• ilköğretimdeki resim-müzik vb. derslere bazen sanattan zerre kadar anlamayan (müdür, müdür yardımcıları, beden eğitimi öğretmenleri gibi) ne idüğü belirsiz, bazen de eğitim fakültesi mezunu bile olmayan ücretli insanların girmesinin sonucunda sanat eğitiminin çocuklara yeteri kadar verilemeyişi. ülkemizde maalesef resim ya da müzik derslerine matematiğe verilen değerin onda biri bile verilmiyor.

    (bkz: ağaç yaşken eğilir)
  • 'önce mesleğini eline al da hobi olarak yine yaparsın' zihniyetindendir.

    türkiye şartlarında yanlış zihniyet olduğunu söyleyemiyorum maalesef.
  • (bkz: meme)

    şimdi heykelin memesi açık diyorlar kaldırtıyorlar, müstehcen diyorlar kırdırıyorlar, e ondan sonra kaç kişi heykeltraş olmak ister ki?

    hep meme. gelişmeme.
  • islamla alakası olmayan durumdur. zira yüce allah'ın isimlerinden birisi de sani yani sanatçı, nihayetsiz güzellikleri sanatının içinde yaratandır.

    ama kendini güya dindar olarak gören birtakım yobazların sanatı ve sanatçıyı desteklemedikleri doğrudur. ak partinin yapmış olduğu hatalardan bir tanesi de budur. sanata pek önem vermiyorlar yaptıkları da pek sanatla estetikle de alakası olmayan şeylerdir. yapılan şeylerin çoğu ortadoğu stili tarzlardır. modern sanat ülkemizde hiç yok gibi. sürekli hacivat karagöz mevlevi gösterilerinden öteye geçmiyor bizim sanat sunumumuz.
  • maslow teorisi üzerinden açıklanabilecek nedenlerdir.

    (bkz: maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi)

    gereksinimlerde hiyerarşik bir düzen olduğunu söyleyebiliriz.

    sırasına göre fizyolojik (yemek, içmek, uyumak, üreme-cinsellik, vb.), güvenlik, aidiyet&sevgi, saygınlık&itibar ve kendini gerçekleştirme olarak adlandırılır. bir basamaktaki gereksinimler doygunluğa ulaşmadan diğerine geçiş mümkün değildir. yani özetle kişi açlıktan kıvranırken, güvenliğini düşünemez ya da kendisi, ailesi, toplumu güvenlikten yoksun ise kasımda aşk başkadır diyemez, vb.

    sanat bu gereksinimler ya da kendini geliştirme, dinleme, adı ne konulursa konulsun sanıyorum ki en üst basamaktadır. bu basamakları temelden başlayarak incelediğimizde daha ilk basamakta doygunluk adına zorluk çeken bir memleket olduğumuz gün gibi aşikardır ki diğer basamaklarda bu eksiklikler artarak çoğalır.

    ucube dersen bir esere, eğitimin ilk basamaklarında gereksiz-argarya dersen bazı derslere, hala doktor&avukat&mühendis olmak bu kadar revaçtaysa toplumda ne sonuç beklebilirdi ki? sokakta kadınlara dişlerini sıkarak, ellerini yumruk yaparak bakan adamların olduğu, taş atana polisin ölümle karşılığını alkışlayanların yığınlarca olduğu bu toplumda sanat 'başıboş adamların uğraşı'ndan öteye geçemez.
  • nedense bütün çocukların mühendis, doktor, avukat v.s olması gerekliliğinden ileri gelir. aslında ülkemizde sanat gelişmekte. dünya çapında çağdaş sanatçılarımız var. ama sokaktaki amcam niye konsere, sergiye gitmiyo dersen, bende sana siktirgit derim. biz çiftçi ve tüccarız dostum. bu hep böyleydi , böylede olucak. normal adamın sanatla ilgilenmesi için götü rahat olmalı. bizde herkes yürürken götünü kolluyo. zor yani.
  • artistine artistlik yapma lan diyen insanlarin mahalle kontrolunu ele gecirmesindendir.
  • sanatçıların kendini geliştirememesi.müzikten pay biçersek hep aynı tür eserlerin tüketilmesi veya yapım şirketlerinin piyasaya sunduğu şeylerin aynı olmasından dolayı insanların farklı bir arayış içine girmemesi.son olarakta sanatçı olduğunu iddia eden pek çok kişinin pop algısının tamamen yanlış olması.
  • iki film çevirip iki dizide oynayanların hemen popülist siyaset peşinde koşmaları.
    önce birikimini oluştur mesajını sonra ver. adam veya kadın 2 tane sikindirik dizide oynayıp veya 2 tablo yapıp siyasete dalıyor. bi dur amınakoyim bi sakin ol.
  • herşey gelişti bi sanat eksik kaldı. evrim bile uğramamış ülkeye.
hesabın var mı? giriş yap