hesabın var mı? giriş yap

  • çalışıp kazanmaya alışık olmayan aktrolleri şaşırtan olay.

    hayır gören de kadın akp zenginleri gibi kamu arazisine rezidans dikti zanneder.

    edit: sevgili akpliler size cahil dediğimizde kızıyorsunuz ama yani niye böylesiniz

    1- chp son 20 senedir hiçbir şekilde sol değil, cayır cayır liberal.
    2- sol ve sosyalizm çok farklı şeyler. yani "solcu fakir olur" gibi bir önerme, "reza zarrab hayırseverdir" önermesiyle aynı geçerliliğe sahiptir.
    3- avukat dediğin insan selam vermeye bile 200 tl alır. bu durumda kılıçdaroğlunun gidip belle vue yerine kümük bi rezidanstan alması da saçmaymış

  • "... çeşitli mazaretleri nedeniyle oruç tutamayan arkadaşların ve personelin yiyecek ve içecek ihtiyaçlarını ...."

    mutfak olayını çok garipsemedim. daha çok " çeşitli mazaretler ile oruç tutmayan" lafına takıldım. bir mazaret mi bildirilmesi gerekiyor ?

    oruç tutmayı tercih etmeyenlerin, oruç tutanlara hasas davranılması ve mutfak ortamında gıdaların tüketilmesi rica edilir dersin.

    yok mazaretin varsa, git mutfakta ye gibi bir uyarı olmamalı.

  • doların artması dolarla alınan yani ithal edilen her şeyin fiyatını arttırır.

    türkiye'nin dolarla temin ettiği en temel ihtiyacı enerjidir. bunun yanında teknoloji ürünlerini de dolarla ithal ederiz. tabi bunlar eski bilgiler. artık samanı, tohumu ve gübreyi de ithal ettiğimizi biliyor olmalısınız.

    dolar arttı, fiyatlar arttı. bu sefer enflasyon olmaya başlar. enflasyon oldukça paran iyice değer kaybeder. sene başında 1600 tl asgari ücretle 320 lt mazot alabilirken, şu anda 280 lt mazot alabiliyorsun. maaşınla alabileceğin şeyler azaldı. yani fakirleştin.

    fakirleştiğin için karnını zor doyurur hale geldin. tasarruf yapamadın. bankaya mevduat koyamadın. ama bir yandan da başka insanlar ve şirketlerin yatırım için paraya ihtiyacı oldu. alt komşunun oğlu evlendi, ev almak istiyor. bankalara gittiler, para istediler. bankalar da kredi verecek para bulmak için, faizleri arttırdı. bak faizler de arttı.

    bakın ekonomi temelde çok basit bir şeydir. ekonomiyi yönetmek zordur, bir sürü aktör ve enstrüman vardır bu ayrı. ama temeli basittir.

    bizim bir kurumumuz var: türkiye cumhuriyeti merkez bankası.

    ne kadar höy höy bir kurum di mi?

    bu kadar höy höy bir kurumun, görevi ne?

    hemen açalım tcmb'nin web sitesini, orada görev ve sorumluluklar sayfasına girelim.

    1. sırada ne yazıyor : fiyat istikrarı

    yani enflasyonla mücadele.

    merkez bankasının en temel ve birinci öncelikli görevi, enflasyonu önlemektir. enflasyonun temel kaynağı da ülkemizin ekonomik koşullarında kurdur.

    yani aslında koskoca merkez bankasının en temel görevi kuru adam etmektir. çünkü kur ülkeyi batırabilecek bir şeydir.

  • her sabah aç karna telefonumun kronometresinden takip ederek 20 dakika yaptığım ağzı yağla çalkalama durumu. ben soğuk sıkım organik hindistancevizi yağı ile yapıyorum. beşinci ayımı doldurmak üzereyim. bu 20 dakika içinde bazen duş alıyorum, saçımı tarıyorum, makyajımı yapıyorum, kıyafetlerimi ütüleyip giyiyorum. yani her sabah 20 dakikanızı mahsus bu işe ayırmak zorunda değilsiniz. tabii aynı anda başka şeylere odaklanamamak gibi bir huyunuz yoksa. bir süre sonra sabah rutininizin bir parçası oluyor. ağzında yağ yokken yapacağınız her şeyi bu şekilde yapıyorsunuz, hepsi bu.

    tedavi edici yönünden ziyade, şifalandırıcı özelliğine odaklandığım için bir beklentiye girmeden yapıyorum. insanlar yatay pozisyona geçip uyumaya başladıklarında toksinler ağızda ve dilde birikiyor. sabahları uykudan kalkınca ağızdaki acı tadın sebebi bu. yağ çalkalama işlemi ile bu toksinler yağda çözünüp atılıyor. vücuda geri girmiyor. mantığı bu. dediğim gibi iyileştirsin diye değil de şifalandığım hissiyle yaptığım için bedenime de ruhuma da iyi geldiğini düşünerek yapmaya devam ediyorum.

  • sayısı ile ters orantılıdır eğer 2 yaprak nane varsa tabaklar kare ve küçüktür hesabı iyi giyimli garson getirir ve sağlam girer.

    15-20 yaprak varsa köy kahvaltısı yapıyorsunuzdur 10-15 lira hesap gelir.

    ama yok 1 avuç nane varsa kesin köy evindesiniz para vermessiniz hatta çıkışta elinize poşetle meyve sebze süt tutuştururlar.