aynı isimde "gibi" başlığı da var
18231 entry daha
  • buraları okuyan herkesin mutlaka hayatının bir kesiminde başından geçmiş olabilecek diyalogların, olayların geçtiği dizi.

    5. sezonun 8. bölümü "şadan" karakteri eminim birçok kişiye anılarını hatırlatmıştır.
    fakat yılmaz'ın sözleri, olağanüstü geveze birine karşı döktüğü hisleri inanılmaz tespitler. hepimizin kurmak istediği cümleler değil mi?

    ne yazık ki benim de hayatımın birçok yerinde beni bulur böyle tipler.
    bir tanesi arkadaşımdı. telefon ettiğinde işlerimi yaparken telefonu bir yere koyardım bazen, hiç fark etmezdi.

    çalıştığım yerlerde muhakkak en az bir tanesine maruz kalırdım. mağdur kalırdım yani ulan yüzsüz ilkkan.

    bunlardan bir tanesine, herkesin bulunduğu bir iş toplantısında, kendisinin çenesi yüzünden toplantı uzarken sabredememiş ve "esir ettin bizi artık susacak mısın" diyerek patron dahil herkesin sesi olmuştum.

    başka bir iş yerimde yaşça epey büyük olduğu için insanların yaşına ve tecrübesine hürmeten bir şey diyemedikleri bir adam vardı. benim yanımda konuşamamaya başlamıştı son zamanlarda. bunu nasıl başarmıştım.
    yüzüne bakmayarak. çünkü dinlenmek, takdir edilmek, vay be her konuda da bir şey biliyorsunuz maşallah iltifatlarından besleniyordu gevezeliği.

    şu an çalıştığım yerde de var böyle bir tip. kendisi oldukça zeki, kültürlü, donanımlı bir tip. ilk zamanlar duygusal zekâsının düşük olduğunu, muhatabını sıktığını anlamayacak kadar empatiden yoksun olduğunu sanıyordum. ama ona daha önceden beri maruz kalanlar bunu reddetti. ben de zamanla anladım. evet gayet de farkındaydı.

    yılmaz'ın cümleleri de bana bunu doğrulattı. bu tipler, ellerini yıkama takıntısına sahip olanların farkında olması gibi çok konuştuklarının farkındalar. bu onların takıntısı ve bilerek isteyerek muhataplarına işkence ediyorlar. kimisi bunu şadan gibi "afacanlıkla" süslüyor, kimisi yaşının verdiği saygınlığı kullanıyor.

    bu tiplerin konuşabildikleri alanda nefes alabilen bir böcek olduğunu düşünüyorum. dinlenmeye fark edilmeye ihtiyaçları var. onların yaşam suyu karşılarındaki beyinleri s.kebildiklerini görmek. bu nedenle onların yüzüne bakmayacak, ortamda hiç yokmuş gibi işlerinizi yapmaya devam edeceksiniz. bir an ama sadece bir an bile göz göze gelirseniz bittiniz. beyninizin ırzına geçmeye başlarlar.
    "sabah uyanıyorum, kahvemi içeceğim ve duyduğum ilk kelime, ırz. bu ne ya!"

    şu anki iş yerimdeki adama görmezden gelmeyi denemeye başladım. ama beşer şaşar, hâlâ gözlerimi kaçıramadığım ve o bir kaç saniye içinde yakalanmanın bedelini ödediğim anlar oluyor. fakat başarmaya kararlıyım. bu adamı da yok hükmüne getirip nefessiz bırakacağım onu iş yerinde. ve ben de "pişman olmayacağım." soranlara da alın siz mağdur olun diyerek kendime vebal pansumanı yapacağım.
763 entry daha
hesabın var mı? giriş yap