136 entry daha
  • türklerin öz hakiki dili olan arrrabcaya daha çok benzetmeye çalışmak ama yemezler biritanya köpekleri olmuyor işte uymuyor fonetiğimize.
  • (bkz: bembe banter)
  • (bkz: cevab veremedi)

    gariptir bir zamanlar memleketimizde sağcısı da solcusu da dincisi de kitap okuyan kişilerdi. nitekim her cenahın kendilerine ait bir külliyatı, neşriyat ve içtihadı gelişmişti. mesela retorik dil ve edebiyat genelde sağcıların, enternasyonel dil ve edebiyat solcuların, belagat ve hikayeci anlatım dincilerin ağırlık verdiği teknikler oldu. resmen ülke edebiyat açısından da birkaç fırkaya bölünmüş durumdaydı. sonra da, liberaller geldi ve hepsinin anasını sikti. amerikanvari bir cahil, köylü ve televizyon bağımlısı bir merkez yaratıldı özal eliyle.

    işte bu p 'lerin b olarak yazılıp okunması ekolü ve meşhur cevab veremedi, dinci edebiyatın yanılmıyorsam ihlasçılar tarafından yayımlanmış bir dizi kitaptan birisiydi. okudukları türkçe eserler redakte edilirken p' ler b olarak yazıldığı için bu dincilerin okumuş yazmışlardı heb bu şekilde konuşur idiler. binaenaleyh, bu bazı arapça yahut farisi kelimelerin kullanılış şekli, kişiyi şarkiyat ve ilmiye cihetinde mürekkep yalamış bir kimse gibi gösterirdi vesselam.

    ekleme: bu bir dinci takıntısından çok osmanlı türkçesinden ikinci yeni dönemine geçişi anlatan bir dönüşüm. çoğu şehir adı bile eski türkçede arapça kurallı yazılagelmekteydi, örneğin balarm(palermo), nablus (napoli), bursa(prusa), bergama(pergamon) vs gibi. türk dili tartışmalı bile olsa başarılı bir sadeleştirmeye giderken, geçmişleri ile bağını koparmak istemeyen aydınlar osmanlıca kelimeleri yoğun kullanma gayreti içine girerler.

    üstelik dinci kimlikleri bile olmayan attila ilhan, cemil meriç gibi üstatların kitapları oldukça koyu bir türkçe ile yazılmıştır. bu yazarlar da hayatları boyunca sadeleştirmeye yanaşmamış, okurlar bu gibi yazarların kitaplarını okurken 100 lerce yeni kelime öğrenmek gündelik hayata entegre etmek zorunda kalır. mesela ben henüz lisede cemil meriç ve iskender pala gibi resmen orta dönem türkçe yazan yazarları okumayı severdim. bunların bana en büyük mirası geniş bir türkçe bilgisi olmuştur.

    ne yazık ki bu meşakkatli iş, gençken aradan çıkarılması gereken bir iş, birçok şeyde olduğu gibi sadeleştirme adına vasatlaşmaya mahkum edildi. bakın beyninizin düşünce kapasitesi anadilinizdeki hakimiyetle artar. bu bilimsel bir gerçektir ve matematik ve fen bilimlerinde de yabancı dil öğrenmede de birinci kural anadil kullanımına bağlı düşünce esnekliği ve hatta analitik kullanma biçimi. bu sadeleştirmeler bizi her şeyin vasatına mahkum ederek içinde bulunduğumuz güne getirdi.

    buna üzülmüyorum zira, bugün adeta köylü ile aristokratı ayıran bir çizgi gibi belirgin bir fark oluşuyor vasatla aramızda. hem günlük konuşma dilimizde hem de yazı dilimizde insanlarda saygı uyandıran bir süse dönüşüyor artık. ben bilmek istediğim için bildim, diğerleri sunulana razı geldi.
  • bir bana komik geliyor sanıyordum :)
  • rahmetli yusufyakub hoca efendiyi hatırlatmıştır. iyi tşşk geçerdi bunlarlan
  • t yerine de d kullanıyorlar. yaradan mesela.
    hintli gibiler.
    dond dell me whad do do!
  • cevab veremedi
  • yahu gençler adamlar türk olmayı küfür sayan tipler, ne türk ne arap bir ırk er yada geç doğacaktı, yapılmak istenen de zaten bu. haliyle bu sonradan bitme bu ırk kendine bir lisan bulacak, biraz arapça biraz türkçe ortaya karışık bir saçmalık icat ettiler durum bu.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap