ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
alman stern dergisinin skandal erdoğan kapağı
-
iyi de aga; adamlarin karsisina cikip adamlara nazi dediniz lan 2017 yilinda. ustelik bunu soyleyen adam da erdogan yani. ben anlamiyorum ki sonra sizi boyle kapak edince niye boyle sesiniz hirlamaya basliyor yine.
hep bir magdursunuz
tanim: hakedene iyi kapak olan kapaktir.
entry numarasını elle girmek
özlem özden
-
akp gibi karı; sevilmiyor ama gönderilmiyor da.
kimse bilmez
-
şiir ömer hayyam'indir ancak 3 tane ayri dörtlukten alinti yapilmiştir...
asillari aynen şöyledir*:
"seher yeli eser yirtar etegini gülün
güle baktikca cirpinir yüreği bülbülün
sen şarap içmene bak, çünkü nice gül yüzler
kopup dallarindan toprak olmadalar her gün"
"bu yildizli gökler ne zaman basladi dönmeye
ne zaman yikilip gidecek bu güzelim kubbe
aklin yollariyla ölçüp biçemezsin bunu sen
mantiklarin, kiyaslarin sökmez senin bu işte"
"bulut gecti, gözyaşlari kaldi cimende
gül rengi şarap içilmez mi boyle günde?
bugün bu çimen bizim, yarin kim bilir kim
gezecek, bizim topragin yeşilligince"
hayatta bir kez olsun yapmak istenilen meslek
-
(bkz: kuruyemişçi)
açık kuruyemiş olacak sıcak sıcak, alıp tartacaksın böleceksin karıştıracaksın. kürekte artanı sen yiyeceksin.
zeynep bastık'ın nefes kesen yakın çekim pozu
-
yeter ya neye bastık biz boyle yeter
cem garipoğlu
-
tamamen kendi imkanlarıyla kaçmış ve saklanmıştır. hala saklanmaya devam etmektedir. muhtemelen, yine tamamen kendi imkanlarıyla yurtdışına kaçmıştır. ve yine muhtemelen estetik ameliyat olmuş, sahte kimliğini hazırlamış, yeni hayatına adapte olmaya çalışıyordur.
kesinlikle ailesindeki hiç kimsenin bununla ilgisi yoktur. lütfen kendinizi onların yerine koyun ve bu garip insanları rahat bırakın artık. ühühühühüh.
(bkz: garipoğulları'nı rahat bırakın deyip ağlayan suser)
ha, bi de (ara: akıl fikir)
şafak sezer yeni kemal sunal'dır
mühendis fıkraları
-
bir makina, bir elektronik bir de bilgisayar muhendisi otomobil ile yolculuk ediyorlarmis. otomobil issiz bir yolda ariza yapmis. makina muhendisi atlamis;
-kesin motordandir ben bir bakayim.
orasina burasına bakmis motorun, ama bir ise yaramamis.
ardindan elektronik muhendisinin aklina sorunun elektrik aksamindan olabilecegi gelmis. oda uzunca bir sure kurcalamis arabanin biyerlerini ama nafile. sonunda kimsenin yapacak biseyi kalmayinca bilgisayar muhendisi caresiz bir ifadeyle;
- bence bi inip tekrar binelim...
haluk levent samimiyetsizliği
-
bir gün istiklalde dört arkadaş elde biralar yürüyoruz. gitar çalıp para toplayan bir şarapçı gördük. biz de sarhoş ve genciz, yanına oturduk. o bizden içki istedi, biz de ondan şarkı. çalıp söylerken adam bize ”ne çalayım” diye sordu. o sıra haluk levent'in kağızman şarkısı her listede bir numaraydı. benim de nereden aklıma geldiyse geldi ve ”kağızman çal be” dedim. tam o sırada arkamdan bir ses ”ne çalsın, ne çalsın!” dedi. kafamı bir çevirdim haluk levent. dört kişi, alkolün bokunu çıkarttık diye düşünürken haluk gülümseyip karşımızda dikiliyordu.
bizim grupta kahkahalar ve gülüşmeler
abi dedik gel sen söyle bari.
yok dedi işim var ama dönüşte uğrarım..
iç sesimiz direkt ”yalaan” diye fısıldadı. uğramayacaktı.
ama dönüşte uğradı! ve bizi de utandırdı.
siz dedi çalın ben amcaya para toplayacağım...
yoldan geçenleri çevirip gitar çalan şarapçı için tomarla para topladı.
şarapçı belki iki üç ayda kazanacağı parayı bir gecede haluk levent sayesinde kazanmıştı.
işi bitince teşekkür edip gitti haluk. sonra biz de dağıldık
o zamanlar sosyal medya yoktu. adamın kariyeri desen zirvedeydi. peki o zaman bu adam bunu neden yaptı?
sevin, sevmeyin ama ben iyi kalpli bir insan olduğuna bizzat şahit oldum. o yüzden bana samimiyetsiz de gelmiyor.
banka uygulamalarının sürekli şifre değiştirtmesi
-
parola yöneticisi uygulamaları kullanılarak aşılabilecek basit bir sorundur. (bkz: lastpass) gibi.
sadece bu uygulamaya girerken kullanılan uzun bir şifre belirliyorsunuz. güvenlik için karmaşık olmasına (harf, sayı, diyez, ünlem, uçan at işareti vb.) gerek yok, uzun olsun yeter. 14-16 karakter iyidir. üstünü yapabilirseniz daha da iyidir de size kalmış artık. yazın saçma bi cümle gitsin. örnek şifre: teyzemkahvedeokeyoynarkensandalyedendustu
gibi. uzun karmaşık olmayan, kısa karmaşık şifreden iyidir.
neyse bunu tanımladık mı? uygulama sana istediğin kadar siteye sınırsız şifre üretme seçeneği sunuyor. şahsen ben hiçbir sitedeki hiçbir şifremi ezbere bilmiyorum. 2 dokunuşla bu uygulama benim yerime dolduruyor.
ha diyeceksiniz ki “ulan gundi, bu uygulama telefondan giderse ne bok yiyecez?”. onun da çözümü var. bunun browserlara kurulan eklentisi de mevcut. oradan da gene tek şifre girerek her siteye şifrenizi otomatik doldurtursunuz.
bitti gitti. ha şu var, “uygulama çöktü ne yapacaz?” o zaman sıçtın işte karşim. fakat bunlar ciddi para kazanan, işi tamamen bu olan uygulamalar. şahsen 2-3 yıldır kullanıyorum bir kere bile çökmedi. ha çökmez diye bir şey yok, o da bu rahatlığın riski işte.
polonyalı ismi telaffuz ederken havale geçirmek
-
en büyük korkularımdan biri. mesela sırf bu yüzden trois couleurs filmlerini izleyemedim. ezkaza şöyle bir diyalog yaşasam:
- abi bu filmler çok güzelmiş, öyle duydum. sen izledin mi?
+ izledim.
- yönetmeni çok meşhurmuş, adı neydi yahu? sen bilirsin...
+ bilmez miyim... kıriş... kıriz... kıriştof kieş... kıriştofkieşloooo... olm yazıyor şurada, bak. kendin oku işte, of be... ağrı girdi başıma.
- aaa, müziklerini de şey yapmış...
+ evet, zıbıng... zıbıngniyiw... zıbıngniyivpıreieşşedüeeeeeee...
- abi? abi iyi misin? yetişin lan, adam ölüyo...
+ kırişpireisszcwzieszcisiesaelnaelnzzzzzzzzz... (burda üç ayrı çeşit z, ortası çizgili l, tepesi çentikli n, altı kuyruklu a ve e var aslen)
allahınızı, kitabınızı, papa 2. jean paul'ü, adam malysz'i seviyorsanız yapmayın. şu isimleri parantez içinde telaffuzlarıyla mı yazarsınız, ne yaparsınız bilemiyorum. leh leksikolojisi öğrenmek durumunda mıyız hepimiz yahu?
(bkz: krzysztof kieslowski)
(bkz: zbigniew preisner)
parasına kesinlikle değen şeyler
-
devlet tiyatrolarında izlenen bir oyundur.
oyunun adı çok önemli değil. oyunlar genel olarak kaliteli. indirimli olarak 6.00 tl'ye alınan bilet ile gerçekten çok iyi oyunlar izleniyor. kaldı ki balkon vs. gibi kategorilerde alınırsa bilet fiyatı 4.00 tl'ye kadar düşüyor.
sinema biletlerindeki fahiş rakamları da göz önüne alırsak devlet tiyatrolarında izlenen oyunlar parasına mutlaka değiyor.