• ortamlara davet edilmeyen insan sanrısı. sende o ışığı görmemişler demek ki, yapacak bir şey yok.
  • muhtemelen tiyatro, sinema, opera, bale, konser, dans, müzik vb. aktivite/sanat dalları ile de alakası olmayan biridir bunu söyleyen.

    "içki içmeyen adam sanattan, eğlenceden anlamaz" gibi bir şey kast etmiyorum. ben de içmiyorum (senede 1 defa falan sayılıyor mu?) sadece o hocanın cümleyi kurduğu andaki ifadesi canlandı gözümde. çok merak ediyorum kendisinin sosyal faaliyet ve eğlence anlayışı neleri içeriyor?
  • tek eğlencesi 10 saat çalıştıktan sonra çay içip bol bakışmalı türk dizisi izlemek olan birinin sanrısıdır.
  • oysa bizde ne güzel eğlenceler var değil mi? mesela sokağa çıktığın andan itibaren bir fps oyunundasın. sağında solunda patlayan bombalar, pimi çekilmiş agresif sürücüler, metrobüste 3 durak arası 2 kez boşalan fortçular filan. tüm bunlardan kendini kurtarmaya çalışırken de bonus ve can toplayıp sağ salim eve geldiğinde dünya ortalamasının üzerinde para ödeyerek aldığın gıda ürünlerini tüketip ertesi günkü mesai öncesi çay içip dizi izlerken kanepede bayılıyorsun.

    yürüyüş yapayım, bisiklet süreyim, kamp yapayım desen yol yok, doğa kalmadı. tv'de her daim bağıran nefret kusan bir adam var. nereye gidersen git kurtulamıyorsun. birçok spor orta sınıf ve üzerine hitap ediyor. paran yoksa zaten adam değilsin.

    ulan asıl bizim tek eğlencemizin içmek olması lazım aq. gelmiş bir de yabancılar da babayı yemiş, ne sıkıcı adamlar diyor. yav he he
  • sözü geçen aktivitede insanlar beraber bira içmek için toplanmıyorlar; toplandıklarında muhabbet ile iyi gittiği için yanında bira, şarap ya da bazen alkolsüz içecekler de tüketilmekte.
    sanıldığı gibi bira özelinde içki içmek amaç değil araç olarak görülmelidir. zira çoğunlukla maddi sebepler dolayısıyla evden çıkıp arkadaşlarımla bir evde, koridor partisinde ya da bir barda oturup sohbet edemediğim şu günlerde çok özlenilen eğlenceli ortamdır.
  • burada da onun karşılığı çay kahve değil mi
  • züğürt teselliidir. canavar gibi eğleniyorlar.

    farz edelim eğlenemiyorlar ama en azından terör, ekonomik kriz, iç savaş korkuları olmadan birşeyler yapabiliyorlar. güvenli, huzurlu bir ülkede evde oturup çay içmek bile yeterince güzel aktivite.
  • tabi türkiye'de alkol pahalı olunca garibanın elindeki tek eğlenceyide aldılar . bir de yabancıların çoğu ağzıyla içiyor ve öyle eğleniyor.
  • haha
  • avrupa'nın en küçük şehirlerinden birinde erasmus yaptım. oradaki badim ile beraber, erkek arkadaşının ailesinin evine gitmiştik. bize evi gezdirdiği sırada onlarca madalya, kupa, sertifika gördüm. şaşırdım, hangi dalda profesyonel olduğunu sordum. "voleybol, futbol ve yüzme." dedi. ayrıca kültürel aktiviteleri de es geçmiyorlar, sık sık rol aldıkları tiyatro oyunları oluyormuş. badim de aynı şekilde at biniyor profesyonel şekilde ve voleybolla ilgileniyor. yabancı öğrencilere badilik yapıyor, dilini geliştirmek için çaba sarfediyor. başka bir milletten olan oda arkadaşım kick boks yapıyor. minicik bir kız ama çaba sarfediyor, kick boks yapıyor, koşu yarışmalarına katılıyor ve ingilizcesi ana dili kadar iyi.

    bu iki ülke türkiye kadar gelişmiş bile değil ama kesinlikle insanları bizimkinden daha güzel, daha anlamlı yaşıyor. kendilerine bakmayı biliyorlar, sporu, müziği, sanatı hayatlarının bir parçası haline getirmişler.

    asıl türkiye'deki çoğu insan içki içmeyi tek eğlence kaynağı sanıyor. hadi buluşup bir barda oturalım 6 saat, bira içelim goygoy yapalım kafasında. bence özeleştiri yapıp kendi eğlence anlayışlarımıza bakalım. sonra batının eğlencesini eleştiririz.
hesabın var mı? giriş yap