelde avrupa (ema) ile birlikte hareket ediyor, ama (umarım) pandemi sürecinde ema'dan daha hızlı hareket eder, onlardan daha erken onay verirler.

    2) üretim ve lojistik sorunları

    japonya, a.b.d. ve avrupa birliği aşı konusunda biontech ve pfizer ile milyarlarca dolarlık üretim anlaşmalarını yapmış durumdalar. firmanın kurucu ortağının türk olması neticesinde ülkemize de bir parti ulaşması mümkün olabilir mi? soru işareti büyük.

    şöyleki 2020 sonuna kadar en iyimser tahminle 50 milyon aşı üretilecek ve bu aşının muhtemelen tamamı a.b.d., ingiltere, ab., japonya'ya gidecek.

    oysa çin aşısı hazır, 3 faz etkinlik / güvenlik çalışmaları tamamlanmış durumda. hatta biontech aşısından daha yüksek koruyuculuk (yüzde 92 serokonversiyon) oranına sahip. sinavac'ın çok daha büyük sayılarda üretimine başlamış durumda. ve bu aşının taşınması ve saklanması daha kolay.

    bu nedenlerle sinavac'a daha erken ulaşacağımızı tahmin ediyorum. sinovac da, güçlü, aşı konusunda tarihi ve uzmanlığı bulanan bir firma tarafından geliştirilmiş, etkili ve güvenli bir aşı. çin hükümeti dünya kamuoyunda itibarını yükseltmek amacıyla bu aşının dünyaya ulaştırılması için ciddi masrafları karşılamayı da taahhüt ediyor.

    tüm bunlar gözönüne alınacak olursa, evet, biontech aşısının etkinlik verilerinin olumlu gelmesi ve aşıda son aşamaya gelinmesi güzel gelişmeler, fakat illa bu aşının gelmesini beklemek gibi bir ısrarlı tercihin de anlamı yok.

  • sırf sevgilim beni deniyor sanıp kaç tane kadını sert bir şekilde geri çevirmişliğim var. çok sonra anladım aslında hepsinin gerçek kadınlar olduğunu..

  • 2 sezon 3. bölümünde geçen bir diyalog..

    özlem kelimesinin tanımı bundan daha güzel nasıl yapılırdı bilemiyorum..

    tony: insanlar lisayla yapmayı özlediğim şeyleri yaparsam kendimi iyi hissederim sanıyorlar. ama asıl noktayı kaçırıyorlar. lisayla bir şey yapmayı değil, onunla hiçbir şey yapmamayı özlüyorum. anlıyor musun? sadece evde oturmak mesela, dışarı çıkmadan, bir şey yapmadan, hatta konuşmadan. sadece onun orada olduğunu bilip öyle oturmak. bazen kafamı çevirip sadece ona bakardım.

  • bir kadının yürüyüşünde, oturuşunda, gülüşünde, bir mavi kumaşın üzerinde unutulmuş elinde, gamzesinde, ayak bileğinde, en anlamlı vesairesinde somutlanan ihtiraslı, tutkulu düşler; bir şekilde gerçeğin yatağına akamıyorsa, istediğiniz yönü bulamıyorsa, alevlenen isteklerinize odun atıyorsa cehennem zebanisi, alevin, kızıllığın, çoraklığın arasında ortaya çıkan çıkan burukluğun adıdır aşk acısı. acısı barizdir. çeken bilir. yani herkes bilir.. ya tarifi?

    belki hayatınız boyunca karşınıza çıkan en ilginç kadındır o.
    (ya da erkek.)
    diyelim yaşınız olmuş 30.
    ve karşınıza çıkan kadın, hayatınız boyunca gördüğünüz en orijinal kadın.
    tarzı var çünkü.
    güzellik, bedensel çekicilik bunun ötesinde.
    bir kadında en mühim olan tarzdır dostlarım.
    belki hiç ihtiyacınız yok tavsiyeme ama bunu dikkate alınız derim.
    yürüyüşlerinde vardır bir şeyler en basit. ya da onunlayken, ya da o kadar şanslı değilseniz onu düşlüyorken sanki görünmez bir paletten boyalar fışkırır rengarenk.. içinizde uykuya dalmış ne varsa uyandırır.
    ve siz tarzı olan bir kadına aşık olmuşsanız ve bir şekilde yüreğiniz sizden onu talep ediyorsa ve maalesef çeşitli nedenlerden ötürü bu isteğiniz sonuçsuz kalıyorsa nasıl yenilir ki şimdi bu aşk acısı?

    hayatınız boyunca, o dolu 30 yıl boyunca gördüğünüz en orijinal kadın o diyelim. ama maalesef işler istediğiniz gibi gitmiyor, bunu da ekleyelim. belki istemeden. şartlar gereği.

    bir 30 yıl beklemişsiniz böyle bir kadını görmek için.
    bir 30 yıl daha bekleme deliliği n'apar aklınızın sürülmekten yorulmuş, tarumar olmuş aşk tarlalarını?
    öyle ya, ancak 30 yılda bir çıkar böyle bir kadın karşınıza.
    istatistik belki kişisel, tıpkı acı gibi.
    maalesef mantıklı ve maalesef acımasız.

    geceler uzun, beyninizden kalbinize doğru müthiş bir şekilde devam ediyor acı hücum.
    nasıl diner bilmem. bilemem. doğru belki, zaman en makul merhem.
    sürelim kalbimize.

    dünya acımızla bize daha başka görünsün.
    her şey değişsin.
    3 senedir aşksız yaşadığınız ev bile başka gelsin size.
    başkaca ve cehennemvari.

    yapacak bir şey yok.
    oturup acınızı yoklamaktan başka.
    iyisi mi sırtınıza bir yastık koyup tanrının oyununu seyre koyulun.
    dudaklarınızda sigara, elinizde şarap, kulaklarınızda dost bir şarkıcının sesi..
    karantinaya alın kendinizi. caddelere çıkın ya da, kalabalığa karışın...
    detaylarla, deliliklerle ilgilenin.
    akıl hastanesini ziyaret edin misal.
    sahaflardan foto romanları bulup okuyun.
    bende var mesela, 17 haziran 1974 tarihli...
    adı: "güneş, deniz ve aşk"
    cağaloğlu tasvir sokakta basılmış.
    kapağı açtığınızda iç kapakta burç yorumları da yazıyor. oturup 1974 tarihli burç yorumlarını da okumak eğlenceli oluyor.
    "oğlak burcu.. gönül bağlarınız dengeye girecek bu hafta. sevdiğinizle aranızda tam bir anlaşma olacak. uzun zamandan beri almayı düşündüğünüz bir şeyi bu hafta alacaksınız."
    aman tanrım, ne kadar da ironik bir yorum...

    damlayan musluk, kanayan yara, boşa atan kalp, pıhtılaşan kan...
    bir gün unutacaksınız elbet, 4 yıl sonra bir gece misal, salı'yı çarşamba'ya bağlayan..

  • bedirhan umarim allahumme salli diye soylene soylene uzaklasan anneanneyi cok kafaya takmaz.turk bayrakli balon, erikli su, cay tabagina oturtulmus mum ve cakmak, evde bir bilimsel deney icin kullanilabilecek ne varsa toplamis gelmis. merhaba arkadaslar ben bedirhan diye lafa girip bidi bidi deneyini bi guzel anlatmis. bi cocuk yetistirme ozurlu yuzunden cesareti kirilmamistir, mutfaktan su kapip gelmistir bence

  • çok benzeri başıma gelen olaydır.

    işten çıkıp cebimde kalan son paramla otobüse bindim. tabi ben öyle sanıyormuşum çünkü parayı otobüse binmeden düşürmüşüm. tüm ceplerime, çantama, cüzdanıma defalarca baktım ama yok. muavin bir yandan bakıyor bir yandan mırıl mırıl söyleniyor. neyse yanımdaki cengaver bir genç paranızı bulamadınız sanırım müsade ederseniz ben vereyim dedi. teşekkür ederim muavine söylerim o bişey demez sanırım dedim ama yine de parayı ödedi. kendisi buraları okuyorsa tekrar teşekkür ederim. o gün gözlerim dolu dolu olmuştu ve iyi insanlar var diye düşünerek eve gitmiştim

  • ürün: gucci ayakkabı

    alıcı yorumu: arkadaşlar ürün orjinal değil, kimse kanmasın.

    satıcı yorumu: kargodan kaynaklanan bir yanlıslık olmus beyefendi, 30 milyona size gucccinin yüzde 50 hisse payını da vermemiz gerekiyordu. en kısa sürede mağduriyetinizi giderecegiz. tekrar gorusmek dilegiyle