hesabın var mı? giriş yap

  • robert de niro ve al pacino gibi iki ustayı bir araya getiren 1995 yapımı michael mann filmi.

    - michael mann, heat için 180 sayfalık senaryoyu 1979'da, piyasaya sürülmeden 16 yıl önce yazmıştır. hatta filmi ilk başlarda kendisi yönetmek istememiştir.

    - michael mann, gerçekçiliği arttırmak için filmdeki ünlü banka soygunu sonrası çatışma sahnesindeki sesler için setin etrafına mikrofonlar yerleştirip, sesi canlı olarak kaydetmiştir. çekim başına 800 ila 1.000 mermi kullanılmıştır.

    - çatışma sahnesi yalnızca hafta sonları çekmelerine izin verildiğinden, çekilmesi özellikle zor olmuştur.

    - al pacino ile yapılan bir röportajda, restorandaki hanna ve mccauley arasındaki sahne için robert de niro'nun sahnenin prova edilmemesi gerektiğini düşündüğünü ve böylece iki karakter arasındaki yabancılığın daha gerçek görüneceğini söylemiştir. michael mann kabul etmiş ve sahneyi prova olmadan çekmiştir.

    - filmde al pacino ve hank azaria arasında geçen diyalog sahnesinde al pacino'nun "because she's got a great ass! and you've got your head all the way up it!" repliği tamamen doğaçlamadır. daha sonra azaria ile yapılan röportajda al pacino'nun bu beklenmedik patlamasının kendisini korkuttuğunu ve yüzündeki şok dolu tepkinin gerçek olduğunu söylemiştir.

    - senaryonun ilk taslağında, vincent hanna'nın kokain alışkanlığı vardı ama sonra çıkarılmıştır.

    - filmin hikayesi mann tarafından süslenmiş olsa da gerçek olaylara dayanmaktadır. film, mann'ın başka projelerde birlikte çalıştığı gerçek hayattan arkadaşı chicago polisi chuck adamson ile neil mccauley adında bir suçlu arasındaki gerçek hayattaki bir kedi-fare oyunundan yarı uyarlanmıştır.

    - chris shiherlis'i oynamak için val kilmer her zaman ilk öncelikti ancak batman forever filmiyle çekimlerin çakışması sonucu keanu reeves ile anlaşılmıştır. val kilmer programının çakışmamasını sağladığı için tekrar rolü geri almıştır.

    - filmdeki oyunculara, çekimler başlamadan önce eski sas askerleri tarafından 3 ay boyunca zorlu silah ve taktik eğitimi verilmiştir.

    - danny trejo, filmdeki neil karakteri gibi gerçek hayatta folsom hapishanesi'nde mahkûm olmuştur. trejo, başlarda danışmanlık için işe alınsa da daha sonra mann tarafından oyuncu kadrosuna eklenmiştir.

    - mann, oyuncuların kendi rolleriyle aynı sosyal sınıfa sahip ortamlara girmelerini istemiştir. val kilmer, tom sizemore ve robert de niro, gerçek suçlularla konuşmak için folsom eyalet hapishanesine giderken; aktör mykelti williamson, mann'in polis rolünü oynayacak aktörleri bir gece gerçek lapd dedektifleri ve eşleriyle akşam yemeğine gitmesini sağladığını doğrulamıştır.

    - banka soygunu sonrası çatışma sahnesi, 2002 yılında san diego'daki abd deniz piyadelerine; 2007 yılında ise ingiltere'deki kraliyet askeri akademisinde öğrencilere eğitim olarak gösterilmiştir.

    - film, 85 lokasyonda çekilmiştir ve çekimi 107 gün sürmüştür. mann, filmin konum yöneticisi janice polley'i, daha önce filmlerde gösterilmeyen yerleri bulmaya çalışmakla görevlendirmiştir.

    - filmde neil'in sahildeki evine geri dönüp, silahını masaya koyup, okyasunusu izlediği sahne michael mann'ın en sevdiği tablolardan biri olan alex colville'in "pacific" adlı bir tablosundan ilham alınarak çekilmiştir. ilgili sahne ve tablo

    - christopher nolan, the dark knight'ı çekerken heat'in tarzından ve tonundan büyük ölçüde ilham aldığını açıklamıştır.

    - kevin gage 2003'te iki yıl hapis yattığında, mahkumlar ve gardiyanlar tarafından filmdeki karakteri olan "waingro" olarak hitap edilmiştir.

    - johnny depp, chris shiherlis rolü için düşünülmüş ancak istediği fiyat çok yüksek bulunduğu için vazgeçilmiştir.

    - robert de niro ve al pacino'dan birinin rollerini geri çevirmesi halinde don johnson yedek olarak düşünülmüştür.

    - filmin başında gösterilen tren istasyonu, yine michael mann tarafından yönetilen collateral'in sonunda gösterilen istasyonla aynıdır.

  • şu an çalışmakta olduğum firmanın bekleme salonunda bir aday 1 saatten fazla süredir bekletiliyor.
    bu bekletmenin arka planı şu şekilde: görüşmeyi yapacak olan prenses tam 1 saattir kafeteryada. bekletilen kadını zaten işe almayacaklar, pozisyon doldu. bir diğer prenses sadece ilanı kapatmaya üşendiği için her gün en az 2 kişi aynı muameleyi görüyor. sonra bu iki prenses terasta birlikte çay sigara ve bomboş muhabbet.
    herkes işini insan gibi yapsa ihya olacağız bence, her zaman en kolayı sisteme sallamak.

