hesabın var mı? giriş yap

  • insan-doğa ilişkisini ruhun derinliklerine yerleşerek sorgulatan bir modern zaman başyapıtı. betonlaşan dünyada doğaya ve gökyüzüne ulaşmaya çalışan insanoğlunun çaresizliğini imgeleyen bir şaheser. ayrıca, bu müstesna eser sürrealist dışavurumcu yaklaşımla ruhani inançlara bariz göndermeler yaparken, led zeppelin'in stairway to heaven'ınına da selamı çakmaktadır.

    m.s. 2000'li yıllardan kalma bu eserin sahibi bilinmediğinden, bu esere yakışır bir şekilde "trabzon bilemedin rize'deki sürrealist merdiven' adı verilmiştir.

    http://origin.komedi.com/…alist-merdiven_o_2766.jpg

    edit: link

  • araba:
    +20 speed
    +5 friendship
    +1 charisma

    ders notları fotokopisi:
    +5 intelligence
    +3 respect

    fazla kalem, hesap makinesi:
    +5 respect
    +3 friendship

    her geçilen sınıf:
    +1 level

    her kalınan ders:
    +10 experience
    -3 respect

    diploma:
    +10000 experience
    +100 level
    -10000 gold

  • her 6 aylık dönemde bir kez yaşanan ama yandaş basının "memura %8 zam" şeklinde algı yaptığı olay. gelin bilal'e anlatır gibi anlatayım.

    memura 2020 ve 2021 yılında yapılacak olan zamlar, 2019 yılında kararlaştırılmıştı ve yetkili sendika 2020'de %4 + %4 için, 2021'de %3 + %3 zam için anlaşmışlardı. ne kadar komik zamlar değil mi? yine de buna rezalet bir kararla imza atıp onayladılar. anlaşma gereği eğer bu zamlar enflasyondan düşük olursa, zam enflasyona eşitlenecekti. (bunun kaçınılmaz olduğunu herkes biliyordu)

    şimdi 2021 ocak ayında bu anlaşma gereği %3 zam yapıldı 1 ocak - 30 haziran arası için. fakat ocak-haziran arası enflasyonu bugün %8,4 olarak açıklandı ve memurlar 6 ay boyunca sadece ocakta aldıkları %3'lük zamla idare etmek zorunda kaldılar. temmuzda yapılacak olan memura %8 zam, işte ocak-haziran arasında alınması gereken ama alınamayan ve enflasyona fazlasıyla yenik düşen maaşın enflasyona eşitlenmeye çalışılmasıdır. zam değildir, maaşı enflasyona eşitlemek yani maaşı 0 lira arttırmaktır.

    fakat olay şurada bozuluyor. enflasyon gerçek açıklanmıyor. eğer gerçek enflasyon 6 aylık %8 olsaydı, memurun alacağı %8'lik maaş artışı gerçek hayatta 0 liraya denk gelmiş olacaktı. ama gerçek enflasyon 6 aylık %20 civarında olduğu için memur maaşı azalmış oluyor, bunu da hiç kimse anlamıyor.

    özet: eğer 6 aylık gerçek enflasyon %8 ise, maaşa yapılan %8 arttırma sadece maaşınızı geçen seneyle aynı yapar, hiçbir şey arttırmaz. alım gücü aynı kalır. fakat gerçek enflasyon 6 aylık %20 civarında olduğu için aradaki büyük fark alım gücünü ciddi ölçüde her 6 ayda bir düşürüyor.

    ekleme: vergi dilimi olayını yazan çok olmuş, evet maaşlar haziran-temmuz gibi bir üst vergi dilimine giriyor ve zaten çok az olan ve zammış gibi görünen gelir artışı, vergi kesintisiyle yok oluyor. eksiye iki kat batmış oluyoruz. kasım-aralık gibi %27'lik dilime girince zaten gelirden çok vergi gideri oluşuyor neredeyse. :)

  • sene 92-93 filan. adam eksiğimiz var daha doğrusu bizim kaleci hasta üşütmüşüm filan diyor.. yalvar yakar maça getirdik çocuğu. maç başladı bizim kaleci yerinde duramıyor bir hareket hep. neyse kaleye şut geldi kalecimiz topu tuttu ama tutar tutmaz paçalarından bok akmaya başladı. mideyi üşütmüş ishalmiş eleman. top karnına geliyor kucakladığında basınçla da tabi koyuveriyor... o kaleye kimse geçmedi maç da bitti. halı saha sahibi de boku bize temizletti. ..

  • kışın bulduğumda sevineyim diye montumun cebine 10tl koydum. 3 gündür aklımdan çıkmıyor... geceleri uyku uyuyamıyorum. ne biçim fakirim lan ben...

  • özellikleri şunlardır:
    - fiziksel cazibeye ters orantılı özgüven
    - 1000 metreye kadar trip atma kabiliyeti
    - atmosfer olaylarını etkileyebilecek güçte pöfleme
    - evlendikten sonra dahi 7 aya kadar vermeyebilme
    - 1 dakikada 42 bin karaktere kadar mesaj yazabilme
    - ikili kimlik (evde yarılana kadar açık çay, dışarda cafe latte)
    - bele yönelmiş kızılötesi ışınları engelleyebilen alttan çıtçıtlı body
    - her erkeğin taşıyamayacağı çelik gövde
    - saçın üzerine sabitlenmiş anti serpinti güneş gözlüğü
    - 54 metre ötedeki hava akıntısını algılayıp üşüyebilme

  • suriye sınırları içinde olup adı ayn-el arab olan şehre ayn-el arab demektir. bir ülkedeki yönetim boşluğundan faydalanıp, o şehri ele geçirip, adını değiştiriyoruz demekten çok daha insalcıl ve makuldur.

  • buradaki tavsiyeleri ve yöntemleri okuduktan sonra tecrübe kabilinde bir kaç madde de ben eklemek isterim:

    yeni başlıyorsanız; (sigaraya değil sarmaya)

    1- etrafınızda bu işi bilen insanların "kırmızı rızla kağıttan, samson kağıttan, drum kağıttan, o renkten, bu şekilden, şu çükten, bu kürekten uzak dur" demelerini katiyetle ve ısrarla kaale almayın.. bunlar kalın kağıtlardır ama sinirli ve sert öğretmen gibidirler.. çok azar işitirsiniz ama doğru şekilde öğrenmenize en yardımcı olanlar bunlardır.

    2- sarmayı öğrenirken, her zaman az tütün kuralına sadık kalın. bu kuralın iki yararı vardır, birincisi; eğer elinize yüzünüze bulaştırırda kağıdı yırtar, kapayamaz veya yuvarlayamazsınız, az miktarda tütün zayi olur. ikincisi ise; az miktarda tütünü sarmak daha kolaydır ve işin esasını ve parmak hissiyatını öğrenmek açısından yavaş yavaş artırmak her zaman esastır.

    3- tütünü paketten alırken bir kerede size yeterli olacak kadar tütünü almayı öğrenmek için kendinize göre bir ölçü belirleyin. mesela ben işaret ve orta parmağımı baş parmağımla birleştirdiğimde parmaklarımın ilk boğumlarının yukarısına geçmeyecek kadar tütün almayı hesapladım. eğer sonra pakete koymaya çalışır veya tekrar tekrar didiklerseniz paketin içine çok kırınıtı dökersiniz ve inanın bana kırıntı tütün kullanmaya çalışmak kadar sinir bozucu bir şey yoktur.

    4- ne yapın edin, tütünün kağıda eşit oranda ve yoğunlukta serpildiğinden, yayıldığından emin olun, çünkü bir kere yuvarladıktan sonra ortası şişkin, ucu ince, kıçı daha da şişkin bir şekildeki sigarayı yuvarlayıp kapatmak zanaat efendim zanaat! yani sigaranın olabildiğince düz ve eşit dağılmış sarılmasına dikkat edin. bu sadece sizin sarmanıza kolaylık sağlamakla kalmayacak aynı zamanda içerken bazen körük gibi asılmanızı bazen de küçük bir nefese bir araba duman dolmasını engelleyecektir.. her nefes eşit olur, keyifi daha güzel çıkar.

