hesabın var mı? giriş yap

  • kızının kullandığı tablete kredi kartı bilgilerini girip kızı o kredi kartını kullanarak birine para gönderince gönderdiği kişiyi soyguncu ilan eden demet akalın'ın haksız isyanı.

  • bir malatyalı olarak gurur duyduğum beyanat.

    hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. bana einstein'ın şu vecizesini hatırlattı;

    "üçüncü dünya savaşında hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum, ama dördüncüsü taş ve sopalarla olacak, ve malatya'da olacak. malatya çok önemli olacak, kayısı ha keza öyle. sevgiler"

    rahmetli özal keşke bugünleri görebileydi. rahat uyu atam. olmaz öyküler!

  • 763 bin kişiye neden ikamet izni verilmiş? onu da açıklasaydı valilik.

    edit: çokça mesaj geliyor. iranlılar, ruslar, öğrenciler, iş insanları, başka ülkelerden çalışmaya gelenler, falan falan falan. doğrudur. o zaman da yüzbinlerce afganistan/pakistanlı'nın kaçak olduğu doğrulanmış oluyor.

  • john g. trump'ın, tesla'dan kalan dökümanları incelemesi için devlet tarafından gönderilmesi de gerçekmiş. ama entry'de belirtildiği gibi bu adam dedesi değil amcası. ayrıca trump'ın başkanlık için adı geçmediği zamanlarda bile servetinin, çoğunu bu notlardaki bilgileri kullanarak yaptığını, inşaat işinin tamamem paravan olduğu da çoğu komplo teoristleri tarafından uzunca bir süre tartışılmıştı.
    kaynak

  • evrim teorisi hakkında bir sürü bilimsel kanıttan söz ederken bunları ortalama bir insanın anlayabileceği kadar yalın izah etmeyi başarmış, biraz yönlendirme kaygısı taşısa da fikirlerine olan inancı nedeniyle bunu yapmakta beis görmeyen, okuması ne çok zor ne de çok kolay, yolda izde bir sayfa bile okusan kâr saydığın, hemen bitmese bile bir gün bitirmeyi başardığında "iyi ki okumuşum" denilebilecek kitaptır.

  • turabi ile hakan'ın cilveleşmeleri bize iki ihtimal gösteriyor:

    1-her şey kurgu. kameralar kapanınca 'seyirciyi iyi kekledik bugün de' diye bizle dalga geçiyorlar.

    2-doğukan adada bonzai yetiştirmeye başladı herkes kafayı buldu.

  • hayatımda gordugum en büyük kezban taksim'de karsıma cıktı, bir aksamüstü galatasaray civarlarında kendisine adres sordum "hahahah orayı bilmiyor musun gercekten, tanısmak mı istiyorsun? bu numaraları ben yemem" demisti bana. ben de adres stresi ve bir yeri bulamayan kamil imajıyla kuyruguma arkama sıkıstırarak yoluma devam etmistim.

    sonra arkadan gelen bir lavuga yoneldim "bilader dedim suraya nasıl giderim" kardes dedi yuz metre git solda gorursun.

    belki sözlük yazarıdır o kız, bilemiyorum.

    aksam sözlüge gelip, taksimin sapık dolu olması diye bir baslık acmıs olabilir.