  • 5 kardeşiz doğum sıralarına göre meslekleri:

    1. inşaat mühendisi + öğretmen
    2. profesör
    3. beyin cerrahı
    4. müzisyen
    5. sedet

    bu çizelgeye bakınca doğru 2. çocukta kalite tepe yapıp sonra düşüyor.

  • otobüs kaldırıp o ibne müdürü dövmek için kampanya başlatmaya ne dersiniz ?

    edit: mesaj üstüne mesaj geldi beni de yazın diye. çıldırttın milleti yurtiçi kargo , ibne müdür.

    edit 2 : millet sokağa döküldü , başlığı açan arkadaş isterse 1 otobüs adam var. bir mesaja bakar . bana mesaj atan arkadaşlar için tanım yapmak gerekirse .. (bkz: adamın dibi)

    edit3: arkadaşla iletişime geçtik , yurtiçi kargo tarafında bir yaptırım olmaz ise destek olacağımızı bildirdim.mesaj atan arkadaşlara dönüş yapmadım herkesi listeye yazdığımı belirteyim.(bir de avukatımız mevcut )

  • sine büyüka: ismail'in* bir sorusu var... maçın bitimine 31 saniye kala attığın üçlük anında neler hissettin?

    hidayet türkoğlu: o pozisyonda, set benim üzerimdeydi. ben kullanacaktım o pozisyonu... hiç tereddütsüz, çıktım attım. iyi ki de sokmuşum, eeeaah...

    >>
    gelsin şimdi commercial:

    iyi ki de sokmuşum eeeaah
    iyi ki de, iyi ki de
    iyi ki de sokmuşum eeeaah

    otuz bir saniye kala
    otuz bir, otuz bir
    otuz bir saniye kala

    o pozisyonda
    iyi ki de sokmuşum eeeaah
    tereddütsüz
    >>

    maçı canlı izleyemedim ama iyi ki de sokmuşsun hedo! teşekkürler 12 dev adam!

  • biziz.
    mutsuzuz olm. hep bi arayıştayız, hep bi yarışta.
    amaçsızız. bizi peşinden sürükleyecek bi ideoloji yada hedef yok.
    tatminsiziz. herşeyi denedik, herşeyi tükettik.
    yalnızız. etrafımız kalabalıkken de yalnızız. yalnız hissetmedigimiz tek yer kardeşlerimizle uyuduğumuz odada "susadım" diye uyandığımızda bi bardak suyu koşarak getiren o melekle yaşadığımız zamanlardı.
    kandırıldık. hepimize yalan söylediler. hepimize süperstar olacaksın dediler. şimdi ekşide yazıyoruz.

    ne edebiyat çağına yetiştik ne felsefe çağına. ne savaşı gördük ne büyük buhranı.

    fotoğrafı bile içinde olmak için, oradaydım demek için çekiyoruz. yazık oldu bize be... iyi çocuklardık aslında. ziyan olduk.

    zorunlu edit:
    debe olsun diye yazmadım ama iki yüz küsür defa favlanınca dikkati mi çekti ve diğer entryleri de okudum. fight clup eleştirisi getirenlere; bu sözlükte fight clup taki o sahneyi kimsenin bilmediğini, öylece yutturabileceğimi düşünmeniz enteresan. buna arak yada çakma değil gönderme denir. işin ekstra hazin yanı bildiğimiz en sistem muhalifi eleştirinin de yine bir pop kültür ürünü olan hollywood yapımı bir film olması.

    kandırıldık. hepimize umut vaadeden delikanlı dediler, şimdi ekşi de yazıyoruz.

    ne edebiyat çağına yetiştik ne felsefe çağına. büyük buhran... hani şu gazap üzümleri'ndeki dönem... yaşamadık.
    çarıklarımızı da yemedik.
    mutsuzuz.
    amaçsızız.
    tatminsiziz.
    yalnızız.
    ve dün gece bütün bunların etkisiyle, format falan da takmadan, dilime geldiği gibi yazdım.
    canım sıkıldı şimdi... şu farklı renkte bağcıkları olan converse’lerimi giyeyim de kulağımda kulaklık, aklımda derin düşünceler, hiç dikkat çekmeden, çekmek de istemeden istiklal’de biraz yürüyeyim.

  • öncelikle allah belamı versin ki ben de böyle başlık açtım. ama böyle leş başlık açana değil açtırana bak. örneklemim +40 teyzeler. ve hatta utanarak türbanlı teyzeler bu gözlemimde başı çekiyorlar.
    bir değil iki değil artık içimde tutamıyorum. yol verirsin yüzüne küfretmişsin gibi bakar, yer verirsin bakar. yere markette bir şey düşürür onun yerine sen koyarsın rafa, o sadece bakar. kapı tutarsın, bakar. öküz gibi bakar.kasada senin önüne geçer. hastanede önüne atılır, sıra falan neymiş asla, sallamaz.

    yeter yeter. sen kimsin? terbiyesizliğini geçtik, nezaket görünce bir ağzından teşekkür ederim çıksın.

  • valla çocukluğumdan beri gördüğüm limondur. fotoğraf yok şimdi çekip atamayacağım ama çok enteresandır.

    kurudur, soğuktur, taş gibidir. genelde de çay tabağındadır. yoğurt kutusunun falan üstüne koyulur.

  • marmara üniversitesi - ekonometri bölümünü kazanan arkadaşlara 2 yıl sonraki ygs sınavında başarılar dilerim.