    5- filtre kullanın! bunu ne kadar vurgulasam az! yararları saymakla bitmez. sarmak ve yuvarlamak kolaylaşır, tütün daha rahat şekil alır, eliniz yanmaz, dudaklarınız yanmaz, sigaranın bitişine haber verir, tutup söndürmek için serin bir alan yaratır, elde tutarken oyun hamuru gibi şekilde değiştirmeyen bir sigara yaratmanıza yardımcı olur.. ve tabi sonunda o filtreye bir göz attığınızda bir hasktr nidasına sebep olur ki; en büyük yararı budur.. yalnız burda vurgulamak isterim, ocb'nin koçanla satılan zıvana kağıdı aynı şekilde filtre işlevi görmemektedir kendinizi kandırmayasınız!

    6- çok fazla kağıt değiştirmemeye çalışın. bunun en güzel yöntemi kağıdı alırken pintilik yapıp bir kutu almayın. bir kaç kutu alın ki ona sadık kalmak zorunda kalın. durduk yere kağıt değiştirmeniz, inanmayabilirsiniz ama elinizdeki hissi değiştirir, yeni kağıtla sararken ilk birkaç sigaraya bakıp bakıp "ulan nooluyo yahu?" demenize sebep olur.

    7- tabaka benzeri birşey edinin! insanlık hali, tütünü tabakaya koymasanız bile yanlışlıkla kağıdı soktuğunuz cebinizin üstüne oturuverirsiniz, üstünüze birşey dökersiniz kağıda da bulaşır, cebinizdeki başka birşey ezer mezer falan.. hem tabakaya filtrelerinizi de koyabilirsiniz, böylece kolay taşırsınız.

    ve şahsımca en memnun olduğum kombinasyon;

    kağıt olarak; yapışkanlı arap kağıdı (bulması zordur, ama vazgeçmesi de), kırmızı rızla, samson, mavi ocb, yeşil gızeh, turuncu rızla... mavi ocb ve yeşil gızeh'in köşeleri yuvarlak şeklinde kesilmiş oalrak gelir, sarıp yuvarlamaya yardımcıdır, efsanedir!

    tütün olarak;golden virginia veya old holborn (kim ne deserse desin, serttir ama drum kadar değil)

    filtre olarak; kendi zevkinize göre kesebileceğiniz filtreler veya rızla'nın hazır satılan kesilmiş filtreleri...

    en büyük uyarı: sarma sigara da normal sigara gibi zararlıdır... sadece sarmak meşakkatli olduğundan az içmenize sebep olabilir ama asla zararlarını engelleyemez.. bu bir keyif veya zevk işidir..

  • (bkz: sınavı kazanamayanların şinto hatip okullarına kaydedilmesi)
    (bkz: okulların şinto hatip'e dönüştürülmesi)

    adama ne anlatmadınız acaba: imam hatiplere zorla öğrenci kaydını mi? bilal vasıfsızının müdürleri toplamasını mı? seçmeli diye yutturulan din derslerinin, öğretmensizlikten zorunlu tutulmasını mı? kimya dersini din dersiyle kıyaslayan eğitim mühendisinizi mi? parası olanın gevşek gevşek üniversite okuyup, olmayanın deli gibi kasmasını mı? dünya sıralamasında "okuduğunu anlamada" türkiye öğrencilerinin altmış küsür ülke arasından kırk küsürüncü olmasını mı? ne anlatmadınız acaba?

    bir de düşünsenize: adam -kulandığınız her türlü teknolojik aleti üreten ülkenin başkanı- koşullarının uygun olmadığından bahsediyor. bir düşün yani: ne demek istiyor? nasıl bir şey tahayyül ediyor ki koşul moşul diyor. az düşün ya!