hesabın var mı? giriş yap

  • italyadan bir anı. baya yaşlı bir amca trende uzun süre baktıktan sonra dayanamadı:

    - sen türksün değil mi?
    + evet.
    - hala kılıç tasiyor musunuz yaniniz da?
    + fethetmeye gelmedim amca, gezip gidicem ben...

  • açıkçası videoyu izlerken şunu fark ettim; orda bulunan kitlenin yarısı çöp. ne dinlemeyi biliyorlar, ne uygun soruları sormayı, ne aralarından 3-4 kişiyi seçip kendilerini temsil ettirmeyi... kendinden büyük ve karşısında bulunan insana “melih istifa et lan!” diye bağırmak cesaret falan değil, saygısızlıktır. rektörü desteklemiyorum ama bu hıyarları da desteklemiyorum artık.

    vay anasını satim ya, resmen herif sabırtaşıymış. böyle mal tiplerin rektörü olacağıma cidden ben istifa ederdim.

    not; saygı konusunda geleneksel birisi değilim. büyüklerin yanında bacak bacak üstüne atmak gibi saçma şeylerde saygı aramam. fakat iletişimin temeli dinlemek ve saygı duymaktır. bağırmadan, yükselmeden.

    not2: ayrıca o arkada bağıran cırtlak sesli feminist, evladım olsan cebine uyuşturucu koyar polise ihbar ederim. bu ne lan? susmuyo karı, susturamadılar.

  • ben bu güzellik algısını yıkma olayını, daha doğrusu bu metotla yıkma çabasını asla algılayamıyorum.
    şöyle ki;
    bunlar tipik güzel değil hatta çirkin denerek (sözle denmiyor tabi) bu modelleri kullanarak genel kabul gören güzellik algısının yıkılması hedefleniyor.
    yani bu modellerin tipik güzellik algısına uygun olmadığı vurgulanıyor.
    bu şekilde de standart kabul gören güzellik algısının sınırları vurgulanarak güçlendiriliyor. yani bunlara çirkin, diğerlerine güzel demeye devam edilerek aslında hedeflendiği iddia edilen şeyin tam tersi gerçekleştirilmiş oluyor. bunları "öteki" kılmak, o standart güzele güzel demeye devam ediyor esasen.
    diyin ki efendi efendi biz çirkinlere de 3-5 kuruş kazandırmayı hedefliyoruz, hepimiz kabul edelim *

  • komutan ayak üstü askerlerle muhabbet ederken içlerinden birine soruyor:

    -safter oğlum ne zamandan beri beraber bunlar?

    -kimler komutanım?

    -kaşların.

  • köyün birinde bir çukur varmış ve herkes bu çukura düşerek yaralanıyormuş. köyün ileri gelenlerinden üç kişi toplanmış.

    birincisi:
    -çukurun yanında bir ambulans beklesin hastaneye çabuk yetiştiririz, demiş.

    ikincisi:
    -çukurun yanına bir hastane yaptıralım, düşenlerin hastaneye yetişmesi zaman almaz; demiş.

    sıra temel'e gelmiş:
    -sizde hiç akıl yok; bu çukuru kapatalım, hastanenin yanına bir çukur açalım.

    debe editi: teşekkürler.

  • efsanelerin efsanesidir. bulaşık makinesinde, bir devrin değil her devrin lideri ve ölümsüzüdür.

    annemin ve benim yükümüzü çektikten sonra şimdi emekli hayatını ananemde köyde geçirmekte, sessiz sakin hayatına devam etmektedir.

    son sözü, evime gelen arçelik servisine bırakalım: "abi, her gün onlarca eve girip çıkıyorum. arıza için gittiğim tüm makineler yeni üretim. daha bir gün, şu leydi 170'e gittiğimi hatırlamıyorum. en son ne zaman gördüğümü de hatırlamıyorum. teknoloji ilerliyor ancak siz değil biz kazanıyoruz